BURAK ÖZTOPRAK
Son günlerde yaşanan gözaltılar ve kötü muamele iddiaları Meclis'in gündeminde yer aldı. Tartışmanın ardından anlatılan Bektaşi fıkrası ortalığı birbirine kattı. AK Partili vekilin sözleri Bekir Bozdağı'da ayağa kaldırdı. İşte tüm detaylar...
TBMM BAŞKANVEKİLİ BEKİR BOZDAĞ'DAN SERT TEPKİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), son günlerin en hassas konularından biri olan "gözaltında kötü muamele" iddialarını tartışırken, AK Parti sıralarından yükselen bir fıkra tansiyonu zirveye taşıdı. AK Parti Rize Milletvekili Harun Mertoğlu'nun, işkence ve cinsel taciz iddialarının hemen ardından anlattığı Bektaşi fıkrası, sadece muhalefetin değil, oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın da sert tepkisine neden oldu. Meclis koridorları, "özür dile" sesleriyle yankılandı.

TARTIŞMANIN FİTİLİNİ ATEŞLEYEN İDDİALAR
Gerginliğin fitili, İYİ Parti'nin Ekrem İmamoğlu'na destek eylemleri sırasında gözaltına alınanlara yönelik "ağır insan hakları ihlallerinin araştırılması" önergesiyle ateşlendi. Kürsüye çıkan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gözaltına alınan genç bir kadının yaşadığı iddia edilen dehşet verici anları aktardı. Tanrıkulu'nun, "Sakallı, bıyıklı polis 'Senin göğüslerin mi var?' diyerek göğüslerime dokundu, altıma kaçırdım" şeklindeki ifadeleri ve bakanların iddiaları reddetmesine yönelik "Biraz utanma olsa 'Böyle bir şey yoktur' demezler" eleştirisi, Meclis'teki havayı zaten germişti.

TEPKİ ÇEKEN FIKRA VE BOZDAĞ'IN MÜDAHALESİ
Tanrıkulu'nun yürek yakan konuşmasının hemen ardından söz alan AK Partili Harun Mertoğlu'nun konuya bir Bektaşi fıkrasıyla yaklaşması ise bardağı taşıran son damla oldu. Mertoğlu'nun, "Namaza yaklaşmayın" ayetinin başını görmezden gelen Bektaşi fıkrasını anlatması, muhalefetin iddiaları çarpıttığı iması olarak algılandı ve büyük tepki çekti. Fıkranın, böylesine ciddi ve travmatik iddiaların konuşulduğu bir anda anlatılmasına sadece muhalefet değil, AK Partili Bekir Bozdağ da kayıtsız kalamadı. Bozdağ, partisinin milletvekilinden defalarca özür dilemesini istedi.

GERİ ADIM VE ŞARTLI ÖZÜR
Meclis'teki yoğun baskı ve Bozdağ'ın ısrarlı talepleri üzerine Mertoğlu, geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak özrü tam bir kabulden ziyade şartlı oldu: "Ben herhangi bir inanç grubunu hedef alarak söylemiş değilim... Ama öyle inanç grubu hakkında incindilerse ben özür dilerim elbette ki."
Bu olay, Meclis'te insan hakları gibi hassas konuların tartışıldığı sırada kullanılan üslubun ve zamanlamanın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir fıkranın, parti farkı gözetmeksizin Meclis'te nasıl bir infiale yol açabileceği ve siyasetin dilinin yarattığı gerilim, günün en çok konuşulan konularından biri oldu.
