Özel dün gittiği cuma namazındaki hutbeyi övdü: Bu diyanet başkanını eskisinden ayırırım

Özel dün gittiği cuma namazındaki hutbeyi övdü: Bu diyanet başkanını eskisinden ayırırım

Özel, Ordu’daki “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde Diyanet İşleri Başkanlığı’na ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, “Dün hutbeye gittim, vefadan bahsediliyordu. Dedim ki böyle giderse ben bundan sonraki süreçte Diyanet’i eskisinden ayırırım. Buna dikkatle bakıyoruz” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ordu’da düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde yaptığı konuşmada Diyanet İşleri Başkanlığı’na ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Önceki dönemlerde Diyanet’in uygulamalarını sıkça eleştirdiklerini hatırlatan Özel, mevcut Diyanet İşleri Başkanı’nın yaklaşımında olumlu değişiklikler gördüğünü ifade etti.

“29 Ekim’de atamıza Mevlit okutarak göreve başlayan Diyanet İşleri Başkanı’nın ardından cuma hutbelerinde siyasetten uzak, kadını rencide etmeyen, gençlerin özgürlüklerine müdahale etmeyen, herkesi kucaklayan hutbeler okunmaya başlandı” diyen Özel, “Dün hutbeye gittim, vefadan bahsediliyordu. Dedim ki böyle giderse ben bundan sonraki süreçte Diyanet’i eskisinden ayırırım. Buna dikkatle bakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Diyanet’e yönelik eleştirilerinde ayrım yaptığını vurgulayan CHP lideri, “Biz din görevlisinin işini en iyi şekilde yapmasını, en özgürce yapmasını, ibadet özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü sonuna kadar savunuyoruz, teminatıyız” dedi.

Ancak Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden bazı uygulamalara karşı olduklarını da belirten Özel, “Birtakım protokollerle, olur olmayacak işlerle derneklerle, vakıflarla ve din görevlileri üzerinden çeşitli işlere girilmesini doğru bulmuyoruz. Din eğitiminin yeri belli. Din görevlilerinin görevinin yeri belli. Öğretmenin yeri görevi belli. Bunu yürekten savunuyoruz” diyerek tepki gösterdi.

untitled-1-recovered.jpg


Özel'in açıklamaları şu şekilde:

"Ordu Giresun Havaalanı'nda şikayet çok, sefer sayısı yetersiz, biletler pahalı’ diyorlar. Hastane sıkıntısı, ilçelerde ambulans ihtiyacı, MR'ın olmaması, sürekli başka yerlere sevk olması, doktor bulunmaması büyük sorun. Okullarda öğretmen açığı çok ama 331 okuldan öğretmeni olmayanlar var ama manevi danışman ÇEDES ile tüm okullara yollanmış.

"ORMANLARA SAHİP ÇIKAN ANLAYIŞIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ"

Benim en üzüldüğüm konulardan bir tanesi Ordu'ya, Giresun'a, Karadeniz'e dair biraz daha alçaktan giderseniz uçakla helikopter ile bir bakıyorsunuz ki bu güzel sahil şeridinin arkasında dağlar delik deşik, ormanlar delik deşik. Sonra bir bakıyorsunuz ki rakamlara olandan beter olacak olanlar var. Bugün Ordu'nun yüzde 74'ü maden ruhsatlarına açılmış durumda. Ormanların yüzde 65'i maden ruhsatı olarak verilmiş, tarım alanlarının yüzde 76'sı maden ruhsatlarına ayrılmış durumda. Biz CHP olarak elbette madenler çıkarılsın, işlensin birazdan ona da değineceğim ama önce insan diyen, önce doğa diyen, önce Ordu diyen ve tarım alanlarına ve ormanlara sahip çıkan anlayışımızı sonuna kadar sürdürüyoruz, buradan asla taviz vermedik vermeyeceğiz.

"BU DÜNYADA BİR FINDIK DEVİ VAR O DA ORDU KARADENİZ'DİR"

Bu yıl rekolte yüksek olacak dediler fındığın fiyatını önce bir aşağıya doğru indirdiler. Fındık bahçelerine don vurdu, güneş açtı sonra okarca bastı. Maalesef bilhassa Ordu'da rekolte çok düşük kaldı. Böyle olunca bir miktar fiyatlar yukarı doğru gidiyordu ki bu güya adı dünya devi, boyu devrilsin fındıkta tekel olan firma çıktı açıklama yaptı. Kendi yapmıyor da Avrupa'nın en saygın basın yayın kuruluşlarından bir tanesine yalan haber sızdırıyor. ‘Efendim bu sene Türkiye'den fındık almayacağız’ diyor. Böyle olunca piyasada bir manipülasyon, bir panik. Fındık fiyatları aşağı doğru inmeye başladı. Ben bunlara en sert tepkiyi göstereceğimizi söyledim. Rekabet Kurumu’nu göreve davet ettik. 50 olmalıydı ama arada 30 bin ton alım zorunluluğu getirmişler, en az 50 bin, 75 bin ton olması gerekir ama Rekabet Kurumu duruma baktı bunlar da alım yapacaklarının taahhütünü verdiler. Öyle dünya devi münya devi tanımam, bu dünyada bir fındık devi var o da Ordu karadeniz'dir. Öyle bugün fındık üreticisini ezmeye kalkarsan, bunu bu yıl yaparsın belki ömrün vefa ederse seneye de yaparsın sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetinin başına gelecek kişi öyle sonuncusu gibi çiftçiye, fındık üreticisine ‘ananı da al git’ diyen değil tam tersine ‘Çiftçi milletin efendisidir’ diyen biri olacak.

"FİSKOBİRLİĞİ AYAĞA KALDIRMAMIZ LAZIM"

AK Parti'nin kara düzeni var Türkiye'de. AK Parti'nin kara düzeninde bir tekel şirketi işçisi haline getirmeye çalışıyor bütün fındık üreticilerini. Fiskobirliği ayağa kaldırmamız lazım. Toprak Mahsulleri Ofisi ile işbirliği içinde üreticiyi kollayan bir düzen kurmak lazım. Bu fındığı öyle bahçeden satmak değil ya da iç fındık olarak satmak değil bu dünya devi denen ne yapıyorsa onu belli bir noktaya kadar bizim yapmamız, çikolata üreticilerine ara mamül olarak ya da dünya piyasasına son mamul olarak bizim satmamız lazım. Şimdi Fiskobirlik'i ayağa kaldırmadan, Toprak Mahsulleri Ofisi ile birlikte çalışmadan öyle ham ürün değil son ürünü satacak planlamalar yapmadan biz 10 dolar kazanıyoruz, öbürü 20 dolar kazanıyor, en sonuncusu 50 dolar kazanıyor; biz bu işten çırak çıkıyoruz. Size söz veriyorum fındık Ordu'da sadece fındık üreticisinin değil bütün Ordu’nun ekonomisidir, fındık üreticisine de Ordu’yu da ayağa kaldıracağız iktidarımızda söz veriyoruz. Değerli Ordulular demin söyledim emekliler el kaldırsın diye. Neredeyse yüzde 80'iniz en düşük emekli aylığını alıyor. Trabzon'da en son canına tak etmiş Tayyip Bey'in, orada kuyumcu dükkanına girdim hesap yaptım söyledim o güne kadar bir şey demiyordu o gün bir patladı, ‘Türkiye'yi geziyor, 81 vilayeti geziyor, sarraf sarraf dolaşıyor eline almış bir hesap makinesi altın hesabı yapıyor. Altın hesabını bırak bunların hesabını ver’ diyor. Şimdi ben Ordu'daki ev hanımlarına soruyorum her hesap şaşar, altın hesabı şaşar mı? Şaşmaz. Biz bunu bilir buna güveniriz. Buradan evlerinde oturan emeklilere ücretlendirilmeyen dünya kadar sıkıntıya rağmen ailelerinin ekonomisine çeviren bundan önce AK Parti'ye oy vermiş ama artık pişman olmuş ev hanımları var.

dssdfsdfssdf.jpg

"EVE TEK MAAŞ GÖTÜRENLER AÇ"

Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. İnanmayan gitsin bir kuyumcuya 2002 yılının altın fiyatını sorsun, 2002 yılının en düşük emekli maaşını önüne alsın, 8 çeyrek altın ediyor. Bugün bir buçuk çeyrek altın ediyor en düşük emekli maaşı. Altın oldu 10 bin 000 lira, en düşük emekli maaşı 16 bin lira. Yani Tayyip Bey hiç gelmese, hiç bu işlere karışmasa olduğu gibi kalsa bugün en düşük emekli maaşı en az 80 bin lira olacaktı. Bu 16 bin 000 liralık sefalete asla ve asla mahkum değilsiniz. Bu bizim hakkımız değil. Yıllarca çalışıp alın teri döküp, göz nurunu akıtıp, dirseklerini çürütüp, elleri nasır tutmuş emeklinin alması gereken maaşı dörtte birine, beşte birine düşürüp memleket yönetilmez. Asgari ücret bu geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu şimdi iki çeyrek altını zor alıyor. Alın teri kurumadan hakkını vermek lazım ancak alın terini sömürerek Bir ülke ayakta kalamaz. Bunun yanında en düşük emekli maaşına bakarsan da, o günlerde çiftçilerin aldığı ürünlere, desteklere bakarsan da hepsinde durum o güne göre dörtte bire, beşte bire düşmüş durumda. Bu memlekette artık orta direk yok. Eskinin orta direği fakir. Bakın söyleyince en başta şaşırıyorlardı. Tayyip Bey sizi seviyor mu diyorum, sizi sevmez çünkü o fakir sevmez, biz fakiriz. Neden fakiriz? Bugün Cumhuriyet Halk partisi değil ülkenin gerçek değerleriyle 50 yıldır o rakamları hesaplayan Türk-İş, açlık sınırı hesaplıyor biri de yoksulluk sınırı hesaplıyor. Bugün açlık sınırı 26 bin lira ya da 28 bin lira asgari ücret 22 bin lira, emekli maaşı ise 16 bin lira. Bütün emekliler, bütün asgari ücretliler tek başlarına bile olsa eve götürdükleri tek maaş varsa eğer açlar. Bugün TÜRK-İŞ'in yoksulluk sınırı 92 bin 000 lira.

"TAYYİP BEY BU ÜLKEYİ PERİŞAN ETMEKTE 5 ALTIN MADALYAYA SAHİP"

Tayyip Erdoğan bu yüzden fakiri sevmediği için hepimiz bu hale geldik. Geçen gün çıktı açıklama yapıyor diyor ki ‘23 yıldır şanla şerefle iktidardayız’ diyor. Dedim ki ‘23 yılın sonunda madalya takalım sana’ dedim belki grup toplantısında izlemişsinizdir. 23 yılın sonunda Tayyip Bey altın madalyayı hak etti niye biliyor musunuz? İşsizlikde Avrupa birincisi, gelir adaletsizliğinde Avrupa birincisi, yüksek faizde Avrupa birincisi, enflasyonda Avrupa birincisi dünya beşincisi. Tayyip Bey bu ülkeyi perişan etmekte 5 altın madalyaya sahip, beşi bir yerde. Ama millet onun geldiğindeki günleri arıyor. Bakın dünyada beşinci olmuşuz, 200'ün üzerinde ülke var. Dünyada yüksek enflasyonda sondan beşinciyiz, bizden kötü dört ülke İran, Burundi, Venezuela, Güney Sudan. Bu dört ülke dışında dünyadaki 200’ün üzerindeki ülkede enflasyon bizden daha düşük. Avrupa'da bizim bir aylık enflasyonumuz onlar da yıllık bile değil.

"HAKKIMIZI YA ALACAĞIZ YA BUNLARI GÖTÜRECEĞİZ"

Avrupa enflasyon ortalaması yüzde 3, Türkiye'de hedefi yeni güncellediler yüzde 33, bu TÜİK’e göre gerçek rakama bakınca yüzde 80'lere geliyor. Bu şartlar altında halen daha bu emeklilere, bu emekçilere yüzde 25 zam yapmanın planını yapıyorlar. Buradan tüm sendikalara, tüm işçilere sesleniyorum ve tüm emeklere sesleniyorum. Bu büyük haksızlık. Yılda bir sefer asgari ücrete enflasyonun altında zam büyük haksızlık. Eskiden diyorlardı ki ‘biz emekçiye işçiyi enflasyona ezdirmedik.’ Şimdi Mehmet Şimşek, geçen yıl gerçekleşen enflasyona değil hedef enflasyona göre zam verdi bizde. Bu sene Plan Bütçe Komisyonu’nda ‘enflasyonun altında zam vereceğim’ diye ağzıyla söylemiş. Buradan bütün emeklilere ve bütün emekçilere söylüyorum bu katlanılamaz, buna karşı mücadele edeceğiz, direneceğiz, eylemleri büyüteceğiz. Hakkımızı ya alacağız ya bunları götüreceğiz hakkımızı verecek bir iktidarı başımıza getireceğiz."

YORUMLAR (10)
10 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN