CHP lideri Kılıçdaroğlu, son dönemlerde siyasetin gündeminden düşmeyen 'Kürt sorununa çözüm' tartışmalarına dair yeni bir açıklamada bulundu. Kılıçdaroğlu, ''Bu ülkeye barışı dostlarımızla getireceğiz'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bay Kemal ve İttifakları" belgeselinin ilk bölümünde, "Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz" demişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziler Haftası kapsamında Ankara'da düzenlenen "Gaziler Buluşması"nda, Kürt sorununun çözümüne ilişkin yeni bir açıklamada bulundu. Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeye barışı dostlarımızla getireceğiz" dedi.
Burada önemli açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu gaziler ve şehit yakınları için siyasi partilere ortak kanun çıkarma çağrısı yaparak, önerilerini 8 maddede açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Protezden bahsetti başkan, dişten bahsetti… Bunun giderilmesi lazım. Milletvekilleri sağlık sisteminden hangi şartlarda yararlanıyorsa, gaziler ve şehit yakınları aynı şartlarda sağlık hizmetlerinden yararlanmalıdır” dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
KILIÇDAROĞLU, GAZİLERLE BİR ARAYA GELDİ
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde Gaziler Haftası kapsamında gazilerle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Toplantıya Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de katıldı.
21 MADDEDE MECLİS GÜNDEMİNE GELECEK
Tunceli Çemişgezek’de 1997 yılında yaralanan gazi Mehmet Çelik, Kılıçdaroğlu önderliğinde Şehit Aileleri ve Gaziler Koordinasyon Merkezi’nin kurulduğunu belirterek, şehit aileleri ve gazilerin 21 maddelik taleplerini CHP’ye sunduklarını ve TBMM açıldığında bu taleplerin yerine getirilmesi için Meclis gündemine geleceğini söyledi.
“2 SENE SONRAYA DİŞ RANDEVUSU VERİYORLAR”
Batman’da 1997 yılında gazi olan İzzet Ertunç, tekerlekli sandalyesi ile kürsüye çıkarak konuştu. Ertunç, yaşadıkları sorunları şöyle özetledi:
“Bizim yaşadığımız en büyük sorun protez. Ben hastaneye müracaatımı yapıyorum, yaptıktan sonra bana ‘Sen 2 sene sonra protezini yaptırabilirsin’ diyor. Bunlar bizim acı gerçeklerimiz. Tekerlekli sandalye gündemimiz var. Benim gibi sandalyeye bağlı olan arkadaşlarımız var. Sandalyeye yazdırırken 5 sene kota koyuyor. Bir insan 5 sene aynı ayakkabıyı giyebilir mi? Şöyle diyorlar ‘Git gazim 2 sene, 1 sene sonra gel’. Biz bedel ödedik. Bu acıları görmemiz lazım. Hastanelerde ilaç için gittiğimizde bizden katkı payı alıyorlar. Geçmişte hastanelerde önceliğimiz vardı. Onu da kaldırdılar. Sıralamada 6-7’inci sıraya düştü. Belki ileride daha aşağıya düşecek. Örneğin bir gazimiz dişten randevu almış, kendisine kaplama için 2 sene sonrasına gün vermişler. Sonra bize diyorlar ki ‘bizler sizin için ne yapsak azdır’. Daha ne yapacaksınız, 2 sene sonraya gün vermişsiniz.”
'2 SENE SONRA KAPLAMA DİŞİNİ YAPTIRACAĞIZ DİYE BİR ANLAYIŞ EGEMENSE...'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da programda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“Söylenecek çok fazla söz var. Başkan konuşunca neyin ne olduğunu biraz daha net anlayabiliyoruz. Yeri geliyor şehit ve gazilerimizi yere göğe sığdıramıyoruz. Uygulamaya gelince tam tersi bir tabloyla karşılaşıyoruz. Gazi olmak, şehit olmak sıradan olay değil. İnsanlar bedel ödüyorlar, vatanları ve bayrakları için. Onlar bedel öderken bizler evimizde rahat uyuyabiliyoruz. Dolayısıyla gazi ve şehit yakınlarımız için siyaset kurumu üstüne düşen görevi yapmamıştır. Bir kaplama diş için 2 sene sonra kaplama dişini yaptıracağız diye bir anlayış egemense, biz o zaman gazilerimize saygı duymuyoruz demektir.
