Türkiye, Akkuyu Nukleer Santrali'nin açılışıyla, enerji açığını kapatacağı bir yola girmekten çok daha fazlasını yapıyor.
Akkuyu Santrali ile gelen teknoloji, Türkiye'de oldukça bol bulunan yeni bir kaynağın da araştırılıp, üretimde kullanılmasının yolunu açacak...
Bu kaynak, elementler cetvelinde 90 numara ile kayıtlı Toryum (Thorium).
İsveçli bilim adamı Jöns Jakob Berzelius tarafından bilime kazandırılan toryum'un radyoaktif özellikleri Madam Curie tarafından araştırıldı.
Berzelius, bulduğu 90 atom numaralı bu elemente, İskandinav mitolojisinin ünlü kahramanı "Thor"'dan esinlenmeyle Thorium adını verdi.
Uluslararası Enerji Ajansı’na toryum rezervi bildiren ülkeler; Arjantin, Avustralya, Brezilya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Kanada, Mısır, Norveç, Tayland ve Türkiye ve ülkemizin toplam toryum kaynaklarının en az %11'ine sahip olduğu düşünülüyor.
Toryum rezervleri yüksek Türkiye'den başka diğer iki ülke Brezilya ve Hindistan.Birçok Batı ülkesi dışında Hint Nukleer araştırma merkezi sayılabilecek Bharatiya-Nabhikiya-Nigam da toryum araştırmaları yürütüyor.
Toryum zengini bir başka ülke olan Norveç, ABD'nin Westinghouse firması ile toryum reaktörleri geliştirme projesi yürütüyor.
Çin de nükleer yakıt olarak toryuma ağırlık verme eğiliminde. Önceki Çin lideri Jiang Zemin'in oğlu toryum teknolojisi geliştirmekle görevlendirilen kurumun başına getirildi.Kurum bütçesine, normal planlanmış olana ek olarak 350 milyon dolar daha verildi. Ayrıca Çin Bilim Akademisi araştırma amaçlı bir toryum reaktörü kurma kararı verdi.
Aslında toryum teknolojisi, toryumun uranyuma üstünlükleri 1960'lardan beri biliniyor. Bunlar aşağıdaki ilk referansta anlatılmakta. O tarihlerde kurulmuş toryum reaktörleri var. Ama daha sonra belirli nedenlerle uranyuma dönülmüş.
Toryum uranyuma göre, yakıt çubuklarının kontrolsüz ısınma tehlikesi için çok daha güvenli ve atıkların da kirletme özelliği uranyumdan çok daha az. Ancak nukleer teknoloji çok önceden beri toryumun değil uranyumun üzerinde yoğunlaştırıldı.
Özellikle 1960'lı yıllarda geliştirilmeye başlayan nukleer teknolojinin Toryum yerine uranyumda yoğunlaşmasının nedeni, uranyumdan bir yan ürün olarak plutonyumun elde ediliyor oluşu ki bu materyal bilindiği gibi atom silahlarının üretiminde kullanılıyor.
Soğuk Savaşın sona erdiği ve nukleer silahsızlanmanın gündeme bir daha kalkmamacasına geldiğini umduğumuz bu günlerde toryum, çevreci ve güvenli bir alternatif olarak önemini her geçen artırıyor.
Yalova Üniversitesinde 2013 yılında düzenlenen 1.Toryum Çalıştayı'nda Enerji Bakanı yardımcısı Davut Kavranoğlu konuşmasının bir bölümünde şöyle diyor; "Bizim mutlaka nükleer enerjiyi kullanmamız lazım. Özellikle de toryum üzerine çalışmalıyız. Toryuma dayalı nükleer reaktör geliştirilmesi için çalışmalar yapmalıyız."
Toryum, hiç de haksız denemeyecek nukleer karşıtı tepkileri azaltacak, çok daha güvenli ve temiz bir kaynak olmasının yanında, Türkiye'nin oldukça ciddi toryum rezervleri dolayısıyla ülkenin enerji açığının kapanmasında da önemli alternatif oluşturuyor...