Bu yılki grip çok ağır seyredecek! H3N2'nin yeni altsoyu, ilaçlara direnç gösterebilir

Bu yılki grip çok ağır seyredecek! H3N2'nin yeni altsoyu, ilaçlara direnç gösterebilir

Grip vakaları mevsim normallerinden önce, kasım ayından itibaren yükselişe geçti. İstanbul'da çok sayıda vaka görülürken, uzmanlar yeni H3N2 altsoyunun etkisiyle bu yıl gribin ağır seyrettiğini bildiriyor. Özellikle çocuklarda yoğunlaşan ve yüksek ateş, şiddetli kas ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteren enfeksiyon, hızla yayılıyor. İşte detaylar...

Grip vakaları, mevsim normallerinden erken başlayarak hızla artış gösterirken sosyal medyada grip aşısı mevsimi ne zaman sorusuna yanıt aranıyor.

Özellikle İstanbul grip vakaları ile öne çıkarken, uzmanlar bu yılki grip enfeksiyonunun daha ağır seyredeceği konusunda uyarıyor.

En son küresel salgına yol açan H1N1'in de dahil olduğu influenza virüsü tipi olan A tipinin yeni altsoyu H3N2, hem Avrupa'da hem de Türkiye'de vakaların büyük çoğunluğundan sorumlu tutuluyor.

GRİP SEZONU BU YIL ERKEN BAŞLADI

Diken'den Mesude Demir'in haberine göre, Türkiye, son yıllara göre grip sezonuna bu yıl daha erken giriş yaptı.

Geleneksel olarak aralık ayının ikinci haftasından itibaren yoğunlaşan vakalar, bu dönemde hızla artış eğilimi gösteriyor.

İstanbul başta olmak üzere birçok ilde hasta sayılarında ciddi bir yükseliş gözlemleniyor.

Çocukların hastalığı daha ağır geçirmesi de dikkat çeken bir diğer unsur olarak öne çıkıyor.

Sağlık Bakanlığı'nın Haftalık Solunum Yolu Virüsleri Sürveyans Raporu, ne yazık ki dört hafta geriden geldiği için güncel tabloyu anlık olarak takip etmeyi zorlaştırıyor.

En son 10-16 Kasım 2025 haftasına ait yayımlanan raporda, grip şüpheli vakalardan alınan örneklerde sadece bir adet H1N1 (A tipi) influenza virüsü tespit edilmiş olsa da, kliniklerde ve acil servislerdeki yoğunluk, tablonun değiştiğini işaret ediyor.

YENİ H3N2 ALTSOYU NEDEN ENDİŞE YARATIYOR?

Uzmanlar, mutasyonlar geçirerek daha şiddetli hastalığa neden olma yeteneği kazanan H3N2 virüsünün K altsoyuna odaklanıyor.

Güney yarım kürede başlayıp hızla yayılan bu altsoy, şimdi de kuzey yarım kürede etkinliğini artırıyor.

Avrupa'daki grip olgularının yaklaşık yüzde 80'ine yol açan bu yeni varyant, 'Hong Kong gribi' olarak da biliniyor.

Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Meltem Taşbakan, küresel ısınmanın etkisiyle görülen bu erken başlangıcın ve yayılımın, bu sezonun ağır grip kışı olabileceği yorumlarını güçlendirdiğini belirtiyor.

Türkiye'de grip zirvesi genellikle aralık sonu ile şubat ayları arasında yaşanıyor.

HAFİFE ALINMAYACAK CİDDİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU

Grip, basit bir soğuk algınlığı veya solunum yolu enfeksiyonu olarak görülmemeli.

Dünya genelinde her yıl yaklaşık üç ila beş milyon kişiyi hasta eden influenza, 250 bin ile 500 bin arasında kişinin ölümüne neden olabiliyor.

Virüsün yapısında sürekli değişiklik yapma kabiliyeti, bağışıklık sisteminden kaçmasını ve geçirilse bile kalıcı bağışıklık bırakmamasını sağlıyor.

Ayrıca, her 10-30 yılda bir büyük yapısal değişimler geçirerek geniş salgınlara (pandemi) yol açma potansiyeli bulunuyor.

En son büyük pandemi, 2009 yılında H1N1, yani domuz gribi olarak bilinen virüs tarafından oluşturulmuştu.

OKULLARIN AÇILMASI VAKA ARTIŞINI TETİKLEDİ

Acıbadem Atakent Hastanesi enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, okulların 17 Kasım'daki ilk ara tatil sonrası açılmasının, virüsün yayılımında önemli bir etken olduğunu vurguluyor.

