Doğa yürüyüşü tutkunları için sıradan bir gün olması beklenen o anlar, Çekya'da tarihin akışını değiştirecek bir keşfe sahne oldu. İki gezgin, Podkrkonosí Dağları'nın derinliklerinde gezerken, yer altından fırlamış gibi duran eski bir alüminyum kutu ve paslı bir demir sandık fark etti. Sandığı açtıklarında gördükleri altın ve mücevher yığını karşısında şaşkınlığa uğrayan turistler, bulgularını derhal yetkili kurumlara, yani Doğu Bohemya Müzesi’ne iletti. Müze yetkilileri tarafından yapılan ilk değerlendirmede, sandıktaki zenginliğin boyutu herkesi hayrete düşürdü.
ARKEOLOGLARI ŞAŞKINA ÇEVİREN MANZARA
Hazine, müze uzmanları tarafından incelenmeye alındı. Müzede Arkeoloji Bölümü Başkanı olan Miroslav Novak, gazetecilere yaptığı açıklamada, kutular ilk geldiğinde yalnızca eski eşyalar beklediklerini ancak içeriği gördükten sonra yaşadığı şoku gizleyemediğini belirtti. Novak, "Kutuları açar açmaz gördüğüm manzara karşısında ağzım açık kaldı. Kariyerimde böyle bir keşfe ilk kez tanık oluyorum" diyerek buluntunun nadirliğini ifade etti.

SANDIKTAN SERVETİN 600 ALTIN SİKKE ÇIKTI
Sandıktan çıkan nesnelerin listesi, hazinenin ne denli değerli olduğunu ortaya koyuyor. Toplamda yaklaşık 600 adet altın sikkenin yanı sıra, 16 enfiye kutusu, 10 altın bilezik, ince işçilikle yapılmış bir zincir ve bir pudra kutusu gibi antika takılar bulundu. Uzmanların dikkatini çeken detay ise, 598 adet altın sikkenin siyah kumaşlara sarılıp 11 ayrı sütuna düzenli bir şekilde yerleştirilmesi oldu. Bu titiz paketleme, eşyaların korunması ve gelecekte geri alınması amacıyla bilinçli olarak saklandığını gösteriyor.
II. DÜNYA SAVAŞI'NIN GİZEMLİ MİRASI
Madeni para uzmanı Vojtěch Brádle'nin incelemelerine göre, sikkelerin büyük bölümü 1808 ile 1915 yılları arasında, ağırlıklı olarak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde basılmış. Bu kadar uzun bir süre toprak altında kalması büyük bir gizem yaratırken, en kuvvetli tahmin hazinenin II. Dünya Savaşı sırasında saklandığı yönünde. Bazı araştırmacılar, Nazilerin Çekoslovakya’yı ilhakı sırasında bölgeden kaçan bir aileye ait olabileceğini düşünürken, diğerleri geri çekilen Nazi subaylarının değerli eşyaları gömdüğünü öne sürüyor.

TÜRKİYE'DEN İZLER TAŞIYAN ULUSLARARASI HAZİNE VE ÖDÜL
Bu zengin koleksiyonun kökeni yalnızca Avusturya-Macaristan ile sınırlı kalmıyor. Sikkeler ve nesneler arasında Fransa, Belçika, Romanya, İtalya, Rusya ve hatta Türkiye'den izler taşıyan parçaların bulunması, hazinenin uluslararası bir geçmişe sahip olduğunu kanıtlıyor. Bu çeşitlilik, hazinenin bölgesel değil, geniş bir alandan toplanmış kültürel bir miras olduğunu gösteriyor. Çek yasalarına göre, bu önemli keşfi yapan şanslı yürüyüşçüler, buluntunun toplam değerinin yaklaşık yüzde 10’u oranında, yani 34 bin dolar civarında bir ödül almaya hak kazanacaklar.
