Müge Anlı, yaptığı son programlarıyla Diyanet’i kızdırdı! Şimdi, tepkiler büyürken, bir imza kampanyası başlatılıyor. Gelişmelere dair tüm detaylar...
BURAK ÖZTOPRAK
Gündüz kuşağına karşı tepkiler giderek büyürken, bazı gruplar protesto amacıyla imza kampanyası başlatma kararı aldı. Bu gelişme, hem sosyal medyada hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İşte tüm detaylar...
DİYANET HAREKETE GEÇTİ
Müge Anlı, Esra Erol, Zahide Yetiş gibi isimlerin sunduğu sabah programları din adamlarını da kızdırdı.
Diyanet-Sen, televizyon ekranlarında yayınlanan gündüz kuşağı programlarına ve dizilere karşı harekete geçti. Artan şikayetler ve toplumsal tepkiler üzerine Diyanet-Sen, bu programların aile değerlerini yozlaştırdığı ve ahlaki dejenerasyona yol açtığı gerekçesiyle kaldırılması için imza kampanyası başlattı. Sendika ayrıca, dijital platformlardaki içeriklerin ve televizyon dizilerinin daha sıkı denetlenmesi talebinde bulundu.
"GÜNDÜZ KUŞAĞI AİLEYİ GÖZDEN DÜŞÜRÜYOR, DİZİLER ÇARPIK İLİŞKİLERİ MEŞRULAŞTIRIYOR"
Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, yaptığı açıklamada, özellikle gündüz kuşağı programlarının aile kavramını yıprattığını ve kötülüğü sıradanlaştırdığını savundu. Bazı televizyon dizilerinin ise çarpık ilişkileri normalleştirdiğini ve ahlaki değerlere aykırı bir yayıncılık anlayışı sergilediğini belirtti. Yıldız, RTÜK'ün bu konuda acilen harekete geçmesini istedi ve taleplerinin karşılanmaması durumunda hukuki yollara başvuracaklarını söyledi.
2025 AİLE EYLEM PLANI VE 6284 SAYILI KANUN'A ELEŞTİRİ
Diyanet-Sen, Ankara'daki MEMUR-SEN Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla 2025 Aile Eylem Planı'nı kamuoyu ile paylaştı. Genel Başkan Ali Yıldız, ailenin toplumun yapı taşı olduğunu vurgulayarak, günümüzde aile müessesesinin ciddi tehditler altında bulunduğunu ifade etti. Yıldız, ailenin korunmasına yönelik çalışmaların olumlu ancak yetersiz olduğunu dile getirdi.
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun olan 6284 sayılı kanuna da eleştiriler getiren Yıldız, bu kanunun aileyi koruyan değil, sarsan bir kimlik taşıdığını iddia etti. Yıldız, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine rağmen, sözleşmenin ulusal mevzuattaki etkilerinin devam ettiğini ve bu durumun aile yapısını olumsuz etkilediğini savundu.
"MODERN POLİTİKALAR AİLEYİ PARANTEZE ALIYOR"
Modern politik ve sosyoekonomik yapıların, kapitalist çalışma düzeninin aileyi paranteze aldığını söyleyen Yıldız, iş verimliliğine odaklanan düzenlemelerin nüfus azalmasından ailenin sürdürülebilirliğine kadar birçok soruna yol açtığını kaydetti. Yıldız, kadın, erkek ve çocuktan oluşan ailenin tüm bireylerinin bu kurguda zarar gördüğünü ve devletin korumayı taahhüt ettiği aile kurumunun zayıfladığını belirtti.
"TELEVİZYON VE DİJİTAL PLATFORMLAR KÜLTÜRÜMÜZÜ DEJENERE EDİYOR"
Medya, moda sektörü, toplumsal cinsiyet ideolojisine dayalı politikalar, feminist lobiler, bireycilik, tüketim kültürü, madde bağımlılığı, ekonomik zorluklar ve şiddet gibi faktörlerin aileyi temelinden sarstığını vurgulayan Yıldız, özellikle televizyon ve dijital platformların kültürümüzü dejenere ettiğini ve değerlere saldırdığını söyledi.
"İMZA KAMPANYASI BAŞLATIYORUZ, RTÜK'E ŞİKAYET EDECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2025 yılını Aile Yılı ilan etmesi nedeniyle bu yıla özel bir eylem planı hazırladıklarını duyuran Yıldız, aileyi kriminalleştiren, mahremiyeti yok eden ve sapkınlığı yaygınlaştıran yayınlara karşı sıkı tedbirler alınması için ülke çapında imza kampanyası başlatacaklarını açıkladı. İmza kampanyasının ardından bu programların ve yayınların RTÜK'e kitlesel olarak şikayet edileceği belirtildi.
DİYANET-SEN'DEN ÇAĞRI: AİLEYİ KORUMAK HERKESİN SORUMLULUĞU!
Diyanet-Sen, gündüz kuşağı programlarının yayından kaldırılması, dijital platformların ve dizilerin RTÜK tarafından daha sıkı denetlenmesini amaçlayan imza kampanyasına destek çağrısında bulundu. Yıldız, aileyi korumanın sadece devletin değil, herkesin sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, bu konuda duyarlılık çağrısı yaptı.
