22 Temmuz 1980’de evinin önünde uğradığı silahlı saldırıyla katledilen Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) kurucusu ve ilk Genel Başkanı Kemal Türkler, ölümünün 45. yılında mezarı başında anıldı.
İstanbul Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen anma törenine DİSK yöneticileri, sendika üyeleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Mezarlık girişinden kortej halinde yürüyen katılımcılar, “Kemal Türkler ölümsüzdür” sloganları atarak Türkler’in mezarına ulaştı. Törende bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Anmada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkler’in işçi sınıfı mücadelesine bıraktığı mirasın bugün de yol gösterici olduğunu vurguladı:
“Bugün Türkiye’de demokrasinin tümüyle ayaklar altına alındığı, kırıntılarının bile yok edildiği, başkanlık rejimi adı altında inşa edilen tek adam rejiminde demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla yok edilmeye çalışıldığı bu dönemde Kemal Türkler’in mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor. Çünkü Kemal Türkler, bu ülke tarihinin en büyük demokrasi mücadelesinin, en büyük demokrasi destanlarından birisi olan bir mücadelenin, 15-16 Haziran’ın örgütçüsüdür, yaratıcısıdır..."
Çerkezoğlu, demokrasi kavramının sadece sandıkla sınırlı olmadığını, hayatın her alanında söz ve karar sahibi olmayı içerdiğini belirtti. “İşçi sınıfı için söz ve karar sahibi olmaksa örgütlü olmaktan geçer,” diyen Çerkezoğlu, sendikal mücadelenin de bu bağlamda hayati olduğunu söyledi.
“Bugün sendikal haklar, örgütlenme hakkımız, grev hakkımız, toplu iş sözleşmesi hakkımız ağır bir baskı altındayken hâlâ Türkiye, bütün dünyada işçi hakları açısından tüm dünyada en kötü 10 ülkeden birisiyken Kemal Türkler’in mücadelesi bu zorlukları nasıl aşacağımızı bize gösteriyor..."
Çerkezoğlu, hukukun ve anayasanın sistematik biçimde yok sayıldığını ifade ederek, DİSK’in bu koşullarda bile fiili grevler ve direnişlerle anayasal hakları savunduğunu söyledi. TÜİK’e karşı açtıkları ve kazandıkları davalara rağmen kararların uygulanmadığını belirtti.
“Bugün mahkeme kararları bile uygulanmıyor. İşte hepimizin ekmeğini belirleyen, her gün soframızdaki ekmeğin daha da küçülmesine yol açan o uydurma enflasyon rakamlarını açıklayan ve verileri karartarak açıklayan TÜİK’e karşı açtığımız onlarca davayı kazanmamıza rağmen, kesinleşmesine rağmen mahkeme kararlarına uymuyorlar...”
Taksim Meydanı’nın hâlâ 1 Mayıs’a kapalı olduğunu hatırlatan Çerkezoğlu, Türkler’in anayasa anlayışının sokakta ve fabrikada savunulan bir anayasa olduğunun altını çizdi:
“Biz devrimciliği anayasal haklara sahip çıkmak anlamında alıyoruz’ der ve Kemal Türkler, bütün sendikal haklar için verilen mücadelede, demokrasi mücadelesinde ‘Bütün bu haklar anayasadan gelir’ diyerek yola çıkıyordu. Biliyorlardı ki Kemal Türkler ve arkadaşları, anayasa kitapta yazılan değildir. Anayasa sokakta savunulandır; anayasa iş yerinde, fabrikada, tezgah başlarında, hayatı her gün yeniden ama yeniden ürettiğimiz her yerde savunulandır anayasa..."
Anma, sloganlarla ve kararlılık mesajlarıyla sona erdi. Katılımcılar, Türkler’in mücadelesinin bugünkü hak arayışlarına ilham verdiğini yineledi.
