Seçimden sonra İBB’nin yetkileri bir bir budanıyor. Kültür varlıklarına el konmasının, taksi teklifinin defalarca reddedilmesinin, maliyete bağlı zorunlu zamların engellenmesinin ardından, havalimanından şehir merkezine ulaşım ihalesi yetkisi de belediyeden alındı. Danıştay kararı bile çiğnenerek atılan adım ‘Siyasi çekişme yüzünden vatandaş cezalandırılıyor’ tepkisine yol açtı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin el değiştirmesi sonrası birçok yetki bakanlığa geçirildi, engellemeler yapıldı. Kamu bankaları kredileri kesti, yolsuzluk dosyalarına el kondu. Belediye iştiraklerinde atama yetkisi başkandan alındı. İSKİ ve İETT’de zorunlu zamlar reddedildi. Son olarak Ulaştırma Bakanlığı ‘Bütün toplu ulaşım hizmetlerini yapma, yaptırma ve planlama’ yetkisini genelgeyle belediyeden aldı. Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararını yok sayan uygulamaya her kesimden tepki geldi.
İŞTE ÜÇ YILDAKİ TABLO: METROYA ENGEL, PANDEMİ YARDIMLARINA BLOKAJ
* İBB mülkiyetindeki mülkler ilçe belediyelere devredildi.
* Pandemi yardımları engellendi, bağış hesapları bloke edildi.
* Yapısı değiştirilen UKOME’de belediye ağırlığı kaldırıldı.
* İstanbul’a 5 bin yeni taksi teklifi 14 kez reddedildi.
* Gezi Parkı, Galata Kulesi İBB’den alınarak vakıflara geçirildi.
* Metro projeleri onaylanmadı. Bakanlık alternatif şirket kurdu.
* Halk Ekmek büfeleri engellendi. Vapur iskeleleri geri istendi.
İBB YETKİLERİNE ANKARA TIRPANI
23 Haziran 2019 seçimlerinden sonra İBB’nin yetkileri Hükümet tarafından kararnamelerle birer birer tırpanlanıyor. Gezi Parkı, Galata Kulesi başta olmak üzere kültür varlıklarına el konmasının, İBB Meclisi’nde taksi teklifinin defalarca reddedilmesinin ve zam tekliflerinin engellenmesinin ardından bir adım da havalimanı taşımacılığı için atıldı. 5216 sayılı yasa ile ‘bütün toplu ulaşım hizmetlerini yapma, yaptırma ve planlama’ yetkisini Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı çiğnenerek genelge ile İBB’den aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 23 Haziran 2919’da el değiştirmesi sonrası belediyeye ait birçok yetki Ulaştırma Bakanlığı’na geçirildi, engellemeler yapıldı. Kamu bankaları kredileri kesti, yolsuzluk dosyalarına el kondu. Belediye iştiraklerinde atama yetkisi başkandan alındı. İSKİ ve İETT’de zorunlu zamlar reddedildi. Son tırpan ise belediyenin toplu taşıma yetkisine atıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 5216 sayılı yasa ile İBB’ye ait olan ‘Bütün toplu ulaşım hizmetlerini yapma, yaptırma ve planlama’ yetkisini genelge ile İBB’den aldı.
TAŞIMA İÇİN BAKANLIK ONAYI ŞARTI
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Havalimanları/Havaalanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ de bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, havalimanının/havaalanının çevresindeki iller ve ilçeler, şehir merkezleri, şehir terminali ve/veya terminalleri ile havalimanının/havaalanının kara tarafı arasındaki gidiş ve geliş taşıma işletmeciliği, bu konuda talepte bulunan gerçek ve/veya tüzel kişiler tarafından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından onay alınması kaydıyla yapılabilecek. Havaalanı sınırına kadar özel kişiler tarafından bakanlıktan onay alınarak taşıma yapılabilecek. Kararda Danıştay 8. Dairesi’nin konuya ilişkin aldığı yürütmeyi durdurma kararına ise uyulmadı.
