Prof. Dr. Gözler'den tartışma yaratan uygulamalarla ilgili çarpıcı tespit

Prof. Dr. Gözler'den tartışma yaratan uygulamalarla ilgili çarpıcı tespit

Anayasa profesörü Kemal Gözler, Kovid-19 döneminde iktidarın yasak ve tedbirlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, bir insan filinin genelge ile değil kanunla yasaklanabileceğini söyledi. Gözler, "Hoş geldin genelge devleti" dedi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını boyunca birçok insan hakkı ihlali tartışmayı yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Anayasa profesörü Kemal Gözler de sokağa çıkma yasakları, sağlık personelinin istifası, alkollü içeceklerin satışının yasaklanması ve emniyetin görüntü genelgesine ilişkin olarak kendisine sıkça gelen sorulara anayasa.gen.tr'de kaleme aldığı yazıda açıklık getirdi. 

"YASAK VE TEDBİRLER HUKUKA AYKIRIDIR"

Gözler, "Bu yasak ve tedbirler, hukuka aykırıdır. Çünkü, Anayasamızın 13’üncü maddesine göre, bir temel hak ve hürriyet, ancak kanunla sınırlanabilir. İnsanların sokağa çıkması, sağlık personelinin istifa etmesi, alkollü içeceklerin satılması veya keza kamusal alanlarda görevini ifa eden polislerin fotoğraflarının çekilmesi ancak kanunla yasaklanabilir. Bunlar, yönetmelikle veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle de yasaklanamaz. Kanunla getirilmemiş bir yasağın içeriğini tartışmaya dahi gerek yoktur. Böyle bir yasak, sırf biçiminden dolayı, yani kanun şeklinde yapılmamasından ötürü Anayasaya aykırıdır." yorumunu yaptı. 

"PEK ÇOK YASAK KANUNLA DEĞİL GENELGE İLE KONULDU"

Gözler şu ifadeleri kullandı: 

"Sağlık personeline getirilen istifa yasağı, polislerin fotoğrafının çekilmesinin yasağı gibi pek çok yasak, bir kanunla, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle veya bir yönetmelikle değil, bir 'genelge' ile konuldu.  Türkiye’nin oldukça eski bir hukuk deneyimi vardır. Sadece Cumhuriyet döneminde değil; Tanzimat sonrası Osmanlı döneminde de devlet işlemleri hep belirli hukukî şekillerde yapılmıştır. Fiilî uygulamalardan uzak durulmaya çalışılmış, içerik olarak çok tartışmalı eylem ve işlemler dahi bir fermana, bir irade-i seniyye, bir heyet-i vükela kararına, bir kanuna, bir nizamnameye dayandırılmıştır.

"TÜRKİYE'DE FİİLİ YASAKLAMA REJİMİNE GEÇİLDİ"

Son bir yıldır ise Türkiye’de bazı konularda fiilî bir yasaklama rejimine geçilmiştir. Bazı insan fiilleri genelgelerle yasaklanıyor. Üstelik bu genelgeler de Resmî Gazetede yayınlanmıyor. Yasakların arkasında bir kanun yoktur. Bu yasakların arkasında bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya bir Cumhurbaşkanı kararı da yoktur. Hatta bu yasakların arkasında bir yönetmelik de yoktur.

"İNSAN FİİLİ GENELGE İLE DEĞİL KANUNLA YASAKLANABİLİR"

Ne yapacaksanız, neyi yasaklayacaksanız, hiç olmazsa bunu, Anayasanın öngördüğü hukukî şekilleri kullanarak yapınız. Bir insan fiilini yasaklamanın yolu 'genelge' değildir. Anayasamızın 13’üncü maddesine göre, bir insan fiili ancak 'kanun' ile yasaklanabilir.

"HOŞ GELDİN GENELGE DEVLETİ"

Bir zamanlar, Türk hukukunu eleştirmek için “Türkiye Cumhuriyeti bir ‘hukuk devleti’ değil, bir ‘kanun devleti’dir” deniyordu. 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra ilân edilen olağanüstü hâl rejiminde, kanunların yerini kanun hükmünde kararnameler alınca “Türkiye Cumhuriyeti artık ‘KHK devleti’ oldu” denilerek eleştiriler yapıldı. O günleri de arar olduk. Artık “Türkiye Cumhuriyeti bir ‘kanun devleti’ veya ‘kararname devleti’dir” bile diyemiyoruz. Maalesef geriye diyecek tek şey kalıyor: Hoş geldin 'genelge devleti'!

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN