Türkiye perakende sektörünün önde gelen oyuncularından ŞOK Marketler, gıda enflasyonu ve arz güvenliğinin küresel çapta tartışıldığı bir dönemde, tüketici sağlığını merkeze alan stratejik bir hamleye imza attı. Şirket, tedarik zinciri süreçlerini hızlandırmak ve gıda güvenliğini maksimize etmek amacıyla kendi bünyesinde bir pestisit analiz laboratuvarı kurduğunu duyurdu.
Antalya’daki tedarik platformunda faaliyete geçen bu tesis, taze meyve ve sebzelerin rafa çıkmadan önceki denetim sürecini dış kaynaklı laboratuvarlardan şirket bünyesine taşıyarak radikal bir hız kazandırıyor.
GIDA GÜVENLİĞİNDE HIZ FAKTÖRÜ: 30 DAKİKADA SONUÇ
Geleneksel perakende modellerinde, ürünlerin dış akredite laboratuvarlara gönderilmesi ve sonuçların beklenmesi, taze gıdanın raf ömründen çalan zaman maliyetleri yaratabiliyordu. ŞOK Marketler’in yeni sistemi ise bu süreci 30 dakikaya indiriyor.
Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği referans alınarak yapılan testlerde, ilk etapta domates ürünleri mercek altına alınıyor. Laboratuvarda yapılan analiz sonucunda pestisit değeri limitlerin üzerinde çıkan ürünler kesinlikle kabul edilmezken, sadece onayı alan ürünler lojistik ağına dahil edilerek Türkiye genelindeki mağazalara dağıtılıyor.
DİJİTAL ŞEFFAFLIK: TÜKETİCİ İÇİN QR KODLU DOĞRULAMA
Sistemin en dikkat çekici yönlerinden biri, denetim mekanizmasının tüketiciye şeffaf bir şekilde açılması. "Kapalı kutu" dönemini sona erdiren bu uygulama ile:
Mağazalara giren onaylı ürünlerin kasalarında “Pestisit Tespit Edilmedi” etiketi yer alacak.
Bilinçli tüketiciler, ürün üzerindeki QR kodu okutarak veya Cepte ŞOK uygulaması üzerinden satın aldıkları ürünün analiz raporlarına saniyeler içinde ulaşabilecek.
Online alışverişlerde de dijital ürün künyesinde analiz raporları görüntülenebilecek.
Bu adım, son yıllarda tüketicilerde artan "ne yediğimizi biliyor muyuz?" endişesine verilmiş teknolojik ve somut bir yanıt niteliği taşıyor.
TARLADA BAŞLAYAN DÖNÜŞÜM: ÇİFTÇİYE EĞİTİM DESTEĞİ
Proje sadece bir denetim mekanizması değil, aynı zamanda bir tarımsal kalkınma modeli olarak kurgulanmış durumda. ŞOK Marketler bünyesindeki ziraat mühendisleri, sadece ürünü test etmekle kalmıyor; üretim aşamasında çiftçilere doğru ilaçlama, hasat zamanlaması ve kayıtlı üretim konularında saha eğitimleri veriyor.
Analizlerde ürünü uygun bulunmayan üreticiler sistem dışına itilmek yerine, kendilerine sunulan ayrıntılı analiz raporlarıyla hatalarını görme ve bir sonraki hasatta standartları yakalama şansı elde ediyor. Bu yaklaşım, tarladaki üretim kalitesinin sürdürülebilir şekilde artırılmasını hedefliyor.
CEO DEMİREL: “SORUMLULUĞU İLERİ TAŞIYORUZ”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ŞOK Marketler CEO’su Uğur Demirel, gıda güvenliğinin toplumda yarattığı hassasiyetin farkında olduklarını vurguladı. Yıllardır dış laboratuvarlarla çalıştıklarını ancak hız kazanmak adına bu yatırımı yaptıklarını belirten Demirel, şu ifadeleri kullandı:
"Artık reyonlarımızda satılan domateslerin tamamı pestisit kontrolünden geçmiş olacak. Domates sadece ilk adım. Kısa süre içinde diğer meyve-sebze ürünlerimizi de bu sisteme dahil edeceğiz. Türkiye’nin pestisit konusundaki endişelerini gidermek istiyoruz. Müşterilerimizin gönül rahatlığıyla meyve-sebze tüketmesi bizim en büyük mükafatımızdır."
GELECEK PROJEKSİYONU
Pilot bölge olarak Antalya’da ve pilot ürün olarak domateste başlayan uygulamanın, kısa vadede ŞOK Marketler’in tüm dağıtım merkezlerine ve diğer meyve-sebze gruplarına yaygınlaştırılması planlanıyor. Sektör uzmanları, perakende devinin bu hamlesinin, rakipler üzerinde de gıda güvenliği standartlarını yükseltme yönünde bir baskı oluşturabileceğini öngörüyor.
