'Denizlerin akciğeri' olarak bilinen deniz patlıcanının ihracatı sonrası Marmara Denizi göz göre göre müsilaja teslim edildi. Bakan Pakdemirli, geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada, Türkiye'nin 30 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyleyerek övünmüştü. CHP'li vekillerin farklı zamanlarda verdikleri soru önergeleri sonrası da Bakanlık geri adım atmamıştı.
EDA NARİN | KARAR
Marmara Denizi'nin ölümü olarak tanımlanan deniz salyası (müsilaj) tehlikesi artarak devam ederken gündemdeki yerini de koruyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Haliç'i örnek göstererek Marmara Denizi'nin müsilajdan kurtarılması için talimatı sonrası çalışmalar hızlandı. Fakat Marmara Denizi'ni ölüme götüren müsilaja sebep olan nedenler hala tartışma konusu.
UZAKDOĞU ÜLKELERİNE İHRAÇ EDİLİYOR
Bu nedenlerden biri olarak ise 'denizlerin akciğeri' olarak bilinen deniz hıyarının (deniz patlıcanı) azalması gösteriliyor. Deniz patlıcanının azalmasının sebebi ise Uzakdoğu ülkelerine yapılan ihracat. Çok kez siyasetin gündeminde de olan deniz patlıcanı tartışmaları Meclis'e kadar uzanmıştı.
DENİZ PATLICANI MECLİS'TE: AVLANMASI YASAKLANMALI
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması için verdiği soru önergesinde, deniz patlıcanının, Ege’de deniz suyu için adeta bir filtre görevi gördüğünü, her birinin yılda 150 tona yakın deniz suyunu süzdüğünü anlatmıştı. Hamzaçebi, hem suyun temizlenmesi hem de turizme katkısı nedeniyle deniz patlıcanının avlanmasının yasaklanmasını istemişti.
BAKANLIKTAN GERİ ADIM YOK
Bakan Pakdemirli ise bakanlığına hem avlanması hem de yasaklanması yönünde gelen önerilerin bilimsel ve çevresel analizler ışığında değerlendirildiğini, aralıklarla avlanmasına izin verilmesinin doğru olduğuna karar verildiğini açıklamıştı.
DENİZLERİ ÖLÜME GÖTÜREN KARARLA ÖVÜNDÜ
Tüm bu tartışmalara rağmen Bakan Pakdemirli, 'Türkiye'nin önemli ihraç kalemlerinden biri' olarak tanımladığı deniz patlıcanının özellikle Çin mutfağında önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Deniz tabanındaki kum ve çamuru süzerek beslenen ve deniz ekosistemi için önem taşıyan deniz patlıcanında 1 Ocak'ta başlayan av sezonu 1 Haziran'da sona erdi" demişti.
2 bin 84 ton deniz patlıcanının fabrikalarda işlenerek Çin ve Güney Kore başta üzere Uzak Doğu ülkelerine ihraç edildiğini beliren Pakdemirli, Türkiye'nin 30 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyleyerek övünmüştü.
CHP, MÜSİLAJ ORTAYA ÇIKINCA YENİDEN MECLİS'E TAŞIDI
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter de geçen yıldan beri tartışılan deniz patlıcanı ihracatı konusunu Marmara Denizi müsilaj tehlikesiyle karşı karşıya kalınca yeniden Meclis'e taşıdı. Serter, müsilajı ortadan kaldırabilecek en önemli deniz hayvanı olan deniz patlıcanına ilişkin alınan devletin politikalarına dair Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a yazılı olarak yanıtlamaları için soru önergeleri verdi.
"İKTİDAR DENİZ SALYASININ DENİZLERİMİZİ ÖLDÜRMESİNE SEYİRCİ KALMIŞTIR"
Serter, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
"Bu iktidar, her şeyi para olarak görmekten, göz göre göre denizlerimizin yok olmasına, deniz salyasının denizlerimizi öldürmesine seyirci kalmıştır. Denizlerimizin oksijeninin devamlılığını sağlayan, deniz kirliliği noktasında adeta filtre özelliği gören, tek bir resifte 5 Eyfel Kulesi kadar dışkıladığı bilinen ve denizlerin ekosistemi için vazgeçilmez deniz hayvanı olan deniz hıyarlarının talan edilmesine nasıl göz yumulur diye sormak istiyorum. Nitekim bu soru daha önce de partimiz tarafından ilgili bakanlara sorulmuş ve yeterli bir cevap alınamamıştır. Bugün geldiğimiz noktada, denizlerimizin berraklığını, sağlığını kaybettiğimiz, turizmimizin de etkilendiği bir noktaya geldiğimiz açıktır."
