Her yıl düzenlenen Hz Mevlana'yı anma etkinlikleri bu yılda 7 Aralık 2023 tarihinde başladı. Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen program hız kesmeden devam ederken 43 yıldırı tasavvufla uğraşan Ahmet Özhan kulakların pasını siliyor.
43 yıldır Şeb-i Arus etkinliklerinde tasavvuf müziği ile gelenleri mest eden Ahmet Özhan, bu yılda geleneği bozmadı. Mevlana dostlarıyla bir araya gelen ünlü sanatçı 750. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) etkinliklerine 7 Aralık itibariyle başladı.
43 YILDIR SAHNEDE
Tasavvufi müzik öğretileri ile dünyanın pek çok farklı noktasında sahne alan ünlü sanatçı Ahmet Özhan, düşünce adamı ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin Rumi anma etkinliklerinde sahne alıyor. 750. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) etkinliklerin Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen programıyla başladı.Programda Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde, Türk Tasavvuf Musikisinin en nadide eserlerini seslendirecek. Özhan'a repertuarında yer alan eserler ise şu şekildedir:
'Gel',
'Mevlam Sana Ersem Diye',
'Nuri Cemalin',
'Ömrün Bitirmiş',
'Abdülkadir Ya Kadir',
'Durmaz Lisanım',
'Allah Allah Şükren Lillah',
'Ya İmamel',
'Hanımların Sultanıdır',
'Nad-ı Ali',
'Ali Almış Sancağını',
'Ya Olduğun Gibi Görün'
Topluluğun Sanat Yönetmenliğini Kanun Virtüözü Mehmet İhsan Özer üstleniyor.
AHMET ÖZHAN NE ZAMAN ŞEB-İ ARUS'A KATILDI?
1980 yılında ilk kez sahne alan Özhan Hazreti Pir'i çocukluğunda babası aracılığıyla tanıma fırsatı bulduğunu söyledi. Dini eğitim ve tasavvuf sevgisinin ailesinden geldiğini ifade eden Özhan, açıklamalarında şu sözlere yer verdi:
"Böyle bir ortamda büyüdüm. Mesneviyi, Hazreti Mevlana'yı, Yunus Emre'yi, Kur'an-ı Kerim'i, namazı, evde serili olan bir seccadenin üzerinde öğrendik, oynadık, büyüdük. Bunlar sonradan oluşmuş şeyler değil. İşte zaman içerisinde bu meslekle temayüz etmemiz, sonra tasavvuf müziğine ve hakikate olan düşkünlüğümüz, zaten gönlümüzde var olan Hazreti Pir'in aşkını ve estetiğini, insanlarla paylaşmamız adına bir donanım oldu."
Mevlana Celaleddin Rumi'nin yol gösteren bir büyüğü olduğunu dile getiren Özhan, doğruluğa, güzele, kardeşliği, hakikate, tevhide yönlendiren bir isim olduğunu aktardı. Bu yolu takip ederek hem kendini arındırdığını hem de güzellikleri insanlara aktardığını ifade eder ünlü sanatçı, hizmetin özünde Hazreti Pir'in nuruna vesait olabilmek olduğunu söyledi. Onun sözlerindeki hakikatlere insanları davet etmeye vesile olabilmek için bu yolda ilerlediğini aktaran Özhan, başka beklentisi olmadığını da aktardı.
HAKİKATİ İZLİYOR
Meselenin dindar bir insan olmak meselesi olmadığını aktaran Özhan, varlığın hakikatini algılamak ve varlığın hakikati ile entegre olmak için uğraştığını söyledi. İbadetlerin bu nedenle bir vasıta olduğunu işaret eden Ahmet Özhan, “Tabii ki hepsini eksiksiz yapmaya gayret ederim ama önemli olan bir tapınma ritüeli değildir. Yaptıklarım ve İslam'da hiç bir ritüel de tapınmak için değil kendi hakikatine erebilmek içindir. Öze inebilmek içindir vesiledir. Bütün ibadetler de bir vesiledir. Dava, hakka vasıl olmak da değil hakta olduğumuzun farkındalığına erebilmek içindir. Yolum, Ehli Sünnet ve'l Cemaat yoludur." sözleri ile açıklamalarını sonlandırdı.
