Mürekkep balığının da zehirli torbası olduğunu, bu torba temizlendikten sonra yenilebildiği örneğini de veren Lokman Atasoy, “Bu da benzer bir şey, en büyük risk, kendini savunabileceği yüzgeçlerinin zehirli olması. O nedenle hem avlanması hem taşınması ve temizlenmesinde çok dikkat etmek gerekiyor. Bu uygulamayı özellikle denizlerimizin, biyoçeşitliliğin korunması ve ekosistemimize destek olmak için yapıyoruz ve tüketiminin yaygınlaşmasını da arzu ediyoruz" dedi.
'BUNU ŞU AN YİYEN AVCI BİR BALIK YOK'
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın da bu konuda çalışmalar yürüttüğünü ve desteklediğini kaydeden Atasoy, şunları söyledi:
“Umarım vatandaşlarımız bunun lezzetini teyit eder ve biz de balıkçılarımızdan alım işlemini sürdürürüz. Böylelikle aslan balıklarını yiye yiye tüketerek, risk olarak ortadan kalkmasına yardımcı oluruz. Çünkü bunu şu an yiyen bir predator, avcı bir balık yok. Kıyılarımızda özellikle yerli türlerimiz üzerinde baskın rol oynadığı için bunu tüketmekten başka çaremiz yok. Tabii bazı grida, orfoz, akya gibi balıklarımızın olması özellikle bunların yayılımını durdurmada önemli, onları koruyabilmemiz de son derece önemli. Ama bizlerin de sofralarımızda değerlendirmemiz, ekonomik değer ve mücadelede çok önemli bir vazife görecek."