İddianame 3 bin 900 sayfadan oluştu, 105’i tutuklu 402 kişi şüpheli olarak yer aldı. İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ‘örgüt kurucusu’, Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülbekaran, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün ‘örgüt yöneticisi’ olmakla suçlandı. ‘CHP’yi ele geçirmek’ ve ‘Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi için fon oluşturma amacıyla örgüt kurmak’la suçlanan İmamoğlu hakkında 828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası istendi. Kamunun 161 milyar 13 milyon TL zarara uğratıldığı öne sürüldü.
142 AYRI SUÇLAMA
İddianamede İmamoğlu’na, 70 kez ihaleye fesat karıştırma, 47 kez rüşvet alma, 39 kez dolandırıcılık olmak üzere 15 başlıkta 142 kez suçlama yöneltildi.
KAPATMA DAVASI BELİRSİZLİĞİ
İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede en dikkat çeken kısım Yargıtay’a yapılan bildirim oldu. Parti kapatmayı düzenleyen Anayasa’nın 69. maddesi kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na CHP hakkında ihbarda bulunuldu. ‘CHP’ye kapatma davası açılacak’ şeklinde yorumlanan talebe tepki yağınca Başsavcılık açıklama yaptı. ‘Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmamıştır’ denildi. İddianamede ayrıca, CHP İstanbul İl Binası’nın müsaderesi talep edildi.
BUNUN ADI İFTİRANAME
CHP Lideri Özel partisinin grup toplantısını yaptığı sırada açıklanan İBB iddianamesine tepki gösterdi. ‘İmamoğlu’nun suçu ne? Bir sonraki seçimde cumhurbaşkanı adayı olması. Sonuna kadar arkasındayız. Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yapacağız’ diyen Özel ‘Bugün bu düzene dur demezsek hakkımızı savunacak bir yargı da kalmayacak’ ifadesini kullandı. Dosyanın ‘iftiraname olduğunu’ söyledi.
İMAMOĞLU 'ÖRGÜT KURUCU LİDERİ' İDDİASI
İBB’ye yönelik 19 Mart’ta yolsuzluk ve ‘çıkar amaçlı suç örgütü’ kurma suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya ilişkin iddianame tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 402 kişi hakkında 3 bin 900 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede ‘örgüt kurucusu ve lideri’ olarak suçlanan İmamoğlu hakkında 142 eylemden 828 yıl 2 aydan, 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası istendi.
İBB Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile İBB ve iştiraki şirketlerde görev yapan birçok üst düzey yöneticinin 19 Mart’ta tutuklanmasıyla başlayan soruşturma sürecinde 237 gün sonra iddianame hazırlandı. Soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından 19 Mart’ta ilk operasyon yapılmış, 19 Mart’tan bu yana yapılan operasyonlarda ise 122 kişi tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen ‘İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ soruşturmasına ilişkin detayları dün kamuoyuyla paylaştı.
‘ÖRGÜTÜN AMACI İMAMOĞLU’NU CUMHURBAŞKANI YAPMAK’
3 bin 900 sayfadan oluşan iddianamede, İmamoğlu hakkında 828 yıl 2 aydan, 2 bin 430 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, yürütülen soruşturma kapsamında 105 kişinin tutuklu, 170 kişinin adli kontrolle serbest, 7 kişinin yakalama kararıyla arandığı, toplamda 402 şüpheli ve 5 müşteki şüpheli bulunduğu bildirildi. İddianamede, “Ekrem İmamoğlu’nun liderliğini yaptığı iddia edilen örgütün ilk eylem tarihinin 2015, örgütün eylemini gerçekleştirdiği yerin de örgütün ilk yapılanmaya başladığı Beylikdüzü ilçesi olduğu” kaydedildi. Örgütün temel felsefesinin, CHP’yi ele geçirmek ve Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak olduğu aktarıldı.
İddianame hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek “Bugün konumuz 19 Mart’ta İBB başkanı ile ilgili operasyon yapmıştık. Artık soruşturma bitti iddianameyi mahkemeye sunacağız. Fedakârca görev yapan arkadaşlarımıza, emeği geçen personele teşekkür ediyorum. Çok yoğun çalıştık. Toplam 3900 sayfa. 402 şüpheli hakkında iddianame sunacağız. 143 farklı eylem var” dedi. Gürlek “İddianamenin giriş bölümünde suç örgütünün yapılanmasını ve şemasını anlattık. 6 tane örgüt yöneticisi var. Dijitallerin büyük çoğunluğu çözüldü. Ekrem İmamoğlu örgüt yöneticisi olduğu için diğer kişilerin suçlarından da sorumlu tutuluyor” dedi.
