CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, görevini sürdüreceğini belirterek, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i karşılayacağını açıkladı. Tekin'in, TGRT Haber'de yaptığı açıklamalar gündeme oturdu.
Parti binasına polis kuşatması
Tekin, mahkemenin kendisini atamaması durumunda "ikinci baro" yönetiminin kayyum olarak atanacağını savunarak, bu duruma izin vermeyeceğini söyledi.
Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nı yeni ofisi yaptı: Yarın yeni çalışma ofisine gidecek
"ÖZGÜR ÖZEL'İ KARŞILAYACAĞIM"
CHP'nin kuruluş yıl dönümü etkinlikleri için İstanbul'a gelecek olan Genel Başkan Özgür Özel'i bugün karşılayacağını belirten Tekin, "O bizim genel başkanımız, kendisini karşılayacağım," ifadelerini kullandı. Tekin, ayrıca önümüzdeki hafta Ankara'da hem Özel'i hem de Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmeyi planladığını dile getirdi.
CHP İstanbul Başkanlığı'nı "baba ocağı" olarak tanımlayan Tekin, kendisine yönelik eleştirilere sert tepki göstererek, "Benim yakinen bildiğim, tanıdığım arkadaşlarımın benimle ilgili söyledikleri şeylere ağzım açık kaldı. Dedim bunlar bonzai içmişler," dedi. Hükümet ile temas kurduğu iddialarını ise kesin bir dille reddetti.
Gürsel Tekin'in binaya girişinin ardından kritik gelişme! CHP il başkanlığı binasını kapattı
"GENEL BAŞKANIMIZIN ÇALIŞMA OFİSİ OLARAK DA DÜZENLEYEBİLİRİZ"
Gürsel Tekin, Ekol TV'de yaptığı açıklamada ise, İstanbul İl Başkanlığı'nın CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çalışma ofisi ilan edilmesine tepki gösterdi.
Tekin, "Hukuken mümkün değil, görevimiz bitince olabilir. Bunu ben söylemiyorum, avukatlar söyledi" dedi.
Tekin, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz burada sonuç itibariyle arkadaşlarımız, sevgili kardeşim Özgür Çelik de burada. Bir kısım arkadaşlarımız da var. Bu yine hepimize yeter. Burası baba ocağı. Yani biraz önce siz de ifade ettiniz Sayın Genel Başkanımız. Burayı bir çalışma ofisi olarak kullanmak istiyormuş. Çok da mutlu oluruz, çok da memnun oluruz. Yani yukarıdaki katları Sayın Genel Başkanımızın çalışma ofisi olarak da düzenleyebiliriz.
Ama bizim burada kalıcı bir durumumuz yok. Biz bir an önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin üstüne dökülmüş. Adı ne olursa olsun taraflar haklıydı haksızlığı şuydu buydu ama Cumhuriyet Halk Partisi savaş meydanlarında kurulmuş bir siyasi partinin adliye koridorlarında konuşulması bir uzun süreli partide görev yapmış bir insan olarak benim hazmedebileceğim bir işlemdir."
