Boğaziçi Üniversitesi, 19 Mart operasyonu sonrası düzenlenen protestolara katıldığı gerekçesiyle yargılanan öğrencilerden Pelin Gümüşdağ’ın yüksek lisans kabulünü iptal etti. Gümüşdağ, bu yıl tarih bölümünden birincilikle mezun olmuştu.
19 Mart operasyonu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ertesi gün gözaltına alınarak tutuklanmasıyla başlamıştı. Bu süreçte gerçekleşen protestolara katılan, çoğu öğrenci 110 kişi hakkında dava açılmış, ilk duruşma bu hafta görülmüş ve dava 31 Ekim’e ertelenmişti.
“BÖLÜMÜM KABUL ETTİ, SİTEDE YAYINLADI, KAYYUMUN KEYFİYLE İPTAL EDİLDİ”
Gümüşdağ, başvurusu kabul edilen lisansüstü programların 1 Temmuz’da bölüm internet sitesinde yayınlandığını, ancak 12 Temmuz’da üniversitenin genel sitesinde yayımlanan listede adının yer almadığını fark ettiğini söyledi. Kabulünün, üniversite rektörü Naci İnci’nin kararıyla iptal edildiğini ifade eden Gümüşdağ, şunları dile getirdi:
“Bölümün sitesinde kabulümü gördüm. Ardından bazı arkadaşlarımın yüksek lisanslarının iptal edildiğini öğrendim. Bana herhangi bir mesaj, bir mail gelmedi, herhangi bir şey tebliğ edilmedi. Bir arkadaşım dedi ki, ‘Enstitünün sitesinde bir PDF ara, orada kendini bulmaya çalış, orada yoksan iptal edilmiştir’. Enstitünün gizli saklı PDF’sine baktığım zaman kendimi orada göremedim. Herkesten gizli, benim TC’mi oradan silmişler. Kendi çabamla arayıp buldum. Yoksa ben hala kabul edildiğimi düşünerek kaydımı yaptıracaktım birkaç gün önce. Bu sadece benim başıma gelmedi; 4 arkadaşım daha yüksek lisanslarının iptal edildiğini öğrendi. Bunun hukuksuz olduğunu, usulsüz olduğunu biliyorlar. Saman altından bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.”
“MEZUN KARTIM DA İPTAL EDİLDİ”
Üniversite yetkilileriyle görüşemediğini söyleyen Gümüşdağ, bu konuda bir muhatap bulamadığını belirtti:
“Okul yetkilileri bize hesap vermiyorlar bu konularda. Bir hakkınız yenirse karşınızda bir muhatap bulamazsınız. Okula da giremem çünkü okula giriş yasağım var. Mezun kartım da iptal edildi. Hem de 2 kez. Bir kez iptal edildi sonra iptal ettiklerini unutup bir daha ettiler.”
Gümüşdağ, yüksek lisans kabulünün iptal edilmesine karşı hukuki süreç başlattığını da aktardı.
GÖZALTI SÜRECİNDEKİ KOŞULLAR: “KANLI KANLI OTURDUM”
Pelin Gümüşdağ, 26 Mart sabahı evine yapılan polis operasyonuyla gözaltına alınmıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde üç gün tutulduğunu belirten Gümüşdağ, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“9 kişilik koğuşta 15 kişi kalıyorduk. Koğuşta 2007’li, 2008’li arkadaşlarla beraber kalıyordum; küçük kızlar, aile evinden, KYK yurtlarından alınmış arkadaşlar. Reglimin ilk günüydü. Polislerden ped ve tuvalet kağıdı rica ettiğim zaman, öyle bir hizmetleri olmadığını söylediler. Ben de kanlı kanlı oturdum öyle.”
Gümüşdağ, kadın polis memuru eksikliği nedeniyle gözaltında daha uzun tutulduklarını da aktararak, “Bizimle alınan erkek grup ikinci günden salındı ama ‘bayan’ memur olmadığı için bizi 1 gün daha tuttular” dedi.
“HEPSİ KOCA BİR USULSÜZLÜK”
Gözaltında, terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul eden bir belgeyi imzalamaya zorlandığını iddia eden Gümüşdağ, “Bunu imzalamak istemediğimizi söylediğimiz zaman da, bunu yapmaya zorlanıyorduk. Bunların hepsi koca bir usülsüzlük” ifadelerini kullandı.
Reçeteli ilaçlarının kendisine verilmediğini, migren atağı geçiren arkadaşına ağrı kesici sağlanmadığını da söyleyen Gümüşdağ, “Koğuşta biz birbirimize baktık, destek olduk. Şu an çok yakın 14 tane arkadaşım var” dedi.
AVUKATI: “İDDİANAME BAŞTAN İTİBAREN SAKAT”
Gümüşdağ’ın avukatı Gözde Emre ise dosyadaki iddianamenin hukuka uygun olmadığını savundu:
“Pelin’in de yargılandığı dosyada, suç tarihi 26 Mart, suç yeri de Şişli olarak gözüküyor. Fakat, dosyadaki sanıkların hepsi farklı yerlerde sergiledikleri davranışlar yüzünden alınıyorlar. Kimisi Saraçhane’de, kimi Cevahir’in önünde, kimi Pelin gibi kampüsünde. Hepsini torba bir iddianameyle birleştirmişler. İnsanların görüntülerinin kaydedildiği tarihler de birbirinden farklı, dolayısıyla suç işlendiği iddia edilen tarihler de birbirinden farklı. Aynı iddianamede bir araya getirilmeleri, ceza usülüne göre mümkün değil. Dolayısıyla iddianame baştan itibaren sakat.”
