Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin bölünmesine dönük kararına tepkiler sürüyor. Fen ve edebiyat fakültesi bölümleri karara karşı çıktı. Açıklamada itirazların dikkate alınmadığı vurgulandı. ‘Bir üniversitenin politikası başarıyla işleyen yapıyı bozmak değil bölümler arasındaki işbirliğini artırmak olmalıdır. Kararın alınış usulü Boğaziçi değerlerini yok etmeye yönelik yıkıcı tutumun göstergesi’ denildi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde yönetim İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin kapatılarak bünyesindeki bölümlerin diğer fakültelere dağıtılması yönünde karar aldı. Bu kapsamda fen ve edebiyat fakültesinin ‘fen fakültesi’ ve ‘beşeri ve sosyal bilimler fakültesi’ olarak ikiye bölünmesi öngörüldü. İİBF bünyesindeki işletme bölümünün yönetim bilimleri fakültesine, ekonomiyle siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümlerinin ise ‘beşeri ve sosyal bilimler fakültesi’ne bağlanacağı kaydedildi.
Akademisyenler büyük önem taşıyan kritik karar hakkında önceden müzakere yürütülmediğini belirterek duruma tepki gösterdi. Boğaziçi öğrencileri de okulda protesto gösterileri düzenledi. Yaşanan sürecin ardından fen ve edebiyat fakültesi bölümleri kararı eleştiren bir kamuoyu açıklaması yayınladı.
Diken’in haberine göre ortak açıklamada “Herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin Fen-Edebiyat Fakültesi’nin iki ayrı fakülte olarak yapılandırılması hususunda fakültemiz bölümlerinin görüşü sorulmuş ve tüm bölümler konuya dair olumsuz görüş bildirmişlerdir’ denildi.
Şu ifadeler kullanıldı:
Ancak atanmış dekan İsmail Boz meseleyi fakülte kurulu gündemine almamış; fakültenin neden bölünmesi gerektiği, iki ayrı fakülte olmanın faydaları ve zararları fakülte kurulunda tartışılmamıştır. Fen-Edebiyat Fakültesi’nin iki ayrı fakülte olarak ihdas edilmesi usul ve esas itibariyle Boğaziçi Üniversitesi’nin güçlü akademik sistemine ve demokratik yönetim anlayışına vurulmuş bir darbedir. Başarısı ortada olan bir yapıyı akademik ve idari tarafların görüşünü hiçe sayarak değiştirmeye kalkışmak en hafif tabiriyle bir pervasızlık ve işgüzarlık olarak görülebilir. Bu parçalama operasyonu tıpkı üniversitemizde hiçbir altyapısı olmadan, üniversite mensuplarının görüşü alınmadan bir gecede kurulan yeni fakülteler ya da başarıyla çalışırken yine kimseye danışılmadan bir gecede kapatılan birimler gibi atanmış yönetimin akademik ilkelerimizi hiçe sayan, hukuksuz, antidemokratik uygulamalarının bir devamıdır. Aynı zamanda bu karar ve kararın alınış usulü Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan değerleri yok etmeye yönelik yıkıcı tutumun göstergesidir.