143 FARKLI EYLEM VE 22 AYRI SUÇ BAŞLIĞI
Soruşturmanın, 143 farklı eylem kapsamında “Suç örgütü kurma ve yönetme, örgüte üye olma, rüşvet alma, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, dolandırıcılık, kişisel verilerin kaydedilmesi, çevrenin kasten kirletilmesi, kamu malına zarar verme, halkı yanıltıcı bilgi yayma” gibi suç başlıklarını kapsadığı belirtildi. Başsavcılık açıklamasında, söz konusu eylemlerle ilgili olarak İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldığı kaydedildi.
142 EYLEMLE İLGİLİ CEZALANDIRMA TALEBİ
Açıklamada, örgütün kurucusu ve lideri olduğu iddia edilen Ekrem İmamoğlu hakkında doğrudan işlediği suçlar arasında; 1 kez ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, 12 kez ‘rüşvet’, 7 kez ‘suç gelirlerinin aklanması’, 7 kez ‘kamu kurum ve kuruluşlarını zarara uğratma’, 7 kez ‘dolandırıcılık’ suçları yer aldı. Bunların yanı sıra, 2 kez ‘örgüt faaliyeti kapsamında kişisel verilerin kaydedilmesi’, 2 kez ‘verilerin ele geçirilmesi ve yayılması’ 4 kez ‘delil gizleme’, 47 kez ‘rüşvet alma’, 9 kez ‘irtikap’ 39 kez ‘dolandırıcılık’, 70 kez ‘ihaleye fesat karıştırma’ ve çevrenin kasten kirletilmesi, vergi kanununa muhalefet ve orman kanununa muhalefet suçlarının da yer aldığı belirtildi. Başsavcılık, bu kapsamda 142 eylemle ilgili cezalandırma talep edildiğini, bazı şüpheliler yönünden soruşturmanın ise sürdüğünü bildirdi.
BELEDİYE BAŞKANLARI DA İDDİANAMEDE
Açıklamada, 99 kişinin örgüt üyesi, 92 kişinin örgütle bağlantılı suç işleyen konumda olduğu ifade edilirken, örgüt yöneticileri arasında Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülbrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gümüş’ün de bulunduğu belirtildi. Tutuklu Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan iddianamede, 9 adet eylemden dolayı suçlandı. Bunlar arasında ‘kişisel verileri başkasına verme’, ‘yayma veya ele geçirme’, ‘icbar suretiyle irtikap’, ‘rüşvet’, ‘rüşvet teşebbüsü’ gibi suçlamalar yer aldı. İddianamede Şahan hakkında ‘doğrudan örgüt liderine bağlı olarak hareket ettiği ve örgütün hiyerarşik yapısı içinde özel vasfa haiz üye olduğu’ ifadeleri kullanıldı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da toplam 6 adet eylemden suçlandı. Çalık rüşvet almakla suçlandı. İddianamede ‘örgüt yöneticisi’ olarak nitelendirilen İBB Medya A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun 52 ayrı numaralandırılmış eylemden dolayı suçlandı. ‘Örgütün kasası’ olmakla suçlanan Adem Soytekin’e de 16 ayrı eylemden suçlama yöneltildi. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun avukatı tutuklu Mehmet Pehlivan’ın, dosyada tutuklu bulunan isimlere baskı yaparak örgüt hakkında bildiklerini anlatmalarını engellemeye çalıştığı iddia edildi. 15 gizli tanığın ifadelerinin yer aldığı iddianamede İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Şişli Belediyesi ile dört bakanlık “suçtan zarar gören kurumlar” arasında Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yer aldı. İmamoğlu’nun iptal edilen diplomasına da değinilen iddianamede “üniversite ve mezuniyet diplomasının sahte olduğu ve bu sahte belgeyi bilahare kullandığı” suçlamasıyla ilgili kovuşturmanın sürdüğü belirtildi.
‘AHTAPOTUN KOLLARI’ VURGUSU
İddianamede, örgütün eylemlerinin “ahtapotun kolları gibi” İstanbul ili geneline yayıldığı dört ayrı yerde vurgulandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu operasyonlarına ilişkin “ahtapotun kolları” benzetmesini ilk olarak 25 Mayıs günü yapmıştı. Erdoğan tarafından kullanılan bu ifadenin, iddianamede yer alması dikkati çekti.
BAŞSAVCILIK'TAN CHP'Yİ KAPATMA İHBARI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB iddianamesinin ardından, CHP hakkında Anayasa’nın 69’uncu maddesi kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na kapatma davası açılmasına yönelik ihbarda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” adını verdiği iddianamesini kamuoyuna duyurmasının ardından, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında Anayasa’nın 69. maddesi uyarınca kapatma davası açılması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulundu. İddianamede, CHP’ye ait seçmen verilerinin usulsüz biçimde üçüncü kişilere aktarıldığı, bu durumun hem Anayasa ihlali hem de Siyasi Partiler Kanunu’na aykırılık teşkil ettiği ifade edildi. İBB iddianamesinde, CHP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulacağı açık şekilde yer aldı. Başsavcılık, elde edilen bulgular çerçevesinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin ülke genelinde ve yerelde yapılan seçimlerde seçmen iradesini etkilediği yönünde tespitlerde bulunulduğunu açıkladı. Açıklamada, “Seçmen güvenilirliğini, seçmenin iradesini ve demokratik düzeni etkileyen sistematik müdahaleler bulunduğu” ifade edilerek, bu kapsamda Anayasa’nın 68 ve 69’uncu maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101’inci maddesi gereğince, gereğinin takdiri ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulduğu duyuruldu. Açıklamanın sonunda, bazı medya organlarında yer alan iddialara değinilerek, “Bir kısım medya organlarında belirtildiği gibi partinin kapatılmasına yönelik bir talep söz konusu değildir” ifadelerine yer verildi. Başsavcılık, yürütülen soruşturmanın “Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması” değil, seçim süreçlerinde işlenen iddia edilen usulsüzlüklerin tespiti ve yargıya intikali amacıyla sürdüğünü belirtti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayrıca CHP’nin Sarıyer’deki İstanbul İl Başkanlığı binasının TCK 54 uyarınca müsaderesine karar verilmesini talep etti. İddianamede, binanın yalnızca bağışlarla alınmadığı, bazı paraların suç geliri olduğu öne sürüldü.
BU BİR SİYASİ MUHTIRADIR
CHP lideri Özel, partisinin grup toplantısında İBB Başkanı İmamoğlu’na ilişkin ‘Suçu bu ülkenin bir sonraki Cumhurbaşkanlığına aday olmak’ dedi. Özel, iddianameye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ‘Darbecilerin siyasete muhtırası’ ifadeleriyle tepki gösterdi.
CHP lideri Özgür Özel, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında konuştu. “Ekrem İmamoğlu’nun tek suçu bu ülkenin bir sonraki cumhurbaşkanlığına aday olmak” diyen Özel, “Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız. Ekrem Başkan’ın yerine hiçbirimiz Cumhurbaşkanı adaylığı yapamayız” ifadelerini kullandı. Özel “Bir insan aynı anda hem seçimde yolsuzluk yapmış, hem diploması sahte hem hırsız hem terörist hem de casus olabilir mi? Bunlardan herhangi birini masum birine yapsan büyük bir haksızlık. Ama bunların hepsini bir kişiye yapıyorsan büyük bir suç üstü durumu burada. Aynı kişiye hem 30 yıl önce sahte diploma aldın, sahte geçiş yaptın, terör örgütüne destek yaptın, hırsızlık yaptın, yolsuzluk yaptın en son casusluk yaptın Suçu ne? Suçu bu ülkenin bir sonraki Cumhurbaşkanlığına aday olmak. Sizin adayınız olmasın. Başka hiçbir suçu yok. Bugün bu kara düzene bir dur demezsek yarın nasıl bir Türkiye olacak. Eğer durduramazsak hakkınızı savunacak bir yargı da kalmayacak” diye konuştu.
Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise “Bilindiği gibi 19 Mart’ta ülkemizde bir sivil darbe yaşandı. Darbeciler bu kez, tankla ya da postalla değil, yargı cübbeleriyle geldiler. Seçimle gelen ancak seçimle gitmek istemeyen bir avuç insan, korktukları rakiplerini hapse atarak, Türkiye’yi büyük bir siyasi ve ekonomik krizin karanlığına sürüklediler. Aradan geçen 237 günde, aziz milletimizle birlikte büyük bir hukuksuzluğun her saatine tanıklık ettik. Bugün çıkan iddianame ise herkesin bildiği gerçeği bir kez daha ilan etti. Bu dava hukuki değildir, tamamen siyasidir” dedi.
