Türkiye'de bolca bulunuyor mevsiminde stok yapılıyor. Ordu ve Giresun'a İtalya'dan sevindiren haber geldi. O hastalığa şifa olduğunu duyan dalında çürüğünü bile bırakmayacak. Dünyanın en büyük fındık üretimi Türkiye'de yapılırken araştırmalar Türkiye için yeni kapılar aranıyor.
Uluslararası Natural Product Research dergisinde yayınlanan araştırma ile birlikte fındığın aktif biyomoleküllerin anti tümör potansiyeli olduğu belirtildi. İtalya'da gerçekleştirilen araştırma ile birlikte fındığın karaciğer kanseri hücrelerini çoğalmasını durdurabileceği söylendi. İtalyan Ulusal Yeni Teknolojiler, Enerji ve Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma Ajansı’ndan Barbara Benassi ve Maria Pierdomenico tarafından yürütülen çalışma kanser tedavisinde yeni umut ışığı oldu. İŞte fındığın bilinmeyen yararları…
Giresun Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2020 yılından beri "Fındık Bitkisinin Akciğer ve Meme Kanseri Hücrelerindeki Antikanser Etkilerinin Araştırılması" adlı önemli bir projeyi yürütüyor. Bu proje, fındık yaprağının kanser hücreleri üzerindeki etkilerini inceleyerek, fındığın sağlık açısından sunduğu potansiyeli gözler önüne seriyor.
FINDIK YAPRAĞININ ANTİKANSER ETKİLERİ
Araştırma, Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşegül Çebi, Prof. Dr. Yalçın Tepe ve Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ferda Arı tarafından yürütülmektedir. Proje kapsamında fındık yaprağının akciğer ve meme kanseri hücreleri üzerindeki apoptotik etkileri, moleküler düzeyde incelenmiştir.
Prof. Dr. Çebi, "Fındık yaprağının antikansorejen etki gösterdiğini belirleyebilmek için, akciğer ve meme kanseri hücrelerinin apoptotik mekanizmalarını izledik," diye açıklıyor. Araştırma sonuçlarına göre, fındık yaprağı ekstresi, kanser hücrelerinde apoptosis (programlanmış hücre ölümü) yoluyla hücre ölümüne yol açmakta ve hücre göçünü inhibe etmektedir.
FINDIK YAPRAĞI ÜZERİNDEKİ ÇALIŞMALAR
Fındık yaprağının ekstraktını elde etmek için liyofilizasyon (dondurarak kurutma) yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen ekstraktın etkilerini incelemek için çeşitli sitotoksik testler yapılmış, florasan ikili boyama ile mikroskobik görüntüler alınmıştır. Ayrıca, hücre ölüm mekanizmalarının daha detaylı tespiti için western blot analizi ve M30 antijen testi gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonuçları, fındık yaprağının içinde bulunan kemoterapötik ajan paklitakselin apoptotik etkisini göstermiştir.
Prof. Dr. Çebi, "Yapılan çalışmada, fındık yaprağının hem akciğer hem de meme kanseri hücreleri üzerindeki etkilerini inceledik. Bu bağlamda, fındık yaprağının atık bir ürün olmasına rağmen önemli sağlık faydaları sunduğunu gösterdik," dedi.
FINDIK VE KANSER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Akciğer kanseri, dünyada en yaygın görülen kanser türüdür; meme kanseri ise kadınlar arasında en sık rastlanan ikinci kanser türüdür. Tedavi süreçlerinde genellikle paklitaksel gibi kemoterapötik ajanlar kullanılmaktadır. Bu madde, Pasifik porsuk ağacından elde edilmekte, ancak fındık bitkisi Türkiye’nin dünya fındık üretimindeki lider konumu sayesinde potansiyel bir alternatif kaynak olabilir.
Prof. Dr. Çebi, "Fındık yaprakları, atık durumda olmasına rağmen bu araştırmalar, fındık yaprağından paklitaksel elde etme olasılığını gündeme getiriyor. Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz," şeklinde konuştu.
ÇALIŞMALAR DEVAM EDECEK
Projenin ilk etabı başarıyla tamamlanmış ve sonuçları uluslararası dergilerde yayımlanmıştır. Prof. Dr. Çebi, "Giresun Üniversitesi, fındık konusunda ihtisas üniversitesi olarak seçilmiş durumda ve bu da bizim için büyük bir avantaj. Araştırmalarımıza devam edeceğiz ve yeni ortaklıklar sağlayacağız," ifadelerini kullandı.
Fındık yaprağının sağlık üzerindeki etkileri üzerine yapılan bu araştırmalar, kanser tedavisi alanında yeni yöntemlerin geliştirilmesine ışık tutuyor. Fındığın sadece besin olarak değil, aynı zamanda sağlık alanında da önemli bir yer edinebilmesi için bilimsel çalışmaların devam etmesi büyük önem taşıyor.