Sazlıdere Barajı havzasındaki yeni konut inşaatıyla tekrar tartışmaya açılan Kanal İstanbul'a ilişkin hükümetten iki günde iki farklı açıklama... Şehircilik Bakanı Kurum AK Parti'nin grup toplantısında proje için 'Gündemimizde yok' derken, Ulaştırma Bakanı Uraloğlu'dan 24 saat sonra 'Vazgeçmedik' mesajı geldi: Kanal'ı günü geldiğinde mutlaka yapacağız.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Kanal İstanbul, hükümetin gündeminde değil” dedikten 1 gün sonra Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, tam tersi konuştu: Kesinlikle yapacağız. Zamanını istişare ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza gelişmeleri arz ediyoruz. Vatandaşımızın görüşünü de dinledik. Yeni bir tartışma konusu değil.
19 MART'TAN SONRA GÜNDEME GELDİ
2019 yerel seçimlerinin ardından gündemden düşen Kanal İstanbul Projesi, İBB'ye yönelik operasyonların düzenlendiği 19 Mart sürecinden sonra tekrar gündeme geldi. Silivri'de tutuklu bulunan İmamoğlu, Sazlıdere Barajı havzasında konut inşaatına başlandığını duyurdu. Mahkemelerin ‘iptal’ kararına rağmen kurulan şantiyeye muhalefet liderleri sert tepki gösterdi. Projenin ‘kalan İstanbul'u yok edeceği vurgulandı. Tepkiler üzerine hükümetten açıklamalar peş peşe geldi.
İKİ BAKANDAN İKİ FARKLI AÇIKLAMA
AK Parti grup toplantısında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum 'Kanal İstanbul ile ilgili bir konu şu anda gündemimizde yer almıyor. Projeyi gündeme taşıyarak siyasi polemik üretme çabaları sonuçsuz kalacak' dedi. Söz konusu inşaatın sosyal konutlar olduğunu söyledi. Ancak dün Ulaştırma Bakanı'ndan 'Vazgeçmedik' çıkışı geldi. Uraloğlu 'Kanal İstanbul Projesi'nden vazgeçmedik. Bugün gündemimizde değil ama günü geldiğinde mutlaka yapacağız' dedi.
KANAL İSTANBUL’DAN ASLA VAZGEÇMEDİK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın proje” diye lanse ettiği Kanal İstanbul, 2011’den bu yana gündemde. Art arda gelen mahkeme kararları, uzmanların uyarıları, halkın tepkisi sonrası çalışmaları yavaşlatılan projeye dair tartışmalar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanıp görevden alınmasıyla tekrar alevlendi. Cumhurbaşkanlığı onayı ile Kanal İstanbul güzergahında olan ve İstanbul’un en önemli su kaynağı durumundaki Sazlıdere Barajı kenarına 24 bin konutun inşası hızlandırıldı. Arap ülkelerinde tanıtım videoları dolaşıma sokularak “2026’da tamamlanacak” denildi. 23 Nisan’da Silivri’de yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem, projeye karşı çıkan muhalefet partilerini de birleştirdi. Cumhur İttifakı dışındaki siyasi partilerin liderleri, “Megakentin en büyük sorunu deprem. İstanbul’un nüfusunu daha da artıracak projeye başlanması ihanettir” eleştirisinde bulundu.
İKİ FARKLI AÇIKLAMA
Tepkiler üzerine önceki gün açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul’un şu an hükümetin gündeminde olmadığını vurguladı; “Konuyla ilgili polemik çabaları, karşılık bulmayacak. İnşa edilen konutların Kanal İstanbul’la hiçbir bağlantısı yok. Daha önce miting meydanlarında söz verdiğimiz sosyal konut çalışması. Alanlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Herhangi bir ülke vatandaşına konut satılmış değil. Hepsi alt gelir grubu kardeşlerimizin” ifadelerini kullandı. Ancak dün “Karayolları Genel Müdürlüğü Arama Kurtarma Ekibi Karkurt Tanıtım ve Araç Dağıtım Töreni”nin ardından soruları cevaplayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, net konuştu.
TARTIŞILMASI YANLIŞ
Gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helikopterle kanal güzergâhını teftiş ettiği videoyu hatırlattığı Uraloğlu “Evet, Cumhurbaşkanımızla ziyaret ettik. Orası, Başakşehir Nakkaş Otoyol projesinin Kanal İstanbul üzerindeki önemli bir yapısı. Kanal İstanbul yapılacakmış gibi projelendirildi. İnşaatına da devam ediyoruz. Bu konuda çok net bir irademiz var. Kanal İstanbul’u kesinlikle yapacağız. Yalnız ne zaman yapacağımızı istişare ediyoruz. Gelişmeleri hem Çevre Şehircilik Bakanımızla sayın Cumhurbaşkanımıza arz ediyoruz. 15-20 milyar dolarlık bir projeden bahsediyoruz. Doğru zamanda, doğru kredi ya da finans imkanlarıyla beraber Kanal İstanbul’u hayata geçireceğiz. Vatandaşımıza sorduk, bütün kurumları dinledik. Bize dönen bilgileri değerlendirerek onları da projenin içerisine derz ettik. Yeni bir tartışma konusu değildir. Biz tartışmıyoruz. Tartışılmasını da doğru bulmuyoruz.
Bakan Uraloğlu, projenin başlangıç tarihine ilişkin soruya “Hemen yakın zamanda başlamayacağız ama asla vazgeçmemiz söz konusu değil. Kanal İstanbul, Türkiye’nin ihtiyacıdır. Biz de doğru zamanda inşallah yapacağız” yanıtını verdi.
REFERANDUMA GİDELİM
“Senin derdin Kanal, benim derdim İstanbul” mesajını paylaşan İmamoğlu, Erdoğan’a seslendi: Cesaretin varsa koy sandığı milletin önüne, şehrin kaderine İstanbul karar versin.
Hükümet kanadından gelen “Kanal İstanbul’dan vazgeçmeyiz” açıklamaları üzerine ana muhalefetten referandum çağrısı geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Son yapılan anketlerde beş İstanbulludan sadece biri Kanal İstanbul’a ‘Olabilir’ diyor. Yüzde 80’in karşı olduğu bir projeyi inatla savunmak, milletle inatlaşmaktır. Hodri meydan. Referandum sandıktır. Koysunlar sandığı kendilerine güveniyorlarsa, oylasın İstanbullu” ifadelerini kullandı. Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu da, sosyal medya hesabında benzer bir mesaj paylaştı: “Senin derdin Kanal, benim derdim İstanbul. İstanbul’a neden göz diktiğini biz de biliyoruz millet de... Cesaretin varsa koy sandığı milletin önüne, şehrin kaderine İstanbul karar versin. Eğer milletin tercihinden korkmuyorsan Kanal İstanbul referandumu için sandıklar kurulsun. Milletin sırtına milyarlarca dolar yük olacak, havasını, suyunu, tarım arazilerini ve doğasını yok edecek; şehri daha da yaşanılmaz hale getirecek, nüfusu ve trafiği artıracak bu geri dönülmez ihanet projesinin akıbetine milletimiz karar versin. Eğer siz sandığı milletin önüne koymazsanız, millet kendi sandığını kurar.”
TELEF YANITI
İmamoğlu, bir başka mesajında ise, Erdoğan’ın “Bakalım, Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek?” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. İmamoğlu “Sonunda ağzındaki baklayı çıkarmışsın. Ülkenin Cumhurbaşkanı olduğunu unutup açıkça bir cumhurbaşkanı adayını ‘telef’ etmekle tehdit etmişsin. Bu söz, Türk siyasi tarihinin en dehşet verici itiraflarından birisidir. Erdoğan, rakiplerini saf dışı bırakmak için her yolu denediğini, daha da deneyeceğini itiraf etmiştir. Bilmediğimiz başka hangi yöntemlerin var? Daha ne yapacaksın? Henüz ‘heybenden’ çıkarmadığın başka ne kaldı? Aziz milletim; telef olan Türk ekonomisidir, iştir, aştır, ekmektir; demokrasi ve hukuktur. Telef olan ‘milletin hizmetkarı’ diye yola çıkarıp bir kenara atılan AK Partili kadrolardır. Allah’ın izni, milletin desteğiyle ne telef olacağız ne de kimseyi telef edeceğiz. Ülkeyi bu kötücül akıldan kurtarıp düze çıkaracağız” şeklinde konuştu.