AK Parti 8'inci Olağan Kogresi, bugün Ankara'da gerçekleştiriliyor. Tek genel başkan adayı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin kurulduğu 2001 yılından bugüne gelişerek geldiğini söyledi, "Zayıflamamızı bekleyenler daha çok bekler." mesajını verdi. Muhalefete eleştirilerini yineleyen Erdoğan, "Demokrasinin sağladığı imkanlar onu zehirlemek için kullanıldı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Kogresi'nde konuştu. Erdoğan, konuşmasında AK Parti'nin gelişim sürecine, muhalefete yönelik eleştirilere, Türkiye'de görünmez bir "kirli muhalefet" olduğuna, terörsüz Türkiye vurgusuna, ekonomik öngörülere yer verdi. İttifak ortağı MHP ve Bahçeli'den de övgüyle söz eden Erdoğan; Cumhur İttifakı'nın, demokrasinin garantisi olduğunu savundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Dün rahattık, bugün sıkıntı çekeriz, yarın yeniden rahata kavuşuruz. Önemli olan istikameti kaybetmemek.
AK Parti 24 yıldır kendini sürekli yükseltmeyi başaran bir siyasi teşekküldür. Kongre sürecinde il başkanlarımızın 4'te 3'ü, ilçe başkanlarımızın 3'te 2'ye yakınını değiştiğini görüyoruz. Bayrağı devreden ve devralan arkadaşlarımızdan daha verimli çalışmalar bekliyoruz.
Partimizin ülkemizde tüm hanelere girebilmesini sağlayan lokomotif teşkilatımız kadın kollarımızdan daha fazla gayret göstermelerini bekliyorum. Sevgili gençlerimizden talebim de gençliğin tüm dinamizmini partimize taşımalarıdır. Gençler, bu öyle bir sevdadır ki burada isimler fanidir. Baki olan davadır. Partimizin kadroları değişkin, ilkeleri sabittir.
'GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİK'
Bundan 4 ay önce iktidardaki 22 yılımızda muazzam bir başarıya imza attık. Çilingir sofralarında kadeh tokuşturarak, kaynağı belirsiz paralardan balya balya kuleler yaparak bu başarıya ulaşmadık. Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik, bunda da muvaffak olduk.
Biz gökten zembille inmedik. Pazarlık masalarında kurulmadık. Milletin partisi olarak doğduk, büyüdük, bu günlere öyle geldik.
İç muhasebemizi cesaretle ve özgüvenle yapıyoruz. AK Parti'ye düşmanlık edenler başka örneklere bakıp bu hareketin dağılmasını beklediler. Yılmamızı, sinmemizi beklediler. Milletin namusumuza emanet ettiği iradesine ihanet etmemizi beklediler. Bütün umutlarını AK Parti'nin zayıflamasına bağlayanlar, 14 Ağustos 2001'den beri bekliyorlar. Daha çok bekleyecekler.
'BİR MUHALEFET SORUNUMUZ VAR'
Türkiye'ye politik ve ekonomik bağımsızlığını biz kazandırdık. Demokrasinin çevresinde kirli ve yoğun kuşatma çok partili hayata geçtiğimiz günden beri tam manasıyla kırılmamıştır. İktidara gelembilmek için her yolu mubah gören çarpık muhalefet anlayışıdır bunun sebebi. Sandıkta alamadığı yetkiyi iç ve dış güçlerden devşirmekten vazgeçmemiştir. Seçim kazanmak için terör örgütleriyle iş birliği yapacak kadar gözünü karartması ülkemizi toksik demokrasi sorunuyla karşı karşıya getirdi. Özellik le son 2 seçimde. Sözde ittifak ve uzlaşı süreçleri , kapalı kapılar ardından kurulan pazarlık masalarında yürütüldü. Devletin stratejik kurumları alınıp satıldı. Demokrasinin sağladığı imkanlar, demokrasiyi zehirlemek için kullanıldı.
Bir muhalefet sorunumuz var. Bu toksik demokrasinin panzehri de AK Parti ve Cumhur İttifakı'dır.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Terörsüz Türkiye ideali, geniş tabanlı bir milli mutabakatın ifadesidir. Terörle siyaset, terörle demokrasi aynı anda bir arada bulunamaz. Ya terör ya demokrasi. Ya silah ya sivil siyaset. Yeni bir dünya kurulurken terör belası başta olmak üzere Türkiye'nin safralarından kurtulması gerekiyor. O günler inşallah çok yakın. Türkiye'nin ekonomide, dış politikada, siyasette itici gücü demokrasidir. Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştireceğiz.
MHP ve sayın Bahçeli, Cumhur İttifakı çatısı altında, ülkemizin tüm sorunların çözümünde yapıcı tavırlarıyla Türk siyasi tarihine isimlerini şimdiden yazdırdılar. Şehit kanlarıyla hamuru yoğurulan bu ittifak inşallah ülkemizi ve milletimize çok daha büyük hizmetler kazandıracak. Cumhur İttifakı sapasağlam olduğu sürece Türkiye güvendedir, ülkemizin bekası, milletimizin kardeşliği güvence altındadır.
'KİRLİ MUHALEFET'
Ülkemizde görünmeyen muhalefet odakları var. Bildiriler yayımlayarak yayımlatarak, darbecileri teşvik ederek, siyasetçileri tehditle vaatle yoldan çıkararak, uluslararası güç merkezlerini harekete geçirerek, terör örgütleriyle iş tutarak kendi ajandalarını dayatma peşinde koştular.
Biz geçmiş devletin içindeki kirli oluşumlarla nasıl tavizsiz bir mücadele yürüttüysek bu kirli muhalefete de eyvallah etmedik.
Türkiye'yi ötekisiz hale getirmeyen tek parti, AK Parti'dir. Ne kadar ötekileştirilen kesim varsa büyük Türkiye'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Alevi vatandaşlarımızın taleplerinin büyük bölümünü karşıladık. Yasakları kaldırdık. Üniversite kapılarında göz yaşı döken kızlarımızın dramına biz son verdik. Kadınların başörtüleriyle özgürce çalışmasına imkan sağladık. Ayasofya'yı dualarla buluşturduk. Hiç kimsenin diline, dinine, mezhebine bakmadık.
İŞ DÜNYASI
İş dünyasında da önemli adımlar attık. Esnafın, sanayicinin yanında olduk. Sermayeyi Anadolu'ya yaydık. Son tartışmalar gösteriyor ki bazı hastalıklar devam ediyor. Batılı güçlerle kurdukları asimetrik ilişkilere güvenenler eski Türkiye'nin olmadığını kabullenemiyorlar. AK Parti döneminde sermayelerine sermaye katan iş dünyasının içindeki bir grup, kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır. Tek dertleri kayıplarını devlet hazinesinden yeniden tazmin etmek. Kayıt dışı siyaset yapma dönemi artık kapanmıştır. Yeni Türkiye'de kayıt dışı ekonomiye de kayıt dışı siyasete de yer yoktur.
EKONOMİ
Daha fazla yatırım, üretim ve ihracat prensibiyle dolar cinsi milli gelirimizi 6 kat artırdık. Türkiye'yi trilyon dolarlık ekonomiler ligine taşıdık.
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için son 2 yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık kaynak kullandık.
Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı.
Türkiye, büyük bir dönüşümün ve heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir. Bölgemizdeki gelişmeler bu süreci kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır. Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek. Enflasyon düştükçe alım gücü de artacak."