Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü’nde kalan depremzede öğrenciler, giriş kartlarının hiçbir yazılı veya sözlü bilgilendirme yapılmadan bloke edildiğini belirterek, yurttan çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını dile getirdi. Öğrenciler, işletmenin Ekim ayında SKS’den alınarak özel bir şirkete devredildiğini ancak bu sürece dair kendilerine resmi bir açıklama yapılmadığını ifade etti.
Öğrencilerden geriye dönük kira istenmesi ve ödeme yapılmadığı gerekçesiyle kartların kapatılması, vize haftasında ciddi mağduriyetlere neden oldu.
“HİÇBİR BİLGİLENDİRME YAPILMADAN KARTIM BİR ANDA BLOKE EDİLDİ”
Kartı kapatılan bir öğrenci, yaşananları şöyle aktardı:
“25 Kasım 2025’te dersten çıktığım sırada kartımın iptal edildiğini öğrendim. Müdüriyete gittiğimde kasım ve aralık ayı ödemelerimin – toplam 19 bin lira – yapılmadığı için kartımın iptal edildiğini söylediler. Bana hiçbir şekilde sözlü ve yazılı tebligat gelmedi.”
Öğrenci, uyarı yapılmadığını dile getirince yetkililerden “Arama yaptık, kapılarınıza not yapıştırdık, hiçbiri sana ulaşmadı mı?” yanıtını aldığını aktardı.
Yurda giriş çıkışlarını artık araç kapısından yapabildiğini söyleyen öğrenci, görüşmede kendisine şu ifadelerin yöneltildiğini belirtti:
“Eğer bilgilendirme yapılmadıysa sen niye gelip bize sormadın? O kadar etrafta duyumlar dolaşıyordu.”
Öğrencinin aktardığına göre işletme yetkilileri, ödeme yapılmadığı takdirde beş gün içinde odaların boşaltılacağını bildirdi.
“ARTIK ÖĞRENCİSİNİZ DEĞİL, MÜŞTERİSİNİZ”
Aynı öğrenci, özel şirketin kendilerine yaklaşımını şöyle anlattı:
“Bu konuda müşteri değil öğrenciyiz dedim. Verdikleri cevap ‘Hayır, köy özelleştiğine göre artık müşterisiniz, öğrenci değilsiniz’ oldu.”
Öğrenciler, toplamda 28 bin 500 liralık ödeme talebinin kendileri için karşılanamaz olduğunu, buna rağmen işletme tarafından ödeme yapılmadığı sürece kartların açılmayacağının söylendiğini aktardı.
“HİÇBİR YERDEN GERİ DÖNÜŞ ALAMADIK, ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI”
Öğrenciler, SKS, Rektörlük ve özel şirkete gönderdikleri dilekçelere hiçbir yanıt alamadıklarını, bazı arkadaşlarının ise “İki gün içinde ödeme yapmazsanız odanızı boşaltın” şeklinde uyarıldığını belirtirken; deprem bölgesinden gelen birçok öğrenci, ailelerinin ekonomik koşullarının bu ödemeleri karşılamaya imkân vermediğini vurgulayarak “Babamın iş yeri depremde yıkıldı, hiçbir tazminat alamadı, şu an geçinecek kadar bile kazanamıyoruz” dedi. Bir diğer öğrenci ise depremzede olarak kabul edilmediklerini ifade ederek “Devletin gözünde depremzede sayılmıyormuşuz, evimizin ağır hasarlı olması gerekiyormuş; o gün o depremi ben de yaşadım, aylarca eve giremedim” sözleriyle durumu anlattı.
“ÖZÜR DİLERİZ, AİLENİZ ÖLMEDİĞİ İÇİN BU PARAYI ÖDEMEK ZORUNDASINIZ”
Öğrencilerin anlatımına göre bazı yetkililer kendilerine sert ve kırıcı ifadelerle yaklaşarak “Özür dileriz, aileniz ölmediği için, eviniz yıkılmadığı için bu parayı ödemek zorundasınız” şeklinde konuşurken, yurt yöneticilerinden birinin de “Ben hukuk mukuk bilmem, bu parayı ödeyeceksiniz” sözleriyle öğrencileri baskı altına almaya çalıştığı ifade edildi.
“DEPREMİ YAŞAYAN HERKES HÂLÂ AYNI ZORLUKLA MÜCADELE EDİYOR”
Depremzede öğrenciler, yaşadıkları şehirlerde hâlâ enkaz kaldırma ve barınma sorunlarının devam ettiğini hatırlatıyor:
“Maraş’ta hâlâ enkazlar var, yeni binalar yapılmadı. Hatay’da arkadaşlarımız konteynerde yaşıyor. Buna rağmen bizi depremzede saymıyorlar.”
Öğrenciler, dönem ortasında hiçbir uyarı yapılmadan yüksek meblağlı kira talep edilmesinin hukuka ve öğrencilik hakkına aykırı olduğunu savunuyor.
