Her yıl Ağustos sonu ve Eylül başı itibarıyla Erzincan'ın dağlık ve kırsal bölgelerinde tatlı bir telaş yaşanır. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden aileler, doğanın cömertçe sunduğu kuşburnu meyvesini toplamak için yollara düşer. Dikenli dallarından tek tek ve büyük bir sabırla toplanan kuşburnular, evlere getirildikten sonra yine aynı özenle tek tek temizlenir.

Bu zahmetli yolculuk, temizlenen kuşburnuların kazanlarda kaynatılmasıyla devam eder. Haşlandıktan sonra ezilerek kevgirlerden geçirilen ve posasından ayrılan meyve, bir miktar şekerle birlikte kıvamını bulana kadar odun ateşinde veya soba üzerinde saatlerce pişirilir. Sonunda, kavanozlara doldurulan bu değerli marmelat, kış boyu sofraları süslemek için hazırdır.
SOĞUK ALGINLIĞININ DOĞAL DÜŞMANI: C VİTAMİNİ BOMBASI
Erzincanlıların bu zahmetli sürece katlanmasının ardındaki en büyük neden, kuşburnunun dillere destan faydaları. C vitamini açısından dünyanın en zengin meyvelerinden biri olan kuşburnu, kış aylarında adeta doğal bir koruyucu kalkan görevi görüyor. Marmelat ve reçel olarak kahvaltılarda tüketilmesinin yanı sıra, çayı ve meyve suyu da yapılarak soğuk algınlığı ve gribe karşı etkili bir destek olarak kullanılıyor. Bu şifa deposu lezzet, bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve vücut direncini artırması nedeniyle her evin kilerinde mutlaka yerini alıyor.
