17 Ağustos 1999 depreminin ardından Marmara Bölgesi'nde büyük bir deprem beklentisi sürerken, Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan dikkat çeken bir açıklama geldi. YouTube kanalında son depremler ve fay hatları üzerine değerlendirmelerde bulunan Üşümezsoy, “Asıl risk Kuzey Marmara’da değil, Güney Marmara’dadır” dedi. Özellikle Armutlu Yarımadası, İmralı Adası ve Bandırma arasında uzanan fay hattına dikkat çeken uzman isim, bu bölgede 6.3 büyüklüğünde bir depremin gerçekleşebileceği uyarısında bulundu.

“KUZEY MARMARA DEĞİL, GÜNEY KOL RİSKLİ”
Üşümezsoy, Marmara’da beklenen büyük depremin sıklıkla yanlış şekilde Kuzey Anadolu Fayı’nın İstanbul açıklarından geçen kesiminde aranmasına karşı çıktı. Ona göre asıl riskli bölge, 1999 Gölcük Depremi’nde kırılmayan ve enerji biriktirmeye devam eden Armutlu Yarımadası’ndan İmralı güneyine, oradan da Bandırma’ya kadar uzanan güney kol.
“KUZEY KOLUN STRESİ BOŞALDI”
1999 depreminde, Kuzey Marmara’daki birçok fay hattının stresini boşalttığını belirten Üşümezsoy, şu ifadeleri kullandı:
“Gemlik Körfezi ile İznik Gölü’nü birleştiren koridorda, yani kuzeydeki pay hattında artık risk yok. O bölgede stres 1999’da boşaldı. Ama güneyde, Armutlu-İmralı hattından Bandırma’ya uzanan kesimde stres artarak birikmeye devam ediyor.”
“GÜNEY KOLUN KIRILMA AÇISI KRİTİK”
Jeolojik analizlerinde, Armutlu’dan güneye kıvrılan bu fay hattının, doğu-batı yönlü bir sıkıştırma altında olduğunu kaydeden Üşümezsoy, bu sıkışmanın "simple shear" adı verilen bir gerilme tipiyle kırılmayı tetikleyebileceğini belirtti. Fayın bükülme noktasında stresin arttığını ve bu bölgenin kilitlendiğini ifade etti.
“YENİŞEHİR VE BURSA FAYLARI AKTİF DEĞİL”
Bazı bilim insanlarının öne sürdüğü gibi Yenişehir veya Bursa Ovası’ndan geçen güney kolun aktif olmadığını savunan Üşümezsoy, bu bölgelerdeki fayların çökme veya normal fay karakterinde olduğunu söyledi. Üşümezsoy’a göre bu hatlar, Büyük Marmara Depremi’ni tetikleyecek nitelikte değil.
“BANDIRMA’YA KADAR UZANIYOR”
Üşümezsoy, riskli fay hattının Bandırma’dan sonra iki kola ayrıldığını, biri Kapıdağ-Erdikarası yönüne, diğerinin ise Sarıköy üzerinden Yenice fayına bağlandığını kaydetti. Bu bölgede geçmişte (1953, 1737 gibi) kırılan fayların yeniden enerji biriktirmeye başlamış olabileceğine dikkat çekti.
“DEPREM FIRTINASI DEĞİL, ANA FAY KIRILABİLİR”
Son zamanlarda Marmara’da yaşanan küçük çaplı depremlerin bir “deprem fırtınası” olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Üşümezsoy, bu depremlerin asıl büyük depremi tetikleyebilecek ana faya işaret ettiğini söyledi:
“Bu depremler plaka içi deformasyonlara bağlı küçük hareketler. Ama güney kol, ana faydır. Orada olacak bir kırılma 6.3 büyüklüğünde bir deprem yaratabilir.”
SONUÇ: GÖZLER GÜNEY MARMARA’DA
Şener Üşümezsoy’un açıklamaları, Marmara’daki deprem riski algısını önemli ölçüde değiştiriyor. Uzun süredir Kuzey Marmara’da, özellikle İstanbul açıklarında beklenen büyük depremin aksine, Güney Marmara hattında daha yakın vadeli bir risk bulunduğu vurgulanıyor. Özellikle Armutlu, Gemlik, İmralı ve Bandırma hattında yaşayanlar için bu açıklamalar hayati önem taşıyor.

Bursa'yı sallayan depremlerin sırrı ne? Ünlü Profesör Üşümezsoy, 'stres transferi'ne işaret etti