Vakaların önce çocuklarda başladığını ve ardından yetişkinlere bulaştığını belirten Prof. Dr. İftihar Köksal, önümüzdeki günlerde durumun daha ciddi bir hale gelebileceği endişesini dile getiriyor.

Çocuklarda daha fazla test yapılması, hastalığın etkeninin daha sık tespit edilmesini sağlıyor.

Prof. Dr. İftihar Köksal'ın gözlemlerine göre, test edilen hastaların yaklaşık yüzde 90'ı grip çıkıyor ve hastalığın seyri H3N2'nin yeni altsoyuna işaret ediyor.

İstanbul'un uluslararası bir kavşak noktası olması, virüsün Avrupa ve diğer ülkelerden buraya ulaşmasını kaçınılmaz kılıyor.

GRİP BELİRTİLERİ NELER?

Bu sezon gribin, Kovid-19 pandemisinin ilk zamanlarındaki gibi ağır seyrettiği bildiriliyor.

Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda ağır bir tablo çiziyor ve acil servislere başvurular giderek artıyor.

Grip açık ara önde olsa da, RSV (ağır seyredebiliyor), adenovirüs, rinovirüs gibi diğer solunum yolu virüsleri de görülüyor.

Kovid-19 vakalarına ise tek tük rastlanıyor.

Bu yeni grip virüslerinin kolay bulaştığı, bir hastanın ortalama 1,4 kişiye enfeksiyonu aktardığı ve bu nedenle vaka sayılarının artmaya devam edeceği öngörülüyor.

Hastalık belirtileri kişiden kişiye değişse de, bu sezonda en sık titremeyle başlayıp yükselen ateş görülüyor.

Prof. Dr. İftihar Köksal, bu titremenin dışarıdan bile fark edilebilir düzeyde olduğunu, ateşin 39-40 dereceye kadar çıkabildiğini belirtiyor.

Şiddetli kas ve eklem ağrısı ile boğulacak gibi kuru öksürük de ana belirtiler arasında yer alıyor.

Burun akıntısı nezledeki gibi yoğun değil, daha az görülüyor.

Ayrıca bu sene hastaların bazılarının ishal ve bulantı şikayetiyle gelmesi de dikkat çekiyor.

Yüksek ateş ve kas ağrıları grip için ayırt edici belirtiler.

Grip, kişiyi bir hafta boyunca hareket edemeyecek hale, halk dilinde 'paçavra hastalığı' denen duruma sokabiliyor.

AŞI YAPTIRMAK İÇİN HENÜZ GEÇ DEĞİL

Grip, riskli gruplarda ağır seyrederek ölümle sonuçlanabilir.

Prof. Dr. Meltem Taşbakan'a göre 65 yaş üstü bireyler, kalp, akciğer, diyabet gibi kronik hastalığı olanlar, kanser hastaları, bağışıklığı baskılananlar, 5 yaş altındaki çocuklar ve gebeler grip aşısı ile mutlaka korunmalı.

Ancak gribin kimde nasıl seyredeceğinin tam olarak bilinememesi nedeniyle herkesin korunması gerekiyor.

Uzmanlar, aşı yaptırmak için henüz geç olmadığını ve aşıya rağmen grip olunsa bile hastalığın daha hafif geçirileceğini belirtiyorlar.

6 aylık üzerindeki herkesin aşı olabileceği ifade ediliyor.

Grip geçirmek, kalp krizi, kalp kası iltihabı, akciğer enfeksiyonları ve beyin iltihabı gibi başka ciddi sağlık sorunlarına da zemin hazırlayabilir.

TEDAVİDE DİRENÇ RİSKİ VE MASKE TAVSİYESİ

Prof. Dr. İftihar Köksal, hastalığın teşhisi ve gereksiz antibiyotik kullanımını engellemek için test yapılmasının önemini vurguluyor.

Ancak yeni H3N2 virüsünün grip tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı direnç geliştirme ihtimali bulunuyor.

Bu durum, mevcut ilaçlarla tedavide başarısızlık yaşanabileceği endişesini doğuruyor.

Prof. Dr. İftihar Köksal, özellikle toplu taşıma gibi kalabalık ortamlarda maskenin geri dönmesi gerektiğini dile getiriyor.

Virüsler sadece doğrudan temasla değil, yüzeylerde de kalabildiği için el hijyenine dikkat etmek ve kapalı, kalabalık alanlardan uzak durmak bulaş riskini azaltmak için büyük önem taşıyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN