Büyük Menderes Havzası, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Büyük Menderes Nehri’nde su seviyesinin hızla düşmesi Aydın'ı kuraklık tehlikesiyle yüz yüze bıraktı. Aydın Valiliği’nin 2025 yılı için açıkladığı "Havza Bazlı Su Dağıtım Planı"na göre, barajlardaki su seviyeleri kritik durumda. Plan kapsamında, çiftçilere sadece 2 defa su verileceği, kaçak su kullanımına ve planlama dışı ekim yapanlara ciddi cezalar uygulanacağı bildirildi.
Büyük Menderes Havzası, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Bölgenin hayat damarı olan Büyük Menderes Nehri’nde su seviyesinin hızla düşmesi, ekosistem ve tarım için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.
Henüz ilkbahar aylarında olmasına rağmen Büyük Menderes Nehri'nin pek çok noktasında su çekilerek yataklar ortaya çıkmaya başladı. Yıllar önce taşkınlarla Söke Ovası'nı adeta denize çeviren nehir, artık yürünebilir hale geldi. Uzmanlar, son yıllarda artan iklim değişikliği ve kış aylarında düşen yağış miktarının bu duruma neden olduğuna dikkat çekiyor.
'KURU TARIMA GEÇİN' KARARI
Aydın Valiliği’nin 2025 yılı için açıkladığı "Havza Bazlı Su Dağıtım Planı"na göre, barajlardaki su seviyeleri kritik durumda. Plan kapsamında, çiftçilere sadece 2 defa su verileceği, kaçak su kullanımı ve planlama dışı ekim yapanlara ciddi cezalar uygulanacağı bildirildi.
Aydın Valiliği'nin, sulama birliklerine bildirdiği “2025 Yılı Sulama Sezonunda Uygulanacak Olan Havza Bazlı Su Dağıtım Planlaması Kararı”na göre çiftçilerden tarım alanlarının yüzde 50’sinde kuru tarım yapmaları isteniyor. Uzmanlar, Aydın’ın önemli su kaynaklarından biri olan Büyük Menderes'in ağır kimyasal atıklarla kirletilmesi ve tarım ovalarındaki fabrikaların su kaynaklarını tüketmesi nedeniyle başta Söke Ovası olmak üzere Aydın’daki tarımın yok olma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtti.
Eğer Nisan ayında beklenen yağışlar gerçekleşmezse, özellikle tarım sektörü büyük zarar görecek. Bununla birlikte, sadece çiftçiler değil, nehir ve çevresinde yaşayan canlılar da kuraklıktan olumsuz etkilenecek.
SULAK ALANLAR HIZLA DOLDURULUYOR
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, kuraklık tehlikesinin yanında bir başka soruna daha dikkat çekti. Sürücü, Söke Ovası’nda bazı sulak alanların hızla doldurulduğunu belirterek, bu alanların kurak yaz aylarında hem doğa hem de tarım için sigorta niteliğinde olduğuna vurgu yaptı.
Sürücü, “Buralar kuşlar, balıklar, kurbağalar, su samurları gibi birçok canlının yaşam alanı. Ama şu anda bu alanlar moloz, inşaat atıkları, OSB atıkları, seramik parçaları gibi zararlı atıklarla dolduruluyor. Bu atıkların içinde hangi kimyasalların, ağır metallerin olduğu bilinmiyor. Toprak, yeraltı suyu ve insan sağlığı tehdit altında” dedi.
Bahattin Sürücü, mevcut yönetmeliklere göre sulak alanların korunması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Sulak Alanlar Yönetmeliği’ne göre bu alanların doldurulması, kurutulması ve kirletilmesi yasaktır. Bu alanlar sadece doğa için değil, tarım için de hayati önem taşıyor. Kuraklık kapımızdayken sulak alanları yok etmek, gelecekte daha büyük sorunlara yol açar."
'SUSUZ GÜNLER BAŞLAMADAN ÖNLEM ALMAK ZORUNDAYIZ'
Sürücü, yaklaşan tehlikeye karşı yetkililere ve topluma çağrıda bulunarak “İklim krizinin etkilerini somut olarak yaşadığımız bu dönemde, herkesin su kaynaklarına ve doğaya sahip çıkması gerekiyor. Susuz günler başlamadan, hem insanlar hem de doğa için önlem almak zorundayız. Bugün attığımız adımlar, yarınlarımızı belirleyecek” diye konuştu.
Yetkililer, Nisan ayı içerisinde beklenen yağışların gelmemesi durumunda, sadece tarımsal üretimde değil, bölgenin tüm ekosisteminde geri dönülmesi zor zararlar yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Tarım alanlarında üretim azalırken, kuşlar ve sucul canlıların yaşam alanlarının yok olacağı endişesi büyüyor.
Büyük Menderes Havzası’nda yaşanan bu gelişmeler, iklim krizinin ve çevreye verilen zararın nasıl iç içe geçtiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.