Mersin'in bereketli seralarında narenciye yetiştirmeyi bırakan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, bahçesine ektiği alternatif üründen daha çok verim aldı. 8 ay boyunca hasat edilen ürünün kazancını duyan üreticiler ise kolları sıvadı. 15-20 dönümlük araziye kurduğu serada narenciyeden aldığı paranın iki katını aldı.
Türkiye'deki önemli üretim merkezleri arasında yer alan Mersin, seracılıkta ilk 4 sırada yer alıyor. Şehrin alternatif ürünü olarak ekilen gül kentin birçok noktasında üretilmeye başladı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz üreticilerin alternatif ürünlere yönelmesi gerektiğini belirterek örnek olarak gül bahçelerini işaret etti. Akdeniz Bölgesi'nde yoğun olarak üretimi yapılan güllerin getirisinin de yüksek olduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz süreçte kayda alınan TÜİK verileri göz önüne alındığında Mersin'de kesme gül üretiminin 372 dekar alanda 15 milyon 810 bin adet olarak kayıtlara geçtiği belirtildi. Mersin %15,6'lık kesme gül üretimi ile birlikte listenin ilk 4 sırasına yerleşti. Üretimin %30'unu karşılayan Mersin'de gülün tanesi 15 TL'den satılırken özel günlerde bu fiyatlarda değişiklik gösteriyor.
NARENCİYEDEN DAHA ÇOK VERİM ALDI
Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz alternatif olarak ekmeye başladığı gül ekiminden daha çok verim aldığını belirtti. Mersin'in bir narenciye kenti olduğunu belirten Yılmaz, son yıllarda yeteri kadar pazar bulamadıklarının altını çizdi. Limonların dalda kaldığını ifade eden Yılmaz, mandalina, portakalın yeteri kadar para etmediğini vurguladı. Bu alanda üretimin çok fazla olduğunu aktaran Musa Yılmaz, küçük arazilerde küçük aile işletmelerinin alternatif üretime geçmesi gerektiğini işaret etti.
Herkese örnek olmak amacıyla kendi arazisine gül serası yaptığını ifade eden Yılmaz, “Geçen yıl ekim ayında diktik biz bu gül serasını. Yani en az bir 15-20 dönüm narenciyeden alacağımız parayı diktiğimiz yıl aldık. Bu harika bir gelişme. O yüzden diyoruz ki küçük alanlarda işçiliğinin kendimizin yapabileceği ki kesme gül yetiştiriciliği işçiliği fazla isteyen bir ürün. Yani bu seranın içerisinden bir kişi çıkmayacak, sürekli ufak tefek işleriyle ilgilenecek. Ama olsun aile işletmeleri diyoruz ya yani evimizin yanında kendimiz her gün içerisine girip birkaç saat çalışabileceğimiz bir ortam var. Böyle olan çiftçilerimize de yönlendirme amaçlı burayı bir örnek olarak sürekli gösteriyoruz, sürekli tavsiye ediyoruz" sözlerini dile getirdi.
DAHA ÇOK GETİRİ SAĞLIYOR
Yaylalarda gül yetiştirmenin daha verimli olduğunu ifade eden Yılmaz, daha serin ve yüksek rakımlı yerlerde alınan verimde artış olduğunu vurguladı. Çiftçilerin alternatif ürün olarak emeğinin karşılığını alabilecekleri ekonomik alanlara yönelmesi gerektiğini ifade eden Musa Yılmaz, oğluyla beraber gül yetiştirdiklerini söyledi. Seranın işletmesini oğlunun hemen hemen tek başına yapabildiğini aktaran Yılmaz, kazancının oldukça yüksek olduğuna da değindi.
Üreticilerin hem de çiftçilerin emeklerinin karşılığını almak zorunda olduğunun altını çizen Yılmaz, alamaması durumunda üretimden de vazgeçeceğini belirtti. Mersin için elinde veri olmadığını belirten Yılmaz Türkiye'de kesme gülde İzmir'den sonra 2 sırada yer aldıklarını söyledi. Alanların her gün daha da çoğaldığını aktaran Musa Yılmaz konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Tabi alanlar her geçen gün çoğalıyor. Dediğimiz gibi örtü altı gül üretiminde müthiş bir pazar, kazanç var. Zaten bu gibi ürünlerde üretim ne kadar artarsa pazar da o kadar daha da rahatlıyor. Yani pazar oluşuyor kendiliğinden. Hiç pazar sorunumuz yok. Zaman zaman para etmediği ya da düşük satıldığı zamanlar oluyor ama genelde iyi kazancı var. Burada 8 ay boyunca gül kesebiliyoruz. Ancak yazın en sıcak dönemlerinde dinlenmeye bırakıyoruz. Bir 4 ay kesim yapmıyoruz"
