Gelecek Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen Dışişleri Bakanlığı Bütçe görüşmesinde, dış politika ve uluslararası ilişkilerdeki kritik gelişmelere dair dikkat çeken açıklamalar yaptı. Şahin, Türkiye’nin güçlü bir diplomasi ve stratejik dış politikaya olan ihtiyacını vurgularken, mevcut dünya düzeninin yetersizliğine de dikkat çekti: "Üçüncü dünya savaşını yaşayan nesil biz olacağız. Suriye’nin geleceği Türkiye’nin sorumluluğunda."
Gelecek Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, günümüz dünya düzeninin küresel sorunları çözmede yetersiz kaldığını belirterek, "Adil bir düzenin tesis edilmesi şarttır. Güçlülerin çıkarlarına hizmet eden politikalar yerine, her devletin hakkını ve onurunu koruyan bir mekanizma gereklidir" ifadelerini kullandı.
Bu bağlamda, "Dünya beş’ten büyüktür" ilkesini bir kez daha hatırlatan Şahin, daha adil ve şeffaf bir uluslararası sisteme duyulan ihtiyacı vurguladı.
Aksi takdirde, mevcut sistemin devam etmesi durumunda "Üçüncü dünya savaşını yaşayan nesil biz olacağız" dedi.
Şahin, savaşlar, yoksulluk ve iklim değişikliği gibi küresel sorunların milyonlarca insanı yerinden ettiğini, ancak Birleşmiş Milletler sisteminin bu sorunlara kalıcı çözümler üretemediğini belirterek, yeni bir dünya düzeninin kurulmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
'SURİYE’NİN GELECEĞİ TÜRKİYE’NİN SORUMLULUĞUNDA'
Türkiye’nin Suriye’deki rolüne de değinen Şahin, Suriye’nin barış, bütünlük ve istikrarı konusunda Türkiye’nin tarihi bir sorumluluk taşıdığını söyledi.
"Suriye, Suriyelilerin olmalıdır. Hiçbir emperyalist aklın Suriye’nin bütünlüğünü parçalamasına müsaade edilmemelidir" diyen Şahin, Türkiye’nin bu süreçte üzerindeki sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğini belirtti.
'RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI: BARIŞIN ANAHTARI TÜRKİYE’DE'
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Şahin, bu savaşın bölgesel ve küresel istikrarsızlığa yol açtığını belirterek, "Savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmaz. Bu savaşı bitirmek ve tarafları kalıcı bir barış masasında buluşturmak en çok da Türkiye’ye yakışır" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bu süreçte barışçıl bir rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizen Şahin, ülkesinin diplomatik çözüm için daha fazla sorumluluk taşıması gerektiğini ifade etti.
'AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERDE ÇİFTE STANDARTLARA SON VERİLMELİ'
Avrupa Birliği üyelik sürecine de değinen Şahin, bu sürecin sadece stratejik bir hedef değil, aynı zamanda barış, istikrar ve refah için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.
Ancak, AB ile ilişkilerdeki çifte standartların ve siyasi engellerin ilerlemeyi zorlaştırdığını belirten Şahin, "AB’nin standartlarını benimsemeli, bu yolda reformlara kararlılıkla devam etmeliyiz. Ancak üyelik sürecindeki çifte standartlar ve siyasi engeller, ilerlemeyi zorlaştırmaktadır" ifadelerini kullandı.
'NATO MÜTTEFİKLERİNE ÇAĞRI: DAYANIŞMA VE SAYGI ŞART'
NATO ile ilişkilerde dayanışma ve müttefiklik hukukuna vurgu yapan Şahin, tüm NATO müttefiklerine, ittifakın ruhuna uygun şekilde hareket etmeleri çağrısında bulundu:
"Tüm NATO müttefiklerimizi, ortak güvenlik ve savunma hedeflerimize zarar verebilecek tek taraflı adımlardan kaçınmaya ve müttefiklik hukukunun gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz"
'FİLİSTİN MESELESİ: BAŞKENTİ DOĞU KUDÜS OLAN TAM BAĞIMSIZ FİLİSTİN TANINMALI'
Gazze’deki insani dramı gündeme getiren Şahin, Filistin meselesinin Türkiye için hem insani hem de tarihi bir sorumluluk olduğunu belirtti.
Şahin, "1967 sınırlarına dayanan, başkenti Doğu Kudüs olan tam bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin tanınması şarttır. Gazze’de akan kanın durması için Türkiye daha fazla sorumluluk üstlenmelidir" şeklinde konuştu.
'GÜÇLÜ DİPLOMASİ, GÜÇLÜ TÜRKİYE'
Şahin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"İtibarlı bir dış politika ve güçlü bir Türkiye için yapıcı diyalog, kararlı diplomasi ve evrensel değerlere bağlılık çözüm yollarının anahtarıdır."