Prof. Dr. Kadıoğlu’ndan Erdoğan'a 'deprem' çağrısı: Herkesi toplamalı yoksa bu işin altında kalacağız

Prof. Dr. Kadıoğlu’ndan Erdoğan'a 'deprem' çağrısı: Herkesi toplamalı yoksa bu işin altında kalacağız

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, olası Marmara depreminde karşılaşılabilecek riskleri azaltmaya yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulundu. Büyük bir seferberlikle 3-5 senede deprem riskinin azaltılabileceğini söyleyen Kadıoğlu, "Erdoğan belediye başkanları, valilik, STK’lar hepsini toplamalı. Yurt dışından kredi alması gerekiyorsa alınmalı ve herkesi yönlendirmeli, yoksa bu işin altında kalacağız." diye konuştu.

Merkez üssü Kahramanmaraş depreminin üzerinden bir yıl geçmesine az zaman kala halen yaralar sarılmaya devam ederken beklenen İstanbul depremi için uzmanlardan art arda uyarılar geliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu Türkiye'de afete dair bir plan ve programın olmadığını vurgulayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu.

8564445.jpg

'HERKESİ TOPLAMALI YOKSA BU İŞİN ALTINDA KALACAĞIZ'

Beklenen Marmara depreminde özellikle İstanbul'da çok kayıp verileceğini dile getiren Prof. Dr. Kadıoğlu, şöyle konuştu:

"Deprem olduktan sonra bu şehri yeniden nasıl yapılandıracağız, enkazı nereye dökeceğiz, kalıcı konutları nerede yapacağız? buna yönelik plan ve program yok. Tamamen refleks üzerine hareket ediyoruz, bu bizim en büyük problemimiz. Büyük bir seferberlik yapılırsa 3-5 senede deprem riskini azaltabiliriz. Bunu tek başına bakanlık, valilik, belediye yapamaz, bütün herkes bir araya gelecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan herkesi toplamalı, yurt dışından kredi alması gerekiyorsa alınmalı ve herkesi yönlendirmeli, yoksa bu işin altında kalacağız."

8564451.jpg
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu

'DEPREM 'YARIN' OLACAK'

Marmara Bölgesi’ndeki fayların 1509,1766 ve 1902 yıllarında kırıldığını ifade eden Prof. Dr. Kadıoğlu, "Kuzey Anadolu Fay Hattı Marmara Denizi’nin içinden geçiyor. En son 1999’da Kocaeli’nde kırıldı. 1902’de kırılan bir kısım var ortadaki kısmın kırılmasını bekliyoruz. En eski kırılan 1509, o daha önce kırılır, orada enerji birikmiş diye düşünüyoruz.

Marmara’da deprem olacak mı olmayacak mı diye bir şey söz konusu değil, deprem olacak ama tam zamanını, gününü ve saatini bilmiyoruz. Baktığınız zaman 500 yılı geçtik, o yüzden depremin eli kulağında. Bana ‘deprem ne zaman olacak ?’ diye soranlara ‘yarın olacak’ diyorum. Depreme, yarın olacakmış gibi hazırlanmamız lazım. Bu oynanacak bir kumar değil, burada canımız söz konusu. Herkes; aile, birey, iş yeri, sanayi, fabrika, sokak, okul, ilçe, şehir ve ülke yarın deprem olacakmış gibi hazırlanmak zorunda." dedi.

'ÖLMEYE PLANLANMIŞ GİBİYİZ'

Türkiye’de 1999 Gölcük depreminden sonra çok şey yapıldığını ancak yapılanların yetmediğini söyleyen Kadıoğlu, “İstanbul’da 100 bin binanın yıkılacağını biliyoruz. Her bina başına 100 kişi koysak, 10 milyon arama kurtarmacı lazım. Böyle bir şey yok, ölmeye planlanmış gibiyiz. Bir an önce bu 100 bin binayı 100 binaya indirmemiz lazım. Eğer bu riski önceden azaltmazsak bu afetin altından kalkamayız, afeti yönetemeyiz, mümkün değil. Bu bir arama kurtarma problemi değil, bu bir risk yönetimi problemi." diye konuştu.

8564446.jpg

ERDOĞAN'A ÇAĞRI

Apartmanlarda metrekare ve kuruş hesabı yapılmaması gerektiğini söyleyen Kadıoğlu, "Herkes sağlam evde oturmak istiyor ama para vermek istemiyor, herkes ‘evim sağlam olsun’ diyor ama metrekaresi küçülmesin istiyor, böyle bir şey yok. O yüzden benim tavsiyem şu; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’a gelip belediye başkanları, valilik, STK’lar, ticaret odası, sanayi odası hepsini toplayıp acil olmayan bütün yatırımları dondurup ‘bu 100 bin binayı deprem olmadan nasıl güçlendirebiliriz’ diye düşünmeliler. Bu bir milli güvenlik ve beka problemi. Türkiye’nin gayri milli hasılasının büyük bir kısmının yok olma tehlikesi var. Büyük miktarda insan kaybedeceğiz. Türkiye için en büyük problem bu." şeklinde konuştu.

'BİZ AFET YÖNETİMİNİ TERSTEN ANLAMIŞIZ'

Prof. Dr. Kadıoğlu, "En basit bir hesapla 100 bin binanın yıkıldığı yerde 10 milyon arama kurtarmacı lazım. İstanbul’dakilerin aileleri de afetzede olmasa diğer illerdeki insanları toplayıp anında buraya getirsek hepsi 40 bin kişi. Her enkazın başına bir kişi bile koyamayız, koysak bile ölenleri geri getiremeyeceğiz. ‘Biz insanları nasıl enkaz altından kurtarırız değil,’ ‘ne yaparsak insanlar enkaz altında kalmaz’ diye çalışmamız lazım. Biz afet yönetimini tersten anlamışız. ‘Afet olacak, arayacağız, kurtaracağız’ bu afet yönetimi değil. Kriz yönetiminden risk yönetimine geçmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

8564450.jpg

'DENİZCİLİKTEN TAHLİYEYİ PLANLAMAMIZ GEREKİYOR'

Kadıoğlu, İstanbul’un kıyılarında daha önce tsunami oluştuğunu ve yine olabileceğini ifade ederek, "Tsunami kıyılarda yaşayanların bilmesi gereken bir tehlike. Tersaneler, limanlar, kıyıdaki iskeleler bunlar çoğu dolgu alanlarında yapılmış, bunlar mutlaka zarar görecek, hiçbir şeye güvenemeyiz, hepsini kontrol etmemiz gerekiyor. Ona göre biz denizcilikten taşımayı, ulaşımı ve tahliyeyi planlamamız gerekiyor." dedi.

'İSTANBUL KAPTANI OLMAYAN PUSULASIZ BİR GEMİ GİBİ GİDİYOR'

İstanbul’un obez bir şehir haline geldiğini söyleyen Kadıoğlu, "İstanbul yaşanmaz bir şehir haline dönüştü. İstanbul’un yolları, toprakları ve havası bu trafiğe ve insana yetmiyor, İstanbul’un suyu yetmiyor, artık çöküntüye giden bir şehir. İstanbul’da bir günde iki, üç yere gidemezsin, en fazla bir yere gidebilirsin. İstanbul’u büyüterek yaşanmaz bir hale getirdik. İstanbul’un sınırları ve karakterinin belli olması lazım, kaç milyon kişiyi besler, herkesin buraya mı gelmesi lazım? İstanbul sanayi kenti mi, turizm kenti mi, eğitim kenti mi? Buna karar vermemiz lazım. İstanbul şu anda kaptanı olmayan pusulasız bir gemi gibi okyanusta gidiyor." diye konuştu.

8564448.jpg

'YOKSA BU İŞİN ALTINDA KALACAĞIZ'

Deprem krizi ile ilgili plan ve programın olmadığını söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu şunları ekledi:

"Yer bilimci arkadaşlar 7.4, 7.6 civarında büyüklükte bir depremin Çınarcık fayında olacağını bekliyor. Bu işin afet yönetiminde biz faylarla uğraşmayız, yer bilimcilerden en kötü senaryoyu alıp ona hazırlanmaya çalışırız. Kahramanmaraş’ta bir sismik boşluk olduğunu biliyorduk, yani Türkiye’de nerede deprem olacağı biliniyor. Şu an da 5-6 nokta var, birisi Marmara, burada deprem olacak bunu herkes biliyor ama deprem olduktan sonra bu şehri yeniden nasıl yapılandıracağız, enkazı nereye dökeceğiz, kalıcı konutları nerede yapacağız? buna yönelik plan ve program yok.

Tamamen refleks üzerine hareket ediyoruz, bu bizim en büyük problemimiz. Büyük bir seferberlik yapılırsa 3-5 sene de deprem riskini azaltabiliriz. Bunu tek başına bakanlık, valilik, belediye yapamaz, bütün herkes bir araya gelecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan herkesi toplamalı, yurt dışından kredi alması gerekiyorsa alınmalı ve herkesi yönlendirmeli yoksa bu işin altında kalacağız."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN