Muğla'daki Akbelen Ormanı'nın Orman genel Müdürlüğü tarafından satılmasına bölge halkı tepki göstererek dava açtı. Ormanlarını koruman isteyen köylüler adına dava açan Avukat Atal, durumun Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek suç işlendiğini vurguladı.
Muğla Milas'taki İkizköy sınırlarında kalan ve Akbelen Ormanları’nın termik santraller için kömür ocağı açılmak üzere satılarak ruhsat verilmesine karşı çıkan köylüler konuyu yargıya taşıdı.
Karadam Karacahisar köylüleri ile birlikte mücadele eden Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) ve İkizköy Çevre Komitesi tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) dava açıldı. Ormanın yok olmasına neden olacağı belirtilen ruhsatın iptali istendi.
Mart ayından beri Akbelen Ormanı'nın kesimi için Milas Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalara köylülerin karşı durması nedeniyle kesim işlemi başlamadı.
'OGM SUÇ İŞLİYOR'
OGM tarafından ormanların satılamayacağını ve para yatıran şirketlere orman kesim izni verilemeyeceğini belirten Avukat İsmail Hakkı Atal, "Bu durum, Anayasa’nın 169. Maddesine aykırıdır. Çünkü Anayasa'nın 169. Maddesinde 'Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz' hükmü bulunuyor" dedi.
Ormanların korunmasının halk sağlığı meselesi olduğunu vurgulayan Atal, “Orman Genel Müdürlüğü tarafından Akbelen ormanlarını LİMAK-IC İÇTAŞ ortaklığının sahibi olduğu Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye para karşılığında satarak anayasal suç işlenmekte.
2020 yılında yapılan bir bilimsel çalışmada; Kovid-19 gibi hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıkları taşıyan hayvan nüfusunun insan eliyle tahrip edilmiş alanlarda, örneğin ormanların kesildiği alanlarda, el değmemiş doğal alanlara göre 2,5 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. OGM hakkında açılan dava Muğla İl Hıfzıssıhha Kurulu’na da bildirilerek, Kovid-19 salgınının daha da artmaması için Muğla Valiliği ve İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun gerekli önlemleri alması talep edilmiş; Akbelen Ormanı kesildiği takdirde İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun da hukuki ve cezai sorumluluğunun olduğu bildirilmiştir" açıklamasında bulundu.
'ORMANI SAVUNMAK HAYATI SAVUNMAKTIR'
Atal, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
Hepimizin biliyoruz ki, ülkemiz termik santrallerin, madenlerin ve orman kesimlerinin de suçlusu olduğu bu koronavirüs sarmalından çıkamamaktadır. Bu durumda 40 yıldır Muğla halkını ve İkizköylüleri zehirleyen Yeniköy-Kemerköy termik santralleri ve diğer termik santraller; artık ülkemizde halk sağlığını ve güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Ormanları keserek, ormanları parayla satarak koronavirüs salgını derinleştirilerek ekonomik kriz batağından çıkılamayacağı kesindir. Termik santrallerin ve madencilik faaliyetlerinin neden olduğu iklim krizi ve koronavirus salgınıyla, çevre-ekoloji mücadelesinin yaşam hakkı mücadelesi haline geldiği kesinleşmiştir. Ormanlarımızı savunmak, hayatımızı savunmakla eş anlamlıdır.”
