CHP Genel Başkanı Özgür Özel, miting kapsamında İstanbul Beyazıt Meydanı’nda vatandaşlara hitap etti. Özel, yaptığı konuşmada, muhalefete yönelik yargı operasyonlarına tepki göstererek, “Belediye başkanlarımızın tutuklanmasını savaş ilanı kabul ediyorum” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri kapsamında İstanbul Üniversitesi önündeki Beyazıt Meydanı’nda halka hitap etti. Mitingin başlangıcında “Beyazıt Marşı”nı okuyarak konuşmasına başlayan Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenlenen bu mitinglerde halkın iradesine sahip çıktığını vurguladı.
Konuşmasında meydandaki coşkunun karartılmak istendiğini belirten Özel, gençlerin ve halkın iradesiyle İstanbul Üniversitesi'nin yeniden kazanıldığını ifade etti. Alanın, Ekrem İmamoğlu’nun çabasıyla halka ait bir buluşma noktası haline geldiğini söyledi.
"ELLERİNDE KİTAPLARI TÜRKÜLERİYLE GELDİLER"
“Ellerinde kitapları türküleriyle geldiler Dalga dalga aydınlık dalga dalga aydınlık oldular Yürüdüler karanlığın, karanlığın üstüne Meydanları zapt ettiler, meydanları zapt ettiler yine”
Özgür Özel, konuşmasına bu dizeleri okuyarak başladı ve Beyazıt Meydanı’ndaki kalabalığı bu sözlerle selamladı.
"BU MEYDAN 40 BİN METREKARELİK BİR ALAN"
Özel, konuşmasında gençlerin talebiyle İstanbul Üniversitesi’nin geri kazanıldığını belirtti. “Bu meydan 40 bin metrekarelik bir alan. Gençlerin talebiyle bu meydanı Ekrem İmamoğlu'nun gayretiyle İstanbul Üniversitesi geri kazandı.” dedi.
Ayrıca, bazı çevrelerin bu coşkuyu gölgelemeye çalıştığını söyledi: “Bu coşkuyu gölgelemek isteyen birileri, bu meydanı aydınlatmamıza izin vermemek için her şeyi yaptı.”
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasına da değinen Özel, kalabalığın dikkatini bu konuya çekti. “200 bin genç toplanmış senin diplomanı sorguluyor. Diplomasız Erdoğan! Sayın Erdoğan, diploma öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır.” dedi.
İmamoğlu: Tarihimizde hiçbir siyasetçi, rakibinden bu kadar çok korkmamıştır
"GEÇMİŞİ UNUTMAYIZ, PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"
Özgür Özel, sanatçı Volkan Konak'ın vefatı sonrası Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu’nun kullandığı ifadelere tepki gösterdi: “Ben yuhalamaya karşıyım ama içimin yağları eridi. Volkan Konak toprak olacak, çiçek açacak ama sen ipisliğin içinde boğulacaksın - Ömrüm boyunca peşini bırakmayacağım!”
"MEKTUBA CEVABIMIZ BEYAZIT MEYDANI'DIR"
Konuşmasında, hükümet tarafından muhalefete gönderilen bir mesajdan da söz eden Özel, mitingin bu mesaja bir cevap olduğunu belirtti: “Bu mücadeleden korkanlar ürkenler. Muhalefet evinde dönsün isteyenler asla teslim olmayacağımızı görünce bize bir mektup yazdılar. Mektubu da bir evlat katiliyle yolladılar... O mektuba bir cevap vermek icap ediyordu. Yazanlara cevabım Beyazıt Meydanı’dır.”
Özgür Özel, 19 Mart gecesi yaşananlara değinerek, Saraçhane direnişini hatırlattı. “19 Mart darbesine giriştiklerinde, ne olacaksa bu akşam olacak dediğimizde… Onlar, bir araya gelmeyi, toplanmayı, yürümeyi yasakladılar. Otobüsleri 10 kilometre sokmadılar. Ve şunu biliyorduk, bir şey olacaksa bu akşam olacak.”
"İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BURADADIR"
İstanbul Üniversitesi’nin sembolik değerine de vurgu yapan Özgür Özel, şunları söyledi: “Darülfünun, İstanbul Üniversitesi önündeki barikatları yıkarak Saraçhane’ye geldi, Saraçhane’yi kurtardı... İstanbul Üniversitesi başkadır, işte buradadır.”
"BU SALDIRILARI SAVAŞ İLANI KABUL EDİYORUM"
Konuşmasının sonunda kayyum atamaları ve yerel yönetimlere yönelik baskılara tepki gösteren Özgür Özel, şöyle konuştu: “Bu yapılanları belediye başkanlarımızı alıp da içeriye tıkmaları, bu kayyum atamaları, bu İstanbul’un iradesine saldırmayı bize savaş ilanı kabul ediyorum.” “Kimse bizim iyi niyetimize, yüreğimizin temizliğine güvenip de bizi ezmeye kalkmasın.”
Özgür Özel'in Beyazıt Meydanı'ndaki mitingde yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:
"Size inanan, İstanbul Üniversitesi'nden mezun olan ve sizin görevlendirdiğiniz, haksızca tutuklanan Ekrem İmamoğlu da sizin o gözlerinizdeki ışıltıya güveniyor. Bu meydan 40 bin metrekarelik bir alan. Gençlerin talebiyle bu meydanı Ekrem İmamoğlu'nun gayretiyle İstanbul Üniversitesi geri kazandı. Bu coşkuyu gölgelemek isteyen birileri, aydınlatmamak için elinden geleni yaptı.
Bugün bu coşkuyu gölgelemek isteyen birileri, bu meydanı aydınlatmamıza izin vermemek için her şeyi yaptı.
200 bin genç toplanmış senin diplomanı sorguluyor. Diplomasız Erdoğan! Sayın Erdoğan, diploma öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır."
Özgür Özel, sanatçı Volkan Konak'ın ölümünün ardından "Gebermiş" diyen Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu'nu da yuhalatarak, "Ben yuhalamaya karşıyım ama içimin yağları eridi. Volkan Konak toprak olacak, çiçek açacak ama sen ipisliğin içinde boğulacaksın -Ömrüm boyunca peşini bırakmayacağım!" dedi.
Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu mücadeleden korkanlar ürkenler. Muhalefet evinde dönsün isteyenler asla teslim olmayacağımızı görünce bize bir mektup yazdılar. Mektubu da bir evlat katiliyle yolladılar. Kafamızı bozarsanız, direnmeye devam ederseniz bak ben ne yapıyorum, evladına acımamış bir katili yanına kadar yolluyorum, aklını başına topla diyor. İşte o mektuba bir cevap vermek icap ediyordu. Yazanlara cevabım Beyazıt Meydanı'dır.
19 Mart darbesine giriştiklerinde, ne olacaksa bu akşam olacak dediğimizde ve darbenin hedefinde olan kayyım atamanın peşinde olanların hedefinde olan, Saraçhane'nin önüne tüm İstanbul'u davet ettiğimizde onlar, bir araya gelmeyi, toplanmayı, yürümeyi yasakladılar.
Onlar vapurları iskelelere bağladılar, metroları kapattılar, tarihi yarım adaya gelen bütün köprüleri kaldırdılar. Otobüsleri 10 kilometre sokmadılar. Ve şunu biliyorduk, bir şey olacaksa bu akşam olacak. İşte o gün bu meydanda olanlar oldu.
Darülfünun, İstanbul Üniversitesi önündeki barikatları yıkarak Saraçhane'ye geldi, Saraçhane'yi kurtardı. Onların cesaretinin ve bu yüce çatının kim kötülüklere, kim hatalara alet ederse etsin, hangi beceriksiz eller, bu kadim kurumun geleneğini kirletmeye çalışırsa çalışsın, İstanbul Üniversitesi başkadır, işte buradadır.
Bir gün Ankara'dan İstanbul'a atanan buraya gelen ve eski görevi bir siyasi görev olan birisi tarafından o operasyonlar başlatılınca sordular nedir bu diye... Dedim ki bu yapılanları belediye başkanlarımızı alıp da içeriye tıkmaları, bu kayyum atamaları, bu İstanbul'un iradesine saldırmayı bize savaş ilanı kabul ediyorum. Çünkü biz barışçıyız ama uysallığımıza, iyi niyetimize, yüreğimizin temizliğine, aklımızın iyiliğine güvenip de kimse ama kimse bizi ezmeye kalkmasın.