Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından eski Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Arınç, 'seçim ertelenebilir mi?' tartışmasını açtı. Arınç'ın erteleme talebi AK Parti tarafından sahiplenilmese de alınacak kararın ne olduğu merak ediliyor. Öte yandan kulislerde ise ertelemeye ilişkin çok sayıda iddia dolaşıyor. Bir kulis bilgisine göre AK Parti seçimi ertelemek istemiyor. Bununla birlikte alınmış bir karar yok fakat parti içinde de dile getirilmeyen eğilimler var. Ancak bu denklemde MHP de bulunuyor.
Türkiye'yi sarsan depremlerde 11 il enkaz altında kaldı. Depremin 14. gününde halen yakınlarını arayan vatandaşlar var. Can kaybı resmi verilere göre 40 bini aşarken on binlerce vatandaş da yaralandı. Depremin yaraları henüz sarılmamışken eski Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, siyasette yeni bir tartışmanın kapısını araladı.
Arınç sosyal medyada yaptığı bir açıklamayla seçimin 1 yıl ertelenmesi gerektiğini söyledi. Afet nedeniyle seçim yapılamayacağını savunan Arınç'a muhalefetten de hukukçulardan da tepkiler yükseldi. Muhalefet seçimin ertelenmesinin kabul edilemez olduğunu ifade ederken hukukçular ise Anayasa'nın 78. maddesine işaret etti. Anayasa'nın 78. maddesi ise şu şekilde:
"Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir."
Bu tartışmalar siyasette yeni bir polemiğin fitilini ateşlerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce seçimlerin 14 Mayıs'ta olacağını işaret eden konuşması da akıllara geldi. AK Parti'nin Arınç'ın açıklamalarının ardından ne diyeceği ise merak konusu oldu. Arınç'ın açıklamalarını sahiplenmeyen AK Parti'nin rotası için ortaya birçok iddia atıldı. Bunlardan biri de topun YSK'ya atılacağı yönündeydi.
'CUMHURBAŞKANI SEÇİME GİTMEK İSTİYOR'
ABC gazetesinden Ömer Şahin'in kulis haberine göre, Bülent Arınç’ın, seçim erteleme gerekçesi olarak öne sürdüğü, “Seçmen sayısı bile belli değil, acılı insanlara gidip nasıl propaganda yapılacak. Bu şartlarda seçim zor” görüşünü iç dünyalarında savunan partililer olsa dahi bunu dile getiren ve savunan kimse yok şu aşamada.
Eski AK Partili bir siyasetçinin ise “Cumhurbaşkanı bir an önce seçime gitmek istiyor. 14 Mayıs’ta seçime gidilecek şekilde çalışma yaptırıyor. Kesin bilgi” dediği de aynı haberde yer aldı.
'YSK SEÇİMİN ÖNÜNDE ENGEL GÖRMÜYOR'
YSK'nın seçim erteleme yetkisi olmadığını belirten muhalefetin ise bir YSK yetkilisiyle görüştüğü belirtilen haberde o yöneticinin Onlar da seçimin yapılması önünde hiçbir engel görmüyorlar. 50 günlük süre onlar için yeterli” dediği aktarıldı. Ancak bu denklemde bir de açıklamalarıyla AK Parti'nin kararlarına önemli ölçüde etki eden ve geçmiş seçimlerin tarihinde de rolü bulunan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli de bulunuyor. Bahçeli bu konuda bir açıklama yapmamış olsa da ertelemeye sıcak bakmadığı kulislerde dolaşan iddialardan.
KARARNAME İLE ERTELENEBİLİR Mİ?
Öte yandan Erdoğan'ın kararname ile seçimi erteleyip erteleyemeyeceği de masadaki diğer sorulardan. Bu sorunun ortaya çıkmasındaki en büyük etken ise Meclis’in kabul ettiği “İstanbul Sözleşmesi”ni iptal etmesi.
Muhalefet ise seçim ertelemenin bu konudan daha farklı olduğu görüşünde. Muhalefet haberde yazılana göre; “Seçim erteleme çok farklı. Bunu yapan Anayasa suçu işlemiş ve karşılığı olan cezayı göze almış olur" diyor.
MUHALEFETİN SEÇİM SENARYOSU NE?
Muhalefetin seçim senaryosu ise deprem yaşanan bölgelerde sandığa gitmenin zor olmadığı yönünde. Haberde bu konuya ilişkin Depremzedelerin tıpkı yurt dışı seçmen gibi farklı kategoride oy kullanması seçenek olarak öne sürülse de fazla kabullenilmedi. Şu aşamada en geçerli görüş seçmen kütüklerinin güncellenmesi ve deprem bölgelerine kurulacak sandıklarla seçimin yapılması. Bunun da kolay olduğunu savunuyor muhalefet yetkilileri “Yüksek Seçim Kurulu, Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden seçmen sayısını alır ve seçmen kütükleri güncellenerek askıya çıkar. İtiraz süresinde kontroller yapılır. Daha sonra sağlam kalan okullara, gerekirse camilere sandık konur. Çadırkentlere de konur. 298 Sayılı Yasa buna imkan veriyor. Terör ve engelli vatandaşlar için “taşımalı”, “Seyyar” sandık uygulamaları var. Burada da geçerli olur.
Deprem yaşayan illerde nüfus ne kadar azalmış olursa olsun milletvekili sayıları da sabit kalmalı" ifadeleri yer alıyor.
