Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos 2025 Pazar günü saat 19.53'te meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, bölge halkını sarsarken, yetkililer ve uzmanlar tarafından peş peşe uyarılar yapıldı.
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos 2025 Pazar günü saat 19.53'te meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, bölge halkını sarsarken, yetkililer ve uzmanlar tarafından peş peşe uyarılar yapıldı.
Deprem, sadece Balıkesir'de değil, aynı zamanda İstanbul ve Bursa gibi yakın şehirlerde de hissedildi.
Yaşanan sarsıntı sonrasında, başta binalarda oluşan hasarlar ve can kaybı riskleri olmak üzere birçok önemli konu gündeme geldi.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, canlı yayında yaptığı değerlendirmede, Sındırgı'nın Simav fay zonu adı verilen ve Kütahya Gediz'den başlayıp Sındırgı'ya kadar uzanan aktif bir fay hattı üzerinde yer aldığını belirtti.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, 2011'de aynı fay hattı üzerinde meydana gelen Simav depremini ve yakın zamanda Simav'ın kuzeyinde yaşanan 'deprem fırtınasını' hatırlattı.
Bu durum, bölgenin sismik açıdan ne kadar aktif olduğunu gözler önüne seriyor.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, ana depremin ardından büyüklüğü 5'e kadar ulaşabilecek artçı sarsıntıların da yaşanabileceğini ve hasarlı binalardan kesinlikle uzak durulması gerektiğini vurguladı.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal ise yaptığı açıklamada, 6.1 büyüklüğündeki bu depremin yıkıcı etkiye sahip olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, bu sarsıntıyı ana şok olarak değerlendirmenin daha doğru olduğunu belirtirken, "Bundan daha büyük deprem olabilir ancak çok güçlü değil" diyerek artçı sarsıntıların devam edeceğini öngördü.
Vatandaşların, yetkililer tarafından yapılan uyarılara dikkat etmelerinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Sındırgı depreminin İstanbul'u etkilemeyeceği yönünde önemli açıklamalarda bulundu.
Ege ve Marmara depremlerinin farklı tektonik mekanizmalara sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, Ege'deki depremlerin 'göçüntülü', Marmara'dakilerin ise 'yanal atımlı' olduğunu ifade etti.
Bu nedenle, Sındırgı'daki depremin İstanbul'daki olası bir depremi tetikleme riskinin bulunmadığını, İstanbulluların bu konuda endişelenmemesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca Prof. Dr. Ahmet Ercan, 6.1 büyüklüğündeki depremin 150 kilometrelik fayın sadece 15 kilometrelik kısmını yırttığını söyledi ve bölgede daha büyük bir deprem beklemediğini, bu büyüklükteki bir depremin beklenen bir durum olduğunu ekledi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremlerde yaşanan can ve mal kayıplarının asıl nedeninin 'ekonomi' olduğunu öne sürdü.
Yıkılan yapıların 2007 Deprem Yönetmeliği'ne uygun olmadığını ve özellikle alt katları dükkan veya garaj olarak kullanılan, 'yumuşak kat' adı verilen binaların büyük risk taşıdığını belirtti.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, bu tür yapıların öncelikli olarak yıkılma riski taşıdığına dikkat çekti. Yıllar süren gözlemlerinde, depremde yıkılan binaların altından sadece yoksulların çıktığını belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremi bir kader değil, ekonomik bir sorun olarak tanımladı.
Türkiye ekonomisi güçlü olmadığı sürece, yapısal sorunların çözülemeyeceğini ve depremlerde can kaybının yaşanmaya devam edeceğini savundu.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Depremlerin yıkımlarının nedeni ülke ekonomisinin güçsüzleşmesi ve bireysel gelirin düşüklüğüdür" diyerek, bu sorunun temelden çözülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, Sındırgı'daki depremin ardından artçı sarsıntıların en az iki hafta boyunca yoğun bir şekilde devam edeceğini belirtti.
Henüz 5.1 veya 5.2 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı yaşanmadığını, ancak önümüzdeki günlerde bu büyüklükte bir sarsıntının olabileceğini ifade etti.
Ancak deneyimlerine dayanarak, ana deprem olan 6.1'i geçecek bir artçı beklemediğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, sağlam yapıların ve yüksek kişisel gelirin depremlere karşı en önemli güvence olduğunu vurgulayarak, "Sağlam yerde sağlam yapı yapmak, sağlam yerde sağlam yapıda oturmak için de kişisel gelirin yüksek olması gerekiyor" dedi.
Sarsıntının hemen ardından, vatandaşların evlerinden bir süre uzak durması ve hasarlı yapılara yaklaşmaması konusunda uyarılar yapıldı.
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Sındırgı depreminin ardından yaptığı ilk açıklamalarda, daha büyük bir deprem beklemediğini ifade etti.
Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya üzerinden yaptığı bir başka paylaşımda ise, "Sındırgı ve çevresinden yıkım haberleri geliyor. Sanıldığı kadar hasarsız atlatılmayacak. İnşallah fazla zaiyat olmaz" diyerek endişelerini dile getirdi.
Deprem uzmanı, 'depreme dirençli kentler' vurgusunu yineleyerek, "Tek çözüm depreme dirençli kentler" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Naci Görür, bu uyarısıyla kamuoyunun dikkatini olası felaketlere karşı alınması gereken önlemlere çekti.