YEŞİM GÖKÇE
> Cumhurbaşkanlığı için müşterek bir adayın belirlenmesi kararlaştırıldı. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlü bir ihtimal olabilir. Seçim tarihi belli olduktan sonra altılı masa bir araya gelip adayı belirleyecek.
> Halkın derdi karnının doyması, adaletin sağlanması. Erdoğan ‘Devlet benim’ diyen 14’üncü Louis’ye benzetiliyor. Bugün bir numaralı mesele adalet. Adaletin dibine kibrit suyunun döküldüğü bir dönemdeyiz.
> İktidar, Suriye politikasındaki hatayı 10 yıl gecikmeyle kabul etti. Geçmiş hatalar tekrarlanıp barış, günlük siyasete kurban edilmemeli. ABD istedi diye Esad’ı düşman bildik, Putin istedi diye görüşmeyelim.
> Akıl dışı politikalarla Türkiye her gün biraz daha batıyor. Tedbir alınmazsa farklı sonuç doğmaz. Bu iktidar gidici ama kimse ümitsizliğe kapılmasın. Biz dümenin başına geçip gemiyi sağlam bir yere oturtacağız.
SEÇİMİ ORTAK ADAYLA YÜZDE 90 KAZANIRIZ
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Gündem Özel programında Taha Akyol ve Elif Çakır’ın konuğu oldu. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayına ilişkin konuşan Karamollaoğlu, adayın seçim tarihi açıklandıktan sonra belirleneceğini söyledi. Karamollaoğlu “Ortak adayla çıkarsak seçimlerde aday kim olursa olsun yüzde 90 kazanırız. Adayımız altı partinin temel prensiplerine uyacak bir aday olacak” dedi. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hakkında konuşan Karamollaoğlu “Kılıçdaroğlu’nu kendi partisi içerisindekiler aday olarak görmek istiyor. Bu normal bir şey. Ama onun adaylığı konusundaki düşüncemi söyleyemem. Bizim gündemimizde cumhurbaşkanı adayı yok” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın artık güçlü bir aday olmadığını savunan Karamollaoğlu “Erdoğan, halkın desteğini yitirdi” ifadelerini kullandı. Karamollaoğlu “Ben ve altılı masadaki diğer arkadaşlarımda bu konuda aynı fikirdeyiz; en kısa sürede parlamenter sisteme geçmeliyiz” dedi. Suriye’ye de değinen SP lideri “Suriye ile uzlaşmaları iyi bir adım. Asıl burada çözülmesi gereken Özgür Suriye Ordusu’nun ne olacağı” ifadelerini kullandı. Karamollaoğlu özetle şu mesajları verdi:
MASADA OLMAKTA KARARLIYIZ
“Şu an altılı masada bir ayrılık görünmüyor. Herkes bu masada birlikte olmakta kararlı. En önemli konu cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Bu konuda da müşterek bir adayın belirlenmesi kararlandı. Birtakım komisyonlar kuruldu. Bundan sonra en önemli mesele cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi. Burada çok net bir tavrımız var. Seçim tarihi ilan edildiği zaman adayı belirleyeceğiz. Bu kararda herkes ittifak etti. Bu masanın devam edeceğinin kesin delili olarak da bir sonraki toplantının tarihi belirlendi. ‘İleride belirleriz’ denilmedi. Tek adayla çıkılması en isabetli tavırdır. Ortak adayla çıkarsak seçimlerde aday kim olursa olsun yüzde 90 kazanırız. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlü bir ihtimal olabilir. Kılıçdaroğlu da dahil altı partinin liderleri seçim tarihi ilan edildikten sonra adayımızı açıklayacağız. Şu an da böyle bir münakaşanın içine girme ihtiyacı duymuyorum. Seçim tarihi belli olduktan sonra altılı masa bir araya gelecek ve adayı belirleyecek.”
