Bu yangın böyle sönmez

Bu yangın böyle sönmez

Yıllardır süregelen ihmallerle ısınan mülteciler konusunda Altındağ en tehlikeli kıvılcım oldu. Bir göç politikası bulunmaması süreci bu noktaya taşırken provokasyona açık konunun siyasi çekişme malzemesi haline getirilmemesi gerektiği vurgulandı. 83 milyonun geleceğini ilgilendiren hassas başlıkta ortak akılla, insani boyutu gözeten bir çözüm mekanizması oluşturulması gerektiği belirtildi.

Suriyelilerin ardından Afgan göçmen varlığı, bir göç bakanlığı kurulmaması nedeniyle toplumsal gerilime zemin hazırladı. Son tehlikeli gelişme Ankara’da yaşandı. Emirhan Yalçın’ın katledilmesiyle tırmanan olayların ardından ‘provokasyon’ uyarıları yapıldı. Yıllardır süregelen ihmallere rağmen hükümetin muhalefeti işaret etmesi, muhalefetten ise kışkırtıcı söylemler yükselmesi siyasi çekişmenin sadece gerilimi yükselteceğini gösterdi.

13-agu-sayfa1.jpg

18 YAŞINDAKİ EMİRHAN’IN CANINA KIYAN UYRUĞUNDAN BAĞIMSIZ BİR KATİL

Sosyal medyadaki tırmanış karşısında 18 yaşındaki Emirhan’ı katledenin Suriyeli kimliğine vurgu yerine katil olarak görülmesi gerektiği belirtildi. Çözümün, sığınmacıların evlerinin taşlanmasında olmadığı vurgulandı. Sürecin daha da tehlikeli boyutlara ulaşmasının önüne ancak ortak akılla çözüm modeli hazırlanarak geçilebileceği ifade edildi. Partilerden, STK’lara, akademiye her unsurun katılımıyla bir plan hazırlanması için çağrılar yapıldı.

KARIŞTIRMAK İSTEYENLERE KARŞI ÖNCE SÜKUNET ŞART

KILIÇDAROĞLU: Büyük iç çatışmalar olabilir. Herkes çok hassas ama sakin olmak zorundayız. Bu işin kurbanlarıyla değil, sorumlularıyla hesaplaşacağız. Yarın halledeceğimiz bir mesele için bugün sizi provoke etmelerine izin vermeyin.

Suriyeli kardeşlerimizi ateş altına atmadan memleketlerine göndereceğim. Millet yetki verirse bunu en geç iki yıl içinde yapacağım.

Hükümetin Afgan politikasının bedeli çok ağır. Devletin saygınlığını parayla mı satacaksınız?

KATİLİN KİMLİĞİ ÜZERİNDEN ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ

DAVUTOĞLU: Davutoğlu: Ankara’da öldürülen genç kardeşimiz Emirhan Yalçın’ın acısı yüreğimizi dağladı. Katiller en ağır şekilde cezalandırılmalı. Ancak katilin etnik kimliği üzerinden çocuk, kadın demeden toplumu hedef alan şiddet kabul edilemez. Vatandaşlarımızı sağduyuya ve itidale davet ediyorum.

GÖÇ SLOGAN MALZEMESİ YAPILACAK BİR MESELE DEĞİL

BABACAN: Göçmenler konusunda iktidar da muhalefet de sorumlu hareket etmeli. Bu, slogan malzemesi yapılacak bir mesele değil. Emirhan’ın öldürülmesi canımızı yaktı ancak hiçbir fail etnik kimliğiyle tanımlanamaz. Vatandaşlarımızı sağduyuya, güvenlik güçlerini de şiddeti dindirmeye çağırıyorum.

TEHLİKELİ PROVOKASYON

Hükümetin bir göç politikasının olmaması nedeniyle Türkiye, Suriyelilerden sonra Afganların da akınına uğradı. Toplumda oluşan tepki bazı provokatif adımlar ve Ankara’da yaşanan kavgada bir gencin hayatını kaybetmesi fitili ateşledi. Altındağ’da sokağa çıkan gruplar Suriyelilere ait evleri taşladı, dükkanları yağmalayıp arabaları ateşe verdi. Muhalefet sağduyu çağrısı yaparken hükümet muhalefeti suçladı. Yaşananlar meselenin siyasi çekişme ya da suçlama malzemesi yapılmadan ortak yaklaşımla çözülmesi gerektiğini ortaya koydu.

Temmuz 2021 verilerine göre resmi olarak 3 milyon 690 bin Suriyeli’ye ev sahipliği yapan Türkiye’de son günlerde Taliban’ın Afganistan’da güç kazanmasıyla Afgan göçmenlerin akınının başlaması göçmen karşıtlığına yönelik provokasyonları tırmanışa geçirdi. Hükümetin bir göç politikasının olmamasının sonucu olarak günlerdir devam eden Afgan akını bazı siyasetçilerin çıkışları, sosyal medyada düzenlenen göçmen karşıtı kampanyalar toplumdaki huzursuzluğu zirveye taşıdı. Antalya’da bir plajda göndere Afgan bayrağının çekildiğine yönelik videolar, İstanbul’da palalı, baltalı Afgan olduğu belirtilen grupların sokaklarda toplu halde dolaşması videoları sonrası Ankara’da Suriyeli bir gencin iki gençle kavgası ardından bıçaklanan 18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın hayatını kaybetmesi fitili ateşledi. İki kişi tutuklanmasına rağmen Ankara Altındağ’da sokağa çıkan provokatörler ortalığı savaş alanına çevirdi.

EVLER TAŞLANDI: Ankara Altındağ’da Suriyelilerin yoğun yaşadığı Önder ve Battalgazi mahallelerinde gece sokaklara çıkan yüzlerce kişi Suriyelilere ait evleri taşladı, işyerlerini kullanılamaz hala getirdi. İşyerlerinden çıkarılan eşyalar sokak ortasında ateşe verildi. Bazı dükkanlar yağmalandı. Arabalara zarar verdi. Ortalığın savaş alanına döndüğü Altındağ’da taşlanan evlerde bir çocuk ile bir yaşlı kadın yaralandı. Olaylara karışan gruptakilerin bozkurt işareti yapması dikkat çekti. TOMA ve zırhlı araçlardan oluşan polis ekipleri bölgeye sevkedildi. Polisin olayları bastırmakta etkisiz kaldığı görülürken, bazı araçlar da ateşe verildi. Özellikle saldırıların yoğun olduğu bazı cadde ve sokaklardaki mültecilerin otobüslerle mahallelerden kaçırıldıkları belirtildi. Sosyal medyada da güvenlik güçlerinin olaylara müdahale etmemesi eleştirildi.

ALTINDAĞ MİNİK BİR SURİYE: Saldırıların gerçekleştiği mahallelerden Önder Mahallesi, Altındağ’ın merkezine yakın bir konumda yer alıyor. Ankara’nın en büyük ilçelerinden olan Altındağ’ın merkez mahallelerinden birisi olan bu mahalleye, 2011’den bu yana düzenli olarak Suriyeliler yerleşiyor. Derneklerin yaptıkları çalışmalara göre Ankara’da kayıtlı Suriyeli nüfusun yüzde 55’i Altındağ’da yaşıyor. 360 bin kişiyi aşan nüfusun yaklaşık yüzde 15’inin Suriyeli ve Afgan olduğu değerlendiriliyor. Kayıt dışı olarak mahallede yaşayan Suriyeli ve Afgan göçmenlerin sayısı ise net olarak bilinmiyor.

38’İ SABIKALI 76 GÖZALTI: Ankara Emniyet Müdürlüğü, Altındağ’da Suriyelilerin evlerine ve iş yerlerine yönelik yapılan saldırılarla ilgili açıklama yaptı. Emniyet saldırılardan sonra 76 kişinin gözaltına alındığını, yakalananlardan 38’inin farklı suçlardan kaydı olduğunu duyurdu. Emniyet açıklamasında sabıkalı 38 kişinin yağma, kasten yaralama, hırsızlık, uyuşturucu madde bulundurma/ticaretini vb. yapma suçlarından kaydı bulunduğu belirtildi.

SİBERAY’DAN DEZENFORMASYON UYARISI: Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı da sosyal medyada dezenformasyona yol açan görüntülere karşı uyarıda bulundu. Sosyal medyada gündeme gelen bayrak dikme görüntülerine yer verilen açıklamada “Sosyal medyada dolaşıma sokulan algı ve dezenformasyon maksatlı içeriklere itibar etmeyin. Dezenformasyona alet olmayın” denildi.

TOPLUMU HEDEF ALAN ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ

Ankara’da yaşanan şiddet olaylarına muhalefetten sert tepki geldi. Sağduyu çağrıları yapıldı. İktidar ise yaşananlardan dolayı muhalefeti suçladı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: Ankara’da öldürülen genç kardeşimiz Emirhan Yalçın’ın acısı yüreğimizi dağladı. Katiller en ağır şekilde cezalandırılmalı. Ancak katilin etnik kimliği üzerinden çocuk, kadın demeden toplumu hedef alan şiddet kabul edilemez. Vatandaşlarımızı sağduyuya ve itidale davet ediyorum.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Göçmenler konusunda iktidar da muhalefet de sorumlu hareket etmeli. Bu, slogan malzemesi yapılacak bir mesele değil. Emirhan’ın öldürülmesi canımızı yaktı ancak hiçbir fail etnik kimliğiyle tanımlanamaz. Suç şahsidir. Emirhan Yalçın evladımızın öldürülmesi canımızı yaktı. Genç kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyorum. Vatandaşlarımızı sağduyuya, güvenlik güçlerini de Altındağ’daki şiddeti derhal dindirmeye çağırıyorum.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Sığınmacı düşmanlığı yapan provokatörler ile sığınmacı kılığındaki provokatörler aynı şeyi hedefliyorlar. Ülkemize ve insanımıza zarar vermek istiyorlar. Ayrıştırıcı nefret dili asla muhalefet olarak değerlendirilemez. Bazı siyasilerin sığınmacılara yönelik uzun süredir kullandığı nefret dilinin yol açabileceği tehlikelerin ne kadar büyük olduğu ortadadır.

SINIR GÜVENLİĞİNDE ÜLKE YÖNETİMİ YETERSİZ KALDI

Göçmen karşıtlığı ve yaşanan provokasyonlar sonrası CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Afgan göçmenler konusuyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Afgan sığınmacıların sınırdan geçişleri bakanlığınızın kontrolü altında mıdır” diye sordu. Karaca, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a ise “ABD ile Afganistan, Afganistanlı sığınmacılar, Afganistan’daki Türk askeri varlığı vb. konularda anlaşmaya varıldığı iddiaları doğru mudur” sorusunu yöneltti. Karaca, Soylu’ya verdiği soru önergesinde “İran üzerinden yola çıkan Afgan sığınmacıların Van üzerinden kontrolsüz bir şekilde Türkiye’ye giriş yaptıkları kamuoyuna yansımıştır. Sınır güvenliği, vatandaşlarımızın güvenliği ve sığınmacı/mülteci sorunu hakkında ülke yönetiminin yetersiz kaldığı ortadadır” dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN