Kentteki tarımsal üretim çeşitliliğini artırmak ve çiftçilere alternatif gelir kaynakları oluşturmak amacıyla yola çıkan Bayburt Üniversitesi, çalışmalarının karşılığını almaya başladı. Dört yıl önce deneme amacıyla ekilen ve "süper meyve" olarak adlandırılan aronyanın, bölgenin zorlu iklim ve doğa koşullarına tam uyum sağladığı ve yüksek verim potansiyeli taşıdığı kanıtlandı. Özellikle sağlık sektöründe aranan ve ticari değeri yüksek olan bu meyve, Bayburtlu çiftçilerin yeni gözdesi olmaya aday.
DÖRT YIL DENENDİ BAŞARIYA ULAŞILDI
Dört yıl önce merkeze bağlı Gümüşsu köyünde tarım uygulama ve araştırma sahasında aronya bitkisi ekildi. 500 metrekarelik bir alana dikilen aronya fidanlarının gelişim süreci yakından takip edildi. Aradan geçen dört yılın sonunda, fidanların gelişiminin son derece olumlu olduğu ve bölgeye mükemmel uyum sağladığı gözlemlendi. Mevsim şartlarına bağlı olarak dekar başına 500 ila 2 bin kilogram arasında verim elde edilmesi, projenin başarısını gözler önüne serdi.
ARONYA’DAN SONRA GOJİ BERRY
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mutlu Türkmen, "Aronya 'süper meyve' olarak tanımlanıyor. Özellikle tıbbi aromatik meyveler arasında ticari değeri çok yüksek meyvelerden biridir. 4 yıl önce bu meyveyle ilgili bu rakımda çok olumlu sonuç aldığımızı görünce üretimimizi genişletmeye çabaladık ve şu anda üst düzey verim alındığını gözlemliyoruz." dedi.
Aronya gibi ticari değeri yüksek meyvelerin kente kazandırılması için çalışmalarını sürdüreceklerini dile getiren Türkmen, şöyle devam etti:
"Burada elde ettiğimiz denemeleri, bulguları bilimsel yayın olarak neşretmekle birlikte pratik çıktılarını, sonuçlarını da özellikle toplumumuzla, şehrimizle, çiftçimizle paylaşmaya büyük önem gösteririz. Bu anlamda çiftçilerimizle belirli dönemlerde hocalarımız bir araya gelerek burada yapılan çalışmalara dair kendilerine bilgi veriyorlar. Bu şekilde yeni üretim sahalarına yönlendirmiş oluyorlar."
Türkmen, sahada yapılan çalışmaların sadece aronya ile sınırlı olmadığını, goji berry gibi meyvelere ilişkin de çalıştıklarını söyledi.