“Kılıçdaroğlu’nu kendi partisi içerisindekiler aday olarak görmek istiyor. Bu normal bir şey. Ama onun adaylığı konusundaki düşüncemi söyleyemem. Bizim gündemimizde cumhurbaşkanı adayı yok. Sadece televizyonlarda bu konuşuluyor. Halkın derdi karnının doyması, haksızlıkların giderilmesi, adaletin sağlanması. Halkın derdi, kimin cumhurbaşkanı olacağı değil. Cumhurbaşkanı adayı konusu televizyonlarda halkı oyalamak için gündeme getirilen bir konu. Erdoğan’ın halkın desteğini yitirdiğinin kanaatindeyim. Erdoğan’ın güçlü bir aday olmadığı kanaatindeyim. Şu an ülkede tek bir kişi var, karar veriyor ve uyguluyor. Bizim burada temel meselemiz; halkın problemlerini çözecek politika üretecek bir arkadaşı koymak. O kişi de mutlaka bu altı siyasi parti ile dayanışma içinde olacak.”
AK PARTİ KİTLESİ ERİYOR
“Erdoğan’ın seçmen kitlesinde 1 yıl öncesine kadar bu kadar hızlı bir erime yoktu. Son 1 yıl içerisinde ekonomik kriz başladı ve çözüm üretilemeyince her kesimde erime çok hızlandı. AK Parti’nin ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı bir hatadan dolayı İslam’a saldırmayın. Bu doğru değil. En tehlikeli hususlardan biri bu. Bir hata yapılıyor ve el birliğiyle İslam’a saldırı gerçekleştiriliyor. Bu ikisini örtüştürmemek icap eder. Ben İslamcı değilim ama Müslümanım. İslamcı dediğiniz zaman bir insan kendi inancına hizmet etmek için birtakım adımlar atabilir. Ama bir de tehlikeli olanı var. Kendi inancını kendi menfaati için kullanabilir. Vatandaş şimdi bunu anlıyor. Vatandaş adalete güvenmiyor. Adalete güvenemezseniz kendinizi güvende hissedemezsiniz. Biz anayasa değişikliğiyle ilgili bir komisyon kurduk. Adalet mülkün temeli. Erdoğan, bu konuda 14. Louis ile özdeşleşiyor. 14. Louis, ‘Devlet benim’ demiş. Tayyip bey de kendisini şu an devletle milletle özdeşleştirmiş ve ‘Benim her sözüm doğrudur, tartışılamaz’ diyor. Bundan dolayı da kendisine farklı fikirler ulaşmıyor. Siz, sizin menfaatinizi koruyacak hakimler atamaya başlarsanız, adaletin dibine kibrit suyu dökersiniz. Adalet biter. Biz böyle bir dönemden geçiyoruz. Şu an Tayyip beyin politikalarını benimseyenler terfi ediyor.”
EN KISA SÜREDE SİSTEM DEĞİŞECEK
“İttifaklar eski önemini kaybetti. Eskiden koalisyonlar seçimden sonra oluşuyordu. Parlamentodaki tabloya göre koalisyon oluşuyordu. Şimdi ittifaklar bir bakıma koalisyon gibi mütalaa edilmelidir. Bu ittifakların önemi yoktur manasına gelmez. Altılı masada bizim birlikteliğimizde bu zamana kadar herhangi bir problem olmadı. Ben şahsen ilk toplantımızı yaptığımızda bu iş bu kadar uzun sürer diye düşünmedim. Ama uyum içinde bu noktaya geldik. Bizim toplantılara başladığımız o dönemle bugün arasında dağlar kadar fark var. Her şey olduğundan daha beter noktaya gitti. Yurtdışında özellikle mali konularda Amerika’da Zarrap olayı hem parlamentonun hem de yönetimin gündeminde. Bu yolsuzluklar gündemde. Bu çok tehlikeli bir şey. Onlar bile bu konularda artık böyle gitmez diyorsa vay bizim halimize. Mağdur kesimler, adalet arayıp da bulamayanlar çığlık atıyor.”
“Ben ve altılı masadaki diğer arkadaşlarımda bu konuda aynı fikirdeyiz; en kısa sürede parlamenter sisteme geçmeliyiz. Meclis’te 360’dan fazla milletvekiliniz varsa referanduma giderek bunu sağlarsınız. 400’den fazla milletvekiliniz varsa zaten referanduma da gitmeye ihtiyaç yok. Çok kısa zamanda bunu tamamlarsınız. Bir istişare mekanizmasının olması faydalıdır, bu benim kanaatim. Her bakanın kendisini istişare edeceği kendi partisinin dışında siyasi grupların olmasında fayda var.”
BU İŞ BİTTİ, SON SEÇİMİ OLACAK
“Merkez Bankası faizlerini, Merkez Bankası Başkanı indiriyormuş gibi yapılıyor ama Erdoğan indiriyor. Neye göre indiriyor bilmiyorum. Alternatif bir sistem kurmak yerine böyle bir yola girmek, faiz indirmek yanlıştır. Sistem böyle yürümüyor. Tayyip Bey ‘Ben ekonomiyi biliyorum’ diyor ama pek de öyle olduğu kanaatinde değilim.”
“Benim kanaatim, seçimlerden sonra Erdoğan’ın siyasi hayatının biteceği yönünde. Tayyip Bey, kamu desteğini arkasına alarak bir hareket başlattı. Bu hareket Meclis’te yüzde 34 oy almasına rağmen yüzde 70’le temsil edildi. Çünkü diğer partiler yüzde 10 barajının altında kaldı. O zaman kendisine Deniz Baykal da destek verince siyasi yasağı kalktı ve başbakan oldu. Ama Amerika’nın bu kapsamda verdiği her görevi yerine getirdi. Siz milyonlarca insanın Irak’ta katledilmesine destek vereceksiniz, askerinizin başına çuval geçirilecek hesap soramayacaksınız, Amerikan askerlerine de dua edeceksiniz, sağ salim memleketlerine dönmeleri için arkasından da İslam aleminin liderliğine soyunacaksınız. Ben bu noktada bu işin bittiği kanaatindeyim. Bu seçim Erdoğan’ın siyasi hayatının son bulacağı seçim olacak.”
İKTİDARA OY VERECEK ÜÇ GRUP VAR
“Bir insan ben Müslümanım diye ortaya çıkacak ve sonrasında adaletsizliği ve zulmü zirveye çıkaracak. Toplumda kendimce Erdoğan’a oy verecekleri 3 gruba ayırdım. Bunlardan ilki; beslenenler. Menfaatlerden beslenen bir grup var. İkincisi; devlet yardımı alan ve iktidar giderse bu yardımların da gideceği endişesini zannedenler. En büyüğü bu, 12-13 milyon insanı buluyor. Ama bunlar bu kanaatlerini eskisi kadar güçlü sürdürmüyor. Bir de İslami hassasiyeti güçlü olan kesimler var. Bu kesimlerde 3-5 milyon civarında. İslami kesim, ‘Bizim kazanımlarımız gider mi?’ diyor. ‘Başörtüsü tekrar gündeme gelir mi? Bir zulüm aracı olarak kullanılır mı? İmam hatipler kapatılır mı?’ Böyle düşünceleri var. İslami hassasiyetleri güçlü olanların adaleti bir numaralı mesele olarak görmeleri icap eder. Adaletin olmadığı yerde inançtan bahsedemezsiniz. Adalet devletin esasıdır. Bugün Türkiye’nin bir numaralı meselesi adalettir.”
ZİHİNLERİ DUMURA UĞRADI GERÇEKLERİ GÖREMİYORLAR
“İşsizliği çözmek için hapishane inşaatlarını fabrika gibi görenler var bugün iktidar mensupları arasında. Diyor ki bir hapishane yaptık burada 3 bin mahkum kalacak. 3 bin mahkumum birçok ihtiyacı olacak. Hapishane yerine bir fabrika olsa burada hapishane kadar hizmet etmez. ‘Fabrikadan daha önemli fabrika kuruyoruz’ diyorlar. Allah akıl fikir versin. Bir insan aklını bu kadar oynatır mı? Milletin karşısına bununla çıkar mı? Türkiye’nin birçok yerinde 2 bin kişilik 3 bin kişilik fabrikalar kuruyorlar. İnsanları ölene kadar barındıracak fabrikalar. Allah bunlara akıl fikir versin. Bu zihniyetteki birisi ülkenin problemlerini çözer mi? Zihinleri dumura uğradı, gerçekleri göremiyorlar. Türkiye’de bugün bir numaralı mesele adaletin tesisidir. Adalet olmadan güven olmaz. Adaletin tesisinde de hata yapan yetkililer korkacak. Korkmuyorlarsa yine adalet yok demektir.”
ÖZGÜR SURİYE ORDUSU NE OLACAK?
“Tam çatışmalar başlamadan önce biz Mustafa Kamalak’la birlikte Esad’la konuştuk. Bizim o ziyaretimiz o zaman çok farklı karşılanmıştı. Şimdi geldiğimiz noktada yeniden sil baştan uzlaşmaya çalışıyorlar. Suriye ile uzlaşmaları iyi bir adım bana göre. Kan akıtılacağına uzlaşmayla problemleri çözmek daha iyi olur. Asıl burada çözülmesi gereken Özgür Suriye Ordusu kim? Özgür Suriye Ordusu, Esad’ın ordusu değil. Onlar Esad’a karşı. Ne olacak onlar? Çözülmesi zor problemler var. Şu an bütün dertleri Suriye sınırında 30 kilometrelik bir emniyet bandı oluşturmak. Oradaki petrolün Akdeniz’e aktarılması dışında bize ne faydası var? Geçmişteki hatalar tekrarlanmamalı, kalıcı barış geçici günlük siyasetlere kurban edilmemelidir. Herzog kırmızı halılarla karşılanabiliyorsa hem Filistin hem Suriye başbakanı aynı muameleye tabi tutulmalıdır. ABD Başkanları istedi diye Esad’ı düşman bildik, şimdi de Putin istedi diye Esad ile görüşmemelidir Türkiye.”
İSLAM ALEMİ KAYNIYOR BİR ADIM ATTINIZ MI?
“Tayyip bey, dünya kamuoyunda etki oluşturan bir lider pozisyonunu iç piyasada kullanmak istiyor. Ne kadar fayda sağlar bilemem. Ukrayna-Rusya savaşına yerine göre müdahil oldular. Benim merak ettiğim konu, İslam alemi şu an yanıyor. Suriye, Yemek, Irak, Libya, Arakan, Keşmir... Bunlarla ilgili hangi adımı attınız? Amerika’nın tek hedefi Büyük Ortadoğu Projesi’ni gerçekleştirmek. Tayyip bey de eş başkanı. Bunun esas adı Büyük İsrail Projesi’dir. Amerika bunu gizlemiyor. Dünyanın başındaki en büyük problem Büyük Ortadoğu Projesi. Bu proje İsrail’in aslında Museviliğin bir projesidir.”
ADAYIMIZDAN SANA NE?
“Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunda 10 tane isim veririz ama memleketimizin problemlerini çözmez. Ekonomi başta olmak üzere ülkemizin birçok problemi var. İktidar şu an hiçbir konunun görüşülmesini istemiyor. Adayınız kim diyorlar? Sana ne? O aday bizim belirlediğimiz prensipler dahilinde bir politika izleyecek. Ülkede o kadar çok problem var ki... Bu altı partinin oluşturduğu temel prensiplere uyacak bir aday olacak.”