İMAMOĞLU: MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Tutuklu İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İmamoğlu “İstanbul’un ve Türkiye’nin iradesini yok sayan bu partizan zihniyetle en güçlü şekilde mücadeleye devam ediyoruz ve edeceğiz. Milletimize emanetiz” dedi. “Bütün kalbimle vicdanınıza sesleneceğim” ifadelerini kullanan İmamoğlu şunları söyledi: “Görevimizi İstanbul’un muhafızı olarak ilan ettik. Bu kararlılıkla sokaklarını, caddelerini meydanlarını ve sahillerini işgallerden kurtardık. Parsel parsel imar artışının ve kişiye, yandaşa imar artışlarının zulmünden kurtardık. İstanbul’da milyonlarca metrekareyi ranta açan ve rant transferi modeline dönüştüren çarkı durdurduk. Askeri alanlar ve Kanal İstanbul ihanetine karşı en üst seviyede siyasi ve hukuki mücadele verdik. Milletin on milyonlarca liralık kaynağının siyasi partiye yandaş ve imtiyazlı dernek ve vakıflara para hibe ya da farklı yollarla aktarılmasına son verdik. Siyasi ayrımcılık metotlarına son verdik.” 6,5 yılda bine yakın teftişle geçmiş dönemlere göre 20 kat fazla hesap verdiklerini anlatan İmamoğlu “Hukuksuz yöntemlerle, tümüyle kumpas ve kanuna aykırı yöntemlerle saldırılara devam ediyorlar” dedi.
'ER YA DA GEÇ SUÇSUZLUĞUMUZ TESCİLLENECEK'
19 Mart’ta gerçekleşen operasyonla gözaltına alınan ve önce “Kent Uzlaşısı”, daha sonra da “İBB Soruşturması” kapsamında tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. İBB iddianamesinde adının geçmesini “8 aydır Silivri’de, tek kişilik bir hücrede haksız yere tutukluyum. 19 Mart’ta başlayan bu süreç, tam da 12 Eylül günü hiçbir somut gerekçe olmadan ikinci kez tutuklanmamla daha da ağırlaştırıldı. Bugün ise binlerce sayfalık bir iddianameye, hiçbir makul izahı olmaksızın ‘özel vasıflı üye’ olarak eklenmiş durumdayım. Şimdi, hakkımızda hazırlanan bu iddianameyi dört duvar arasında okumak zorundayım” sözleriyle değerlendiren Şahan, “ Maalesef başlangıçta ‘tedbir’ diye sunulan tutuklama, çoktan fiili bir ‘cezaya’ dönüşmüş durumda. Bu ülkede adalet uzun süredir eksik; fakat biz umudumuzu yitirmedik. Er ya da geç suçsuzluğumuz, adil ve tarafsız mahkemeler önünde tescillenecek. İnanıyorum ki hakikat, yolunu adalet mücadelemizle bulacak” dedi.
'BU İDDİANAMEYİ ERDOĞAN MI YAZDI?'
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın partileri hakkında Yargıtay’a yaptığı bildirim üzerine TBMM Genel Kurulu’nda sert açıklamalarda bulundu. “Bu bir iddianame değil, bir muhtıradır” diyen Başarır, “102 yıllık bu partiyi kapatacak da anasının karnından doğmadı” ifadelerini kullandı. Başarır, kürsüde yaptığı konuşmada, “Böyle bir şey olamaz! Sen kimsin kardeşim? Sen rejimi tehdit eden bir unsur haline gelmişsin. Adayları ‘suç örgütü lideri’ diyor. Kim? Cumhuriyet Halk Partisi!” sözleriyle tepki gösterdi. Başarır, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasının zamanlamasına dikkat çekerek, “Bu partiyi kuran, kurucu liderin ölüm yıl dönümünden bir gün sonra böyle bir açıklama yapılması kabul edilemez. Asıl bir suç varsa, bu suçu o savcı işlemiştir” dedi. İddianamede kullanılan ifadelerin “Cumhuriyet rejimini tehdit ettiğini” savunan Başarır, “Bu nasıl bir şeydir? Sen koskoca bir partiyi, Türkiye’nin birinci partisini suçluyorsun. Sonra da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunuyorsun. Ben de senin hakkında ihbarda bulunuyorum! Çünkü sen rejim için bir tehditsin!” dedi. Bu iddianameyi Sayın Recep Tayyip Erdoğan mı yazdı, yoksa Akın Gürlek mi? Bu kadar siyasi bir metin nasıl hazırlanabilir?” diye konuştu.