'İNGİLTERE’Yİ ÖRNEK GÖSTERDİ'
İngiltere’de bir gazi mağazaya gittiğinde anons edilir ‘falan gazi mağazamızı onurlandırmıştır’ diye. Onlar böyle yaparken biz ne yapıyoruz. Sağolsun Mansur başkanımız da bir uygulama başlattı. Kartı okutan gazimize ‘Vatan size minnettardır ’ diyor… Bunun seslendirilmesi ve gereğinin yapılması lazım. Yapılmadığı takdirde söylenen sözler havada kalıyor. Kore, Kıbrıs, terör, 15 Temmuz gazimiz var. Her birisi ayrı statüye tabi. Ne için? Gazi gazidir, şehit şehittir. Hepinizin huzurunda önce TBMM Başkanı Sayın Şentop’a açık çağrıda bulunuyorum. Sonra siyasi parti genel başkanlarına açık çağrıda bulunuyorum. Şehit yakınları ve gaziler konusunda var olan farklılıkları gidermek konusunda çalışma yapalım. Siz teklif verin destekleyelim. Biz çalışma yaptık, sunduk görüşülmüyor. Muhalefet verdi diye görüşülmüyor olabilir. Siz verin, biz destek verelim. Önemli olan sorunu büyütmek değil, çözmektir.
“ORTAK YAPALIM”
Anayasal temel de var. Anayasa’nın 10’uncu maddesi. Harp ve vazife şehitlerine yapılacak teklifler, eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Şehit yakınları ve gaziler için çalışma yapılacaksa, eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz diyor… Şehit yakınlarını ve gazilerini koruyacaksın, hayat seviyelerini korumalarını sağlayacaksın diyor. Bu konuda da bütün siyasi partilerin genel başkanlarına sesleniyorum. Yıllardır bir acı olarak bu tablo önümüzde duruyor. Ya ortak yapalım ya iktidar partisi kendisi yapsın. Yapamıyoruz, beceremiyoruz diyorlarsa biz yapalım.
Gazi Mustafa Kemal’in gazilik unvanın verildiği tarih Gaziler Günü olarak kutlanıyor. Bizler her yıl bunları kutluyoruz ama iş sadece sözde kalıyor.
8 MADDEDE AÇIKLADI
Neler yapılması lazım. Öncelikle ele alınıp yapılması gereken 8 madde. Birinci, şehit yakınları ve gazileri yüksek kurulu oluşturulmalı. Şehit yakınları ve gaziler bürokraside bir makama başvursun, soruları orada çözülsün. İkincisi, farklılıklar var. Kıbrıs, 15 Temmuz, bir sürü… Gazilik unvanı alanlar arasındaki farklılıkları giderilmesi lazım. Üçüncüsü, şehitlerimizin eşleri ve yoksa anne ve babalarına bağlanan aylıklar düşük. Bu aylıkların en düşük memur maaşının altına düşmemesi lazım. Düştüğü zaman biz görevimizi yapmıyoruz demektir. Şehitlerimizin yakınları 18 yaşını aştığında kamuda 2 çocuğunu alıyoruz. Niye iki? Üç çocuğu varsa üç, beş çocuğu varsa beş çocuğunu alalım. Niye iki?... Kaç çocuğu varsa, okuyorsa burs imkanı sağlanmalı.
“MİLLETVEKİLİ İÇİN ONUR MESELESİ OLUR”
Sağlık güvencesi. Protezden bahsetti başkan, dişten bahsetti… Bunun giderilmesi lazım. Milletvekilleri sağlık sisteminden hangi şartlarda yararlanıyorsa, gaziler ve şehit yakınları aynı şartlarda sağlık hizmetlerinden yararlanmalıdır. Bu milletvekilleri için de onur meselesi olur. Benim yararlandığım sağlık imkanlarından bu ülkenin şehit yakanları ve gaziler de yararlanıyor algısı çıkar… Terörle mücadelede yaralanan tüm güvenlik görevlilerine gazilik unvanı verilmesi lazım. Ayrıcalığa izin vermememiz lazım.
“15 TEMMUZ PARALARI VERİLMELİ”
15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için toplanan paralarını hak sahiplerine verilmesi lazım. Bu parayı bankada tutamazsınız. Parayı ödemek zorundasınız.
“SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ’Nİ YERİNE TAŞIYACAĞIZ”
Bir başka önemli konu. Benim için de yaradır. Vatan ve bayrak sevgisini gazilere ve şehit yakınlarına anlatmama gerek yok. Bunu yaşadınız, yaşarken bedel ödediniz. İçimdeki derin yara şudur, bayrağımızın dalgalandığı bir vatan toprağında, bayrağımızı indirip Süleymah Şah Türbesi’ni kaçırmaktır. Türkiye tarihinde böyle bir olay yaşanmadı. İnsanlar bedel ödedi, şehit oldu. Siz tek mermi dahi atmadan bayrağınızı indirip, Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırıyorsunuz. Devir değişecek, biz bayrağımızı yine oraya götüreceğiz. Göndere bayrağımızı çekeceğiz, askerimiz yine orada nöbet tutacak. Bunun bedeli ne olursa, olsun yapmak zorundayız. Bu iş lafla olmaz. Bunu yaptığınız zaman kimse sizin vatanseverliğinizi sorgulayamaz. Tek kurşun atmadan vatan toprağını terk ederseniz, biz sizin vatanseverliğinizi sorgularız.
“BİZ VERECEĞİZ”
Eğer engelli arabası kullanan kardeşim, arabasını değiştirmek isterse Ankara’daysa Mansur Başkana başvuracak. Türkiye genelindeyse sana başvuracaklar başkanım. Biz alacağız, kendisine yenisini göndereceğiz. Birliğimizi ve beraberliğimizi korumalıyız. Bunun temel taşı da şehitlerimiz ve gazilerimizdir.
IŞİD’İN YAKTIĞI ASKERLERİ HATIRLATTI
Bir şey daha anlatmak isterim, içimde başka bir yaradır. Denizli’deydim. Akşam bir video gösterdiler. 2 askerimizin diri diri yakıldığının videosu. Araştırırken gerçek olduğu ortaya çıktı. Bir gazeteci arkadaşımız, bir makale yazdı. 2 askerin yanmasıyla ilgili talimatı veren kişi Gaziantep’te kuşçuluk yapıyordu. Önce tutuklanıyor, sonra serbest bırakılıyor. Kim bunu serbest bırakıyor, hangi siyasi irade buna müdahale etti. Nasıl oluyor da gazeteci yazdıktan sonra yakalanıp hapse atılıyor. Yeniden atıyorsanız, neden serbest bırakılıyor? Kim serbest bırakıyor? Böyle bir acı tablo içimize oturdu.
CHP’li BELEDİYELERDE ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER KOORDİNASYON MERKEZİ KURULUYOR
CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın da 9 Eylül’ün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e mareşallik ve gazilik unvanın verildiğini hatırlattı. Taşkın, “Ben sosyal politikalardan sorumlu genel başkan yardımcısı olarak vurgulamak istiyorum. Bu alanda adil bir politika uygulanması bizim için son derece önemli… Yakın zamanlarda hemen hemen bütün CHP’li belediyelerimizde benzer şehit aileleri ve gaziler koordinasyon merkezi kurulması sürecini başlattık. Ankara ve İstanbul’da kurduk, yakında İzmir’de de kurulacak” dedi.
NE OLMUŞTU?
Kılıçdaroğlu'nun, "Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz" açıklamasının ardından İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu, "HDP’li TBMM Başkanvekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrı-meşru mu tartışmasına en iyi cevaptır. HDP ile AK Parti arasına sıkışan seçmen çıkış yolunu, üçüncü alternatifi arıyor. Hiç kimse Kürt seçmen kitlesini HDP’nin sadık bendesi olarak görmesin. Siyasetin görevi onlara gidecek yeri göstermektir” demişti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Kılıçdaroğlu'nu hedef almıştı. Bahçeli, "HDP’yi meşru organ görmek demek, PKK’yı muhatap almak demektir" ifadelerini kullanmıştı.
