AYŞEGÜL BAĞCI BEYER
Havaların ısınması ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisinin daha da arttığı Balat'ın tarihi ve renkli sokakları ile asırlık ibadetleri yüzlerce kişiyi ağırlıyor. Turistlerin yoğun ziyaretinin yaşandığı bu günlerde bölgenin en işlek noktalarından biri ise mangalcılar ve piknikçilerin işgali altında.
MEZBELELİĞE DÖNDÜ!
Günümüzde ziyaretçi girişinin olmadığı Tur-i Sina Manastırı'nın ( Ioannes Prodromos Kilisesi- Metokhion'u ) hemen yanı başında mangal ve piknik yapan vatandaşlar, çöplerini ise kilisenin korkuluklarından içeri atıyor. Zamanla mezbeleliğe dönüşen bu tarihi manastır, çöplerinden arındırılmayı bekliyor.
Etrafını saran çöp yığınları arasında ayakta kalmaya çalışan Tur-i Sina Kilise'si Balat İskele Caddesi ve Mürsel Paşa Caddesi arasındaki alanda yer alıyor. Bu manastırın Hristiyanlar için önemi çok büyük. Çünkü burası Mısır Sina Çölü’ndeki dünyanın en eski Hristiyan manastırı olan Tur-i Sina’nın İstanbul’daki şubesi...

" TUVALETİNİ YAPANI BİLE GÖRDÜM"
Balat'ta yaşayan Neval Türk adlı vatandaş konumu ve tarihi itibari ile semtin önemli kiliselerinden biri olan bu yapının çöplerle çevrili olmasına tepki göstererek "İnsan yediklerini neden çöpe değil de buraya atar aklım almıyor. Burası Balat'ın göbeği... Turistlerin en çok kullandığı güzergah. Çöplerini çöp kutusuna atmayı bilmeyen güruh burada mangal yapıyor. Çöplerini bu yeşil alana ve hemen şuradaki tarihi yapının etrafına atıyor. Afedersiniz tuvaletini tarihi binanın dibine yapanı bile gördüm. Kalabalığa aldırış bile etmiyorlar. Bu tarihi yapının bu şekilde saygısızlığa uğraması ve çöplerle işgal edilmesini hazmedemiyorum. Yazık! buralar bizim önemli değerlerimiz. Şu an bu kilise kullanıma kapalı ama sonuç itibari ile burası bir kesimin ibadet alanı. Semtimizin turistik önemi de göz önünde bulundurulunca ülkemiz ve kültürümüz adına çok utanç verici bir manzara oluşuyor. " ifadelerini kullandı.
"AYNISI CAMİLERİMİZE YAPILSA HOŞ OLUR MU?"
Buraya şehir dışından ziyarete gelen bir vatandaş ise gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Mangal kokuları arasında tarihi kiliseleri ve Balat'ın sokaklarını gezdiğini anlatarak şunları söyledi:
"Buraya gelirken ilk mangal yapan kalabalık dikkatimi çekti. Sonra belirlediğimiz rotaya doğru ilerlerken Tur-i Sina Kilisesi'nde duraksadım. Tarihçesini okuyup yanına yaklaştım. Gördüm ki kilisenin etrafı çöp yığınına dönmüş. Bu görüntü karşısında üzüldüm. Burası Hristiyan vatandaşların kutsalı. Aynısı bizim camilerimize yapılsa hoş olur muydu?
BULGAR VAKFI'NA AİTMİŞ...
Tur-i Sina Kilisesi ile ilgili hem bilgi almak hem de çöplüğe dönmüş halini sormak için aradığımız İstanbul Vakıflar Genel Müdürlüğü, tarihi manastırın Bulgar Vakfı'na bağlı olduğunu tarafımıza belirtti.

YÜZLERCE YILDIR AYAKTA...
İoannes Prodromos Kilisesi, Tur-i Sina Manastırı- Metokhionu, 1334 tarihli bir belgede Avcıların Prodromosu ve Vaftizcisi ismiyle anılmıştır. 1394 tarihli başka bir belgede ise kilisenin ismi Nikolos'un Kilisesi olarak yazılmıştır. 1604 tarihli Patekaris Listesi'nde kayıtlı olan kilise, 1623 tarihli padişah fermanıyla 'Ay Ayni' ismi ile anılarak onarımına izin verilmiştir. 1640'da yanan kilise Rus elçinin yardımıyla onarılmıştır. Zamanla harap olan kilise 1729 yılında Sina Manastırı tarafından yenilenmiş daha sonra manastırın keşişlerinden ikamet olarak tahsis edilmiştir. Günümüzdeki kilise Ahilleas Elisabet Kommenos ailesinin yardımlarıyla baştan yaptırılmıştır.
Dıştan 29.48x 15.65 m ölçülerindeki kilise, yaklaşık 9 m yüksekliğindedir. Bazilika planlı kilise üç neflidir.
Ikonostasisin üst kısmında Hz. İsa'nın hayatından alınma sahneler tasvir edilmiştir. Altta ise soldan itibaren Hagios Stephanos, İoannes Prodromos, Meryem ve Çocuk İsa, Hz.İsa, İoannes Prodromos, Hagia Katherina ve Üçlü hekim azizler vardır.
Naosun orta nefinde Pantokrator İsa, kemer yüzlerinde ise Havari porteleri görülür.
Bazilika planlı bu kilise üç nefli olup Ikonostasisin üst kısmında Hz. İsa'nın hayatından alınma sahneler tasvir edilmiştir.
