Gemlik'in Küçükkumla Mahallesi'nde kameralara yansıyan görüntüler herkesi tedirgin etti. Sahil boyunca görülen istila yetkilileri de harekete geçirdi. Tekne ile suda ilerleyen balıkçıların kayıt altına aldığı görüntüler ise tehlikenin habercisi oldu. Deniz kirliliği ve kaçak avlanmayı işaret eden uzmanlar o tehlikenin artmasına neden olduğunu vurguladı. İşte tüm detaylar…
EKOSİSTEM BOZULUYOR
Geçtiğimiz günlerde İzmir'de sahilleri istila eden denizanaları bu kez de Marmara'da ortaya çıktı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde çok özel bir ekosistem olduğunu vurguladı. Üste organik madde açısından zengin ve soğuk Karadeniz sularının altta oksijen tarafından Zengin bir ortam oluşturduğunu belirten Sarı, Akdeniz sularında görüldüğü gibi 2 ile akıntı sisteminin olduğunu vurguladı.
Marmara Denizi'ndeki atık yükünü fazlalığına değinen uzman isim, Marmara Denizi'nin çok dikkatli bir şekilde ilişki kurulması gereken bir deniz olduğunun altını çizdi. 50 yıldır Marmara Denizi'nin atık çukuru olarak kullanıldığını ifade eder Prof. Dr. Mustafa Sarı, insanların eline ne geçerse Marmara Denizi'ne attığını aktardı. Sarı, “Marmara Denizi'nin atık yükü çok. Yani azot ve fosfor yüksek. Marmara Denizi'ni kirletiyoruz. Evsel atıklarla, endüstriyel atıklarla, tarımsal atıklarla aklınıza gelebilecek bütün atıklarla denizi kirletiyoruz" sözlerini dile getirdi.
ORGANİZMALAR HASAR ALIYOR
İnsanların deniz ekosistemindeki organizmalara zarar verdiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Balıkları sanki bir daha hiç balık olmasın dermişçesine vahşi bir yaklaşımla avlıyoruz. Sonra deniz ekosisteminde değişimler meydana geliyor.” dedi. 2021 yılında yaşanan müsilaj problemini işaret eden uzman isim zaman zaman farklı canlı gruplarının çoğalması ve azalması gibi tepkilerin ortaya çıktığını söyledi.
Marmara Denizi'nde yaşanan görüntüleri gören kişilerin 'Hay Allah ne oldu bu denize' tepkilerini verdiğini belirten uzman isim, denize ne verdiniz de ne bekliyorsunuz ifadelerini kullandı. Denizlerin vermesi gereken bütün işaretleri verdiğini söyleyen Sarı, denizin adeta beni kirletmeyin diye çığlık attığını ifade etti.
Balıkların bu kadar avlanmaması gerektiğini söyleyen uzman isim, “Benime ilişkinizi değiştirin diyor. Peki yapıyor muyuz? Üzgünüm, yapmıyoruz. Sonra da her denizde farklı bir durum gördüğümüzde hayretler içinde kalıyoruz. Bu hayret ettiğimiz durumlar bazen bir denizanası artışı oluyor.” ifadelerini kullandı.
ACİL UYGULAMAYA GEÇİRMELİ
Ekosistemdeki atık yükünü işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, planktonların bu kadar fazla olması durumunda denizanalarının çoğalmasının da doğal bir şey olduğunu vurguladı. Denizanalarını yiyecek olan balıkların insandan tarafından tüketildiğini ve eksiltildiğini söyleyen Sarı, aşırı avlanmayı işaret etti.
Kirletilen denizler ve yanlış avcılık politikaları deniz ekosistemini bozarken karşılaştıklarımızın da normal olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, denizle olan ilişkimizin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Sarı, Marmara Denizi Eylem Planının acil bir şekilde uygulanması gerektiğini söyledi.