DANIŞTAY HÜKMÜ ÇİĞNENİYOR
5216 sayılı yasa ile İBB’ye verilen ‘Bütün toplu ulaşım hizmetlerini yapma, yaptırma ve planlama’ yetkisi, Ulaştırma Bakanlığı 2021/5 sayılı genelgesiyle taşımacılık hizmeti verilmesi için ihale açma yetkisini İBB’den alıp havalimanını işleten özel şirketlere verilmişti. Danıştay 8. Dairesi, genelgenin yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada; “Kanunla Belediyelere verilen yetkiyi ortadan kaldıracak şekilde yorumlanamaz” diyerek bakanlığın yayınladığı genelgenin yürütmesinin durdurulması yönünde karar verdi. Ancak Danıştay 8’inci Dairesi’nin ve UKOME kararının olmamasına rağmen Havaist firması Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki ulaşım faaliyetlerine devam ediyordu.
İBB: GELİR 16 MİLYON İÇİN KULLANILACAKTI
İBB’den yapılan açıklamada, ‘ihale süreci yasaya uygun yapılsaydı ne olacaktı’ sorusuna şu yanıt verildi: “5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamında; havalimanı- şehir içi arası taşımacılığı bir kamu kurumu olan İBB tarafından görülecek, bu yolla milyonlarca lira gelir temin edilecek ve bu gelir 16 milyon İstanbullu için kullanılacaktı. Ayrıca taşımacılık hizmeti yasaya uygun olacak ve vatandaşlar, İBB teminatıyla kaliteli bir hizmete kavuşacaktı. Kamuya ait yetkiler, kaynaklar ve araziler kamuda kalarak; halk yararına, halk için, halkın gözetimi, denetimi ve katılımıyla kullanılacak, 16 milyon İstanbullu kazanacaktı. Büyükşehir belediyelerinin yetkileri elinden alınmaya çalışılmasaydı, kent içi gelirlerin hukuksuz bir şekilde özel şirketlere gitmesi engellenecekti.”
ÜÇ YILIN ENGELLEME TABLOSU: İBB MÜLKLERİ İLÇE BELEDİYELERİNE VERİLDİ, YARDIM ENGELLENDİ, İSKELE GERİ ALINDI
BB’nin el değiştirilmesinden sonra Büyükşehir’in onlarca yetkisi elinden alındı. Mülklerine el konularak ilçe belediyelerine devredildi. Üç yıllık sürede yaşanan yetki tırpanlamaları şöyle: 5 Kasım 2021 tarihinde, Marmara Denizi ve Adalar bölgesinde imar planı yapma ve onaylama yetkisi İBB’nin elinden alınarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na geçti. 4 Ocak 2022’de, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başlattığı İBB soruşturmasının hemen ardından il tanıtım günleri düzenleme yetkisi belediyelerden alınarak valiliklere verildi. Diğer yandan, İBB’ye ait birçok taşınmaz da İBB’den alınarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verildi. Bu taşınmazlar arasında; Galata Kulesi, Gezi Parkı, Talat Paşa Konağı, Yerebatan Sarnıcı Giriş Yapısı, Cankurtaran Magnaura Sarayı, Eski Fransız Hapishanesi, İBB Sağlık Daire Başkanlığı binası, İBB Çemberlitaş Hizmet Binası (Eski Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı), Eminönü Marmara Belediyeler Birliği Binası ve Piyer Loti’deki ahşap yapılar yer alıyor. İBB mülkiyetindeki mülkler ilçe belediyelere devredildi. Pandemi yardımları engellendi, bağış hesapları bloke edildi. Yapısı değiştirilen UKOME’de belediye ağırlığı kaldırıldı. Yine UKOME’de İstanbul’a 5 bin yeni taksi teklifi 14 kez reddedildi. Metro projeleri onaylanmadı. Bakanlık alternatif şirket kurdu. Halk Ekmek büfeleri engellendi. Vapur iskeleleri geri istendi. Geçmiş döneme ait 40’tan fazla yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturma dosyasına İçişleri Bakanlığı el koydu ancak hiçbir işlem yapmadı. Pandemi döneminde başvuru sayısı 1 milyon 200 bini bulan ihtiyaç sahiplerine sosyal inceleme olmadan, hızlıca sosyal yardım yapılması teklifi İBB Meclisi’nde engellendi. Metro yapımı için alınmış kredi VakıfBank tarafından hukuksuz bir biçimde İBB’den alındı. Hafriyat alanlarının işletilmesinden elde edilecek gelirden ilçe belediyelerine kaynak aktarılması İBB Meclisi çoğunluğu ile kararlaştırıldı, İBB’nin geliri azaltıldı.
MİLLETİN 190 MİLYAR DOLARINI ACIMADAN CAYIR CAYIR SATTILAR
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin İl Başkanları Toplantısı’da konuştu. Babacan şunları söyledi: “Bu ekonomik krizi kim çözecek? Beştepe mi? Rüyasında bile çözemez. Çünkü Beştepe ve çevresindekilere kriz dokunmuyor. Yaşamıyorlar bunun zorluklarını. Onlar hayal alemin yaşıyor. Zaten sorunun sebebi olanlar, o serini üretenler kendileri çözemezler. Krizden çıkış planı inşallah bizim elimizde. Peki nasıl çözeceğiz? Adil rekabet ve fırsat eşitliği verimliliğe dayanan ekonomik büyüme modelini hayata geçirerek bu krizi çözeceğiz. Haksızlığa, eşitsizliğe ve ranta dayalı mevcut düzene son vererek krizi çözeceğiz. DEVA iktidarında MB de TÜİK de talimatla çalışmayacak. Doğrusu neyse onu yapacaklar.
MUTLAK YOKSULLUK TEKRAR HORTLADI
Kural bazlı yönetim terk edildi. Hukuka saygı bir kenara itildi. Demokrasiden tek karar verici sisteme doğru Türkiye’ye evrildi. En sonunda da Beştepe, mutlak yoksulluğu ülkeye geri getirdi. Sırf iş bilmemezlik yüzünden, sırf zamanındaki başarıların sebebini anlamamaları idrak etmemeleri yüzünden mutlak yoksulluk tekrar hortladı. İki haneliyi bırakın üç haneli enflasyon yaşatıyorlar ülkeye. Yazık, günah. Ekonomimizi mahvettiler.
ACIMADAN GİZLİ SAKLI SATTILAR
Beştepe, bu milletin 190 milyar dolarını hiç acımadan gizli saklı cayır cayır sattı. Yaptığın doğruysa neden gizliyorsun? Ne kadar sattığını, kime sattığını, neden sattığını neden açıklamıyorsun. Doğru hesaptan kaçar mı ya. Çık söyle, evet gerekiyordu şu miktarda şöyle sattım de. Yok gizli, söylemiyorlar. Bizim dönemde Merkez Bankası’nın piyasa müdahalesi var. 13 yılı toplamı 8 milyar. Hepsi hala Merkez Bankası’nın web sitesinde ilan edilmiş durumda. Bunlar 190 milyar doları apar topar satıyorlar çıt yok. Yedek akçeleri bile tükettiler.
FREN ALİ’YE KULAK VERSELERDİ...
Fren Ali dediler bana. Çünkü kontrolümüzdeyse imzamıza dayanan bir iş ise izin vermedik. Başkasının imzasıyla yürüyen işler ise maalesef üzülerek izledik. Bir yandan da feryat ettik. Bu feryadımızı da kamuoyunun önünde yaptık. Bazıları diyor ya zamanında niye konuşmadın falan diye. Allah aşkına açın bakın, Allah’tan korkun. Basın arşivlerini inceleyin. Hükümetin içinde olup da, başbakan yardımcısı olup da, devlet protokolünde 5. sırada olup da bu kadar şiddetli eleştiren bir Allah’ın kulu var mıydı o dönem. Zamanında fren Ali’nin söylediklerine kulak verselerdi. Bu memleket 3-5 milyar dolarına muhtaç haline gelmezdi. Cumhurbaşkanı 3-5 milyar dolar için bazılarının önünde bazı ilkelerden vazgeçmek zorunda kalmazdı.
ONUN DÜNYASI BEŞTEPE HARİKALAR DİYARI
Babacan, Erdoğan’ın “Bütün dünya yüksek enflasyon ve işsizlik tehdidi ile boğuşuyor. Türkiye ise kendi ekonomik modeli sayesinde bu iki tehditten asıl yıkıcı olanın üstesinden gelmeyi peşinen başarmıştır.” sözlerine tepki gösterdi. Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında Erdoğan’ın sözleri için, “Hayır, yaşadığımız gezegen olan Dünya’dan bahsetmiyor. Onun dünyası Beştepe Harikalar Diyarı, apayrı bir dünya. Bizim dünyamızın gerçekleriyle bağı kopmuş” dedi.
