İstanbul'u maden kuşattı

İstanbul'u maden kuşattı

İstanbul’un yeşil alanları adım adım yok ediliyor. 16 milyonun yaşadığı metropolün akciğerleri olarak kabul edilen Kuzey Ormanları’nın birçok yeri rant uğruna konut alanına dönüştürülürken geriye kalan bölgeler de madenlere açılarak tahrip ediliyor. Şehrin kuzeyindeki yeşil şerit baştan başa maden ocaklarının kuşatması altında.

BÜŞRA CEBECİ

İstanbul’un Sultangazi ilçesinde bulunan taş ocağı, bölgedeki evleri yutuyor, halk sağlığını tehdit ediyor. KARAR’a konuşan Cebeci mahallesi Muhtarı İbrahim Demir, 600 bin nüfuslu ilçede hava kirliliğinin yüzde 80’leri bulduğunu, geceleri mahalle sakinlerinin gürültüden uyuyamadığını, tozdan pencerelerini açamadıklarını söylüyor. Çevre sakinleri ise yıllardır yaşadıkları evlerinden tehdit edilerek çıkarıldıklarını anlatıyor.

MTA’nın hazırladığı haritaya göre (2012) yerleşim alanları dışında neredeyse İstanbul’un her yerinde madenlere izin verildiği görülüyor.

KÖYLERİN ETRAFINI TAŞ OCAKLARI SARMIŞ

Kuzey Marmara Otoyolu ve Üçüncü Havalimanı ile birlikte İstanbul’un akciğerleri konumunda olan ormanlarda tahribat hız kazandı. Beykoz, Sultangazi ve Eyüp ilçelerinde devasa alanlar orman alanı dışına çıkarıldı. Kaçak yapılara resmiyet kazandırıldı. İnşaat rantına feda edilen alanların çok daha büyüğü ise madenlere açıldı. KARAR’a konuşan Kuzey Ormanları Savunması sözcüsü Başar Alipaça, İstanbul’un 150’den fazla köyü olduğunu ve istisnasız tüm mahallelerin çevresinde bir ya da birden fazla taş ocağı bulunduğunu söyledi. Buradaki ormanların taş ocakları nedeniyle yok olma eşiğine geldiğini belirtti. O köylerden biri de Cebeci.

Cebeci Mahallesi Muhtarı İbrahim Demir, taş ocağı nedeniyle hava sıcaklıklarının 38-40 dereceyi bulduğu yaz aylarında pencerelerini açamadıklarını, çocukların tozlu havayı soluduğunu söyledi.

2024temmuz21.jpg

50 MİLYON AĞAÇ PROJELER İÇİN KESİLDİ

Cebeci Köyü’ndeki tahribat üzerinden Kuzey Ormanları’nda yaşanan ağaç kaybını anlatan Alipaça “250 milyon kadar bir ağaç varlığımız vardı, 50 milyon kadarını sadece bu inşaat projeleriyle kaybettik” dedi. Köy sakinleri ise doğal kaynaklarının kalmadığını belirtti. “Burada dünyanın ormanı gitti, kimseden ses çıkmadı” eleştirisi yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, alanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluğunda olduğunu belirtti. KARAR’ın ulaştığı Bakanlık kaynakları ise köylülerden gelen şikayetler için “CİMER’den şikayetler geliyor ama orası bir çalışma sahası, prosedürlere uygun bir işletmeyse buna bir şey yapılamaz” dedi.

İSTANBUL'UN ORMANLARI YOK EDİLİYOR: RANT VARSA YEŞİL TEFERRUAT

İstanbul’un Sultangazi ilçesi, Cebeci mahallesindeki taş ocağı, çevresindeki evleri bir bir yutuyor. Çevrelerini saran maden sahasının ortasına kalan ve evlerinin yıkılmasından korkan mahalleli, sorunlarının çözülmesini istiyor.

Evlerinin diplerinde yapılan kazı ve tehdit yoluyla yaşadıkları yerden çıkarıldıklarını ileri süren ve doğma büyüme Cebecili olan Erdem Erözkan “Cebeci’de Mimar Sinan’in yaptığı su kanalları tahrip oluyor. Kuzey Ormanları ve doğal kaynak sularımız yok oluyor. Hiçbir devlet büyüğümüz bizimle ilgilenmiyor. Burada tehditvari işler oluyor. Taşocağı ve dökümün sahibi Murat Gülibrahimoğlu burayı bu hale getirdi. Çevre düzenlemeyi almış kendisi. Seralarımız hep talan oldu. Mobbing uygulanarak insanların evleri ellerinden alınıyor. Evlerin altı kazılıyor, ne yol ne geçiş hakkı bırakıyor. Evleri yıkılacak diye korkan mahalleli mecbur vermek zorunda kalıyor. Ruhsatsız çalışan taş ocakları” diyor.

KARAR’a konuşan Cebeci Mahallesi Muhtarı İbrahim Demir ise hava sıcaklıklarının 38-40 dereceyi bulduğu yaz aylarında çevre halkının pencerelerini açamadığını, mahalle sakinlerinin özellikle de çocukların tozlu havayı soluduğunu söylüyor. Demir, dinamitle yaratılan patlamalardan özellikle çocukların etkilendiğini, bu patlamalar ve sarsıntıların pek çok kişinin deprem travmasını tetiklediğini de belirtiyor. Bölgedeki hava kirliliğinin yüzde 80’leri bulduğunu belirten Demir, maden sahasına çok yakın bir bölgeye iki adet kreş yapılacağını, bu kreşlerin yapılacağı yerin tam da tozun had safhada olduğu noktada bulunduğunu söylüyor.

Kimi mahalle sakinleri, bu yaşananlarda İBB’nin dahli olduğunu belirtirken Demir ise Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu 2018 yılında, Kuzey Cebeci A.Ş ve Güney Cebeci A.Ş adında iki şirket kurularak işletmelerinin bu şirketlere verildiğini, yüzde 40 hissesinin de İBB’ye devredildiğini söylüyor. Konuya dair ulaştığımız İBB kaynakları ise bahsi geçen alanın tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluğunda olduğunu, İBB’nin bu alanda bir dahli olmadığını belirtiyor.

KARAR’a konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kaynakları, bölgeyle ilgili pek çok şikâyetin olduğunu, özellikle CİMER aracılığıyla bu şikayetlerin yapıldığını doğruluyor ve “Her sene belirli aralıklarla denetimlerimizi yapıyoruz. CİMER’den de konuya dair şikayetler geliyor ama orası bir çalışma sahası, mutlaka olacaktır bunlar” diyor.

Bakanlık kaynakları, özellikle çevre kirliliğinin halk sağlığını tehdit ettiğine dair sorumuza ise “Prosedüre uygun yapılıp yapılmaması önemlidir burada. ‘Bunların ÇED izinleri var mı, ruhsatları var mı, filtreleri var mı?’ gibi sorular önemlidir bizim için. Vatandaş şikâyet ediyor ama prosedürlere uygun bir işletmeyse buna bir şey yapılamaz, kocaman saha yani” diyor ve konuya dair detaylı bir araştırma yapacaklarını ekliyor.

İSTANBUL’DA 150 KÖY TAŞ OCAKLARININ KUŞATMASI ALTINDA

Kuzey Ormanları Savunması sözcüsü Şehir ve Bölge plancısı Başar Alipaça, İstanbul’da kırsal mahalle olarak da adlandırılan 150’den fazla köy bulunduğunu ve istisnasız tüm köylerin çevresinde bir ya da birden fazla taş ocağı bulunduğunu, taş ocaklarının tahrip etmediği hiçbir köy olmadığını söyledi. Alipaça, “İstanbul’daki tüm inşaat faaliyetlerinin bütün malzeme ihtiyacı Kuzey Ormanları’ndaki taş ocaklarından sağlanıyor. Çıkarma maliyeti de kendisi de değerli olmayan bir madenden bahsediyoruz. İstanbul’da sadece kuzeydeki mega projelerin işgal ettiği, tahrip ettiği alan, bütün kuzey ormanlarının beşte biri kadar. 250 milyon kadar bir ağaç varlığımız vardı, 50 milyon kadarını sadece bu inşaat projeleriyle kaybettik. Buna taş ocaklarının tahrip ettiği alanlar dahil bile değil” şeklinde konuştu. Cebeci’deki taş ocağının Alibey Barajı’na 50 metre yaklaştığını ifade eden Alipaça, Herkes mahalle tarafından bakıyor ama böyle de bir durum var. İstanbul’un zaten tükenmekte olan çok az sayıda kalmış su kaynaklarından biri Alibey Barajı. Bu baraj, ilk kuruyan barajımız. Yani yaz geldiğinde ilk burası kuruyor. Çünkü çevresi kuşatılmış durumda” dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN