Türkiye’nin tuz ihtiyacının yüzde 70’ini karşılayan ve kendine özgü ekosistemiyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Tuz Gölü, yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte yeniden renk değiştirmeye başladı.
Türkiye’nin tuz ihtiyacının yüzde 70’ini karşılayan ve kendine özgü ekosistemiyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Tuz Gölü, yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte yeniden renk değiştirmeye başladı.
Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği gölde, sıcaklıkların yükselmesi ve tuzluluğun artmasıyla birlikte gözle görülür bir değişim yaşanıyor.
Bu dönemde gölde bulunan algler, zararlı güneş ışınlarına karşı kendilerini korumak amacıyla kırmızı renkli beta-karoten maddesi üretiyor.
Aynı zamanda halo bakterilerin yoğun şekilde çoğalmasıyla göl, zaman zaman pembe ya da kırmızı tonlara bürünüyor.
Yaz aylarında bu biyolojik hareketliliğin yanı sıra, tuzun yüzeye çıkmasıyla gölün geniş bir bölümü beyaz bir tabakayla kaplanıyor. Oluşan bu manzara, hem doğa tutkunları hem de fotoğraf meraklıları için dikkat çekici bir görsel deneyim sunuyor.
Tuz Gölü’nde gözlemlenen bu mevsimsel dönüşüm, bölgenin biyolojik çeşitliliğini ve doğal zenginliğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Tuz Gölü çevresindeki köylerde yapılan küçükbaş hayvancılıkla da bölge ekonomisine katkı sağlıyor. Göl çevresindeki tuzlu ve kurak koşullara dayanıklı meralarda otlayan sürüler, yaz döneminde üreticilerin en önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor.