İBB Başkanı İmamoğlu, baskılar karşısında geri adım atmayacağını vurgulayarak, Erdoğan'a seslendi. "Burada görevlendirdiğin, aparat gibi kullandığın kimselerden ve hiçbir kurumdan zerre kadar korkmuyorum" diyen İmamoğlu, "Hepsi milletin karşısında haddini bilecek" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB, İETT ve İSKİ bünyesinde istihdam edilecek 1780 personel için yapılan görüşmelerin düzenlendiği alanda basın mensuplarının karşısına çıktı. Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı son açıklamalara tepki gösteren İmamoğlu, “Bu milletin huzurunu bozmaktan vazgeçin, görevinizi yapın” mesajı verdi.
İmamoğlu’nun diploma soruşturması Kıbrıs'a uzandı
"ÜLKESİNE MORAL VERMESİ GEREKEN CUMHURBAŞKANI MUHALEFETE SALDIRIYOR"
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefete yönelik eleştirilerini eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Ramazan ayında herkes ülkesine bereket, huzur diler ama bu ülkenin son seçimde seçilen cumhurbaşkanı, beraber şehitlerimizi anacağımız bir günün bir gece öncesinde, Filistin’de insanlar katledilirken, Türkiye’de işsizlik tavan yapmışken, adalete güven sarsılmışken, akşam saat 22.30’da muhalefete yönelik şu ifadeleri kullanıyor: ‘Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet’, ‘Karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün, sahtekârlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı’. Bu lafları ülkenin cumhurbaşkanı kuruyor. Ülkesine moral vermesi gerekirken muhalefete, Ekrem İmamoğlu’na saldırmayı kendine meslek edinmiş.”
"BU ÜLKENİN HUZURU TEHDİT ALTINDA"
Ülkenin yönetim şeklinin milletin huzurunu riske attığını savunan İmamoğlu, Erdoğan'a seslenerek şunları söyledi:
"Bu ülkede huzur risk altında. Ve bu huzuru bozan, bertaraf eden, yok eden kötü yönetim ve kötü dil, bizzat cumhurbaşkanından geliyor. Ben buradan sesleniyorum; bu millete zarar vermeyi bırakın, görevini yapın!"
"BU BASKILAR BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEZ"
Son dönemde İBB’ye ve kendisine yönelik soruşturmalar hakkında da konuşan İmamoğlu, bu baskıların kendisini yıldırmayacağını vurguladı. İstanbul’un çıkarlarını her şeyin üzerinde tuttuklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu kurumda çalışan, memleketinin iyiliğini isteyen insanlar yargılanıyor. Hakkında soruşturmalar açılıyor. Ama şunu çok net söylüyorum: Bir adım bile geri atmayız! Biz bu memleketin huzurunu istiyoruz ve asla geri adım atmayacağız."
"VIZ GELİR TIRIS GİDER"
İmamoğlu, Erdoğan’ın sosyal medya paylaşımındaki sert ifadeleri hatırlatarak, kendisi için bu sözlerin hiçbir önem taşımadığını belirtti:
"Benim ağzıma bile almayacağım, asla yazmayacağım, kamuoyuyla paylaşmayacağım bu kötü cümleler bana vız gelir, tırıs gider."
"ZERRE KORKMUYORUM, MÜCADELEM SÜRECEK"
Konuşmasının sonunda İmamoğlu, baskılar karşısında geri adım atmayacağını, mücadeleyi sürdüreceğini vurguladı. Erdoğan’ın iddialarına karşı ifadeleri kullandı:
"Burada görevlendirdiğin, aparat gibi kullandığın kimselerden ve hiçbir kurumdan zerre kadar korkmuyorum! Hepsi milletin karşısında haddini bilecek. Allah bu memleketi kötü insanlardan, koltuk için her şeyi yapacak insanlardan korusun. Bu milletin hakkını yedirmemek için, adalet için, şehitlerimize ve gazilerimize mahcup olmamak için mücadele edeceğim. Hakkının yendiğini düşünen herkes için sonuna kadar mücadele vereceğim. Bir milim geri adım atmayacağım! Bu kötü dilin ve karanlık siyasetin son bulması için, Türkiye’de yeni bir dönemin başlaması için sonuna kadar çalışacağım.”
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti hedef alarak şu açıklamaları yapmıştı:
"Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet anlayışının tüm belirtilerine ana muhalefete baktıkça şahit oluyoruz. Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, genel başkanı ve o makama göz dikenleriyle, tüm vakitlerini 3 yıl sonraki seçime hasrederek illüzyon peşinde koşuyorlar. Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır. Karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün, son olarak da sahtekârlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor.
Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan yakıt tankerleriyle sebze meyve taşıma skandallarına… Şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar ne ararsan istisnasız hepsi var. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çeki düzen veremeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz. Bizim gündemimiz bellidir:
Biz deprem gibi, sağlık gibi, tarım gibi, enerji gibi, ekonomi gibi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraşıyoruz. Ülkemize geçtiğimiz 23 yılda kazandırdıklarımızı taçlandıracak daha büyük başarıların peşinde koşuyoruz. AK Parti’nin bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayan işte bu anlayış, işte bu pratiktir."
