CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 10 Ağustos'ta 6,1'lik bir depremle sarsılan Balıkesir'in Sındırgı ilçesini ziyaret etti. Belediye önünde halka seslenen Özel'in konuşmasında, depremin sarstığı ilçede ekonomik yıkımın ve göçlerin önüne geçebilmek için Sındırgı'nın afet bölgesi ilan edilmesinin önemine değindi. Basın mensuplarının soruları üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik sözlerine de yanıt veren Özel, "Sayın Bahçeli şunu diyor, 'Özgürüm sana söylüyorum, ittifak ortağım sen anla.' Ben, Bahçeli'ye kumpas kurulduğunu söylüyorum" dedi.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar başlıklar şöyle:
"Depremde kaybettiğimiz Nihat Önbaş amcamıza Allahtan rahmet, ailesine, sevenlerine, siz hemşerilerine başsağlığı diliyorum.
Kaybın bir kişiyle sınırlı olması en büyük tesellimiz. Biraz önce içerde Serkan Başkan'dan gerekli bilgileri aldık. Elbette Sındırgı'nın şu aşamada çok önemli bir desteğe ihtiyacı var. Sorunları, ihtiyaçları, yapılanları anlattı. Ama sözün en doğrusu cana gelmesin, mala gelsin. Çok daha büyük kayıplarımız olabilirdi, bir büyük acıyı hep birlikte yaşıyor olabilirdik. Tesellimiz bu yöndedir. Öncelikle hepinize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum."
'DEPREM GELİP GEÇMİŞ, BİR İHTİYAÇ YOKMUŞ GİBİ ALGILANIYOR'
"İşin bir diğer yanı da İstanbul'dan, Ankara'dan bakılınca, sanki Sındırgı'da deprem gelmiş geçmiş, bir ihtiyaç yokmuş gibi algılanıyor. Oysa durum öyle değil. Öncelikle deprem günü, Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz, Sayın Ahmet Akın, ilk dakika, ilk bilgileri ondan aldım. (Sındırgı) Belediye Başkanımızın telefonu düşmedi, ilçe başkanımızı aradım, ilk bilgileri ondan aldım. O andan itibaren takip ediyoruz.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız ilk andan itibaren 225 araçla, 812 personelle burada oldu. 6 bin kişiye ilk çorbasını ikram etti. 6 bin 650 kişilik sıcak yemek çalışmasını başlattılar. 7 bin adet kumanya, 15 bin adet ikramlık, 65 bin su, bin adet konserve, 11 bin 500 içecek, 25 bin ekmek, 20 bin simitle o ilk günlerin telaşını, acısını, paniğini savuşturdular."
'ESAS ARTÇI ŞOK İLÇENİN EKONOMİSİNDE YAŞANABİLİR'
Buradan sonra devletin şefkatli elinin Sındırgı'ya uzanması lazım. Zira esas artçı şok, biraz önce bir deprem daha yaşandı biz içerdeyken ama bu tip durumları irdelediğimizde esas artçı şok ekonomide ve yaşanacak göç dalgasında oluyor. Sındırgı'nın yıllar, on yıllar kaybetmemesi yaralarının hızla sarılmasına bağlı. Belediye başkanımız, ilçe yönetimimiz, büyükşehir belediye başkanımız Sındırgı'nın afet bölgesi ilan edilmesini, bunun zaman geçirilmeden cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılmasını, ayrıca Meclis'ten bu konuda özel bir kanun çıkarılmasını talep ediyorlar; biz de bu taleplerini haklı buluyoruz; arkalarındayız; tüm siyasi partilere, başta Cumhur İttifakı ortakları olmak üzere bütün siyasi partilere Sındırgı'nın bu talebini görmelerine aracılık ediyoruz. Biz Sındırgı için Meclis'te iki elimizi birden kaldıracağız, herkesten bunu bekliyoruz.
'TOKİ VE KÖY KONUTLARI SÖZLERİ TUTULMALI'
Tabii ana muhalefet olarak bir görevimiz de devletin verdiği sözleri takip etmek. Murat Kurum, burada yapılmakta olan TOKİ inşaatlarından 100 konutun mayıs ayına kadar verileceğini söylemiş. Bu önemlidir ama bu birinci aşama. İkinci ve üçüncü TOKİ etaplarına hız verilmeli, planlananın öncesinde başlanması ve bitirilmesi için bu konuya öncelik verilmesi gerekir. Sayın Kurum'a bunu hatırlatıyoruz.
1,5 ay içinde köy konutlarının inşası başlayacak dedi. Bu önemlidir, bunu takip edeceğiz, zira 6 Şubat Depremi'nde, 10 ilimizde etkili olan o büyük felakette Sayın Erdoğan 1 yıl içinde bütün konutları teslim edeceğiz demişti. Deprem bölgesindeki insanlar bu devlet sözüne güvendiler, inandılar, hatta oy verme davranışlarını buna göre şekillendirdiler. Bugün 2,5 yılı geçtik ve maalesef söz verilen 650 bin konutun sadece şu ana kadar yüzde 38'i yapıldı.
'ESNAFA SAHİP ÇIKILMALI'
Şu anda zorda olan esnafa sahip çıkılması, işini, işyerini kaybetmiş esnafların hızla geçici konteynerlara kavuşması için elimizden geleni yapacağız. Devletin yapması gereken çok şey var, onları takip edeceğiz, zorlayacağız; kendimiz de büyükşehir ve belediye imkanlarıyla ve Türkiye Belediyeler Birliği eliyle de elimizden geleni yapacağız. Buraya hem haksız yere hapiste tutulan Ekrem Başkan'ın notunu getirdik hem Mansur Başkanımız dayanışma duygularını iletiyor. Bütün başkanlarımızın, bütün CHP'lilerin en samimi, en sıcak dayanışma duygularını ve geçmiş olsun dileklerini kabul buyrunuz."
BAHÇELİ, 'ÖZGÜRÜM SANA SÖYLÜYORUM, İTTİFAK ORTAĞIM SEN ANLA' DİYOR
Özel, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Tutuklanan Selahattin Yılmaz'a sahip çıkan MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yanıt veren Özel, "Sayın Bahçeli şunu diyor, 'Özgürüm sana söylüyorum, ittifak ortağım sen anla.' Ben, Bahçeli'ye kumpas kurulduğunu söylüyorum" dedi.
Bahçeli: Selahattin Yılmaz ülküdaşım ve dava arkadaşımdır
Özel, şöyle konuştu:
"Sayın Bahçeli ile birlikte siyaset yapmak birtakım yeteneklerinizin gelişmesini gerektiriyor. O mesajları doğru okumak lazım. Yoksa dinleyen Sayın Bahçeli Özgür Özel'i hiç anlamamış diyebilir. Çünkü ben dün dedim ki 'Fatih Keleş hiçbirini tanımaz. Kişileri biz de tanımayız. Bunlar Sayın Bahçeli'nin ülküdaşlarıdır. Onlarla yakın ilişki var. Yapılan operasyon Sayın Bahçeli'ye de hat bildirme yönündedir' dedim.
Ben kimseye kiralık katil demedim. Kiralık katil tutuldu mutuldu diye Sabah Gazetesi zırvalarını da zırva olarak söyledim... Ama burada Sayın Bahçeli yanlış anlamış değil. O anlıyor da şöyle yapıyor: 'Özgürüm sana söylüyorum, ittifak ortağım sen anla" diyor. Sayın Bahçeli'nin orada yaptığı bütün eleştiriler 'benim ülküdaşım, yakın arkadaşım, suçsuz olduğunu bildiğim, yakında suçsuzluğunun ispatlanacak olduğu' dediği kişiyi içeri atanlara ve İBB soruşturmasına Fatih Keleş üzerinden karıştırmaya çalışanlara yönelik. Ben de aynı şeyi söylüyorum. Ben de Sayın Bahçeli'ye kumpas kurulduğunu söylüyorum. Ama ne diyecek Bahçeli? Sayın Erdoğan senin atadıkların, senin beyaz Torosçuların tuttular bana böyle böyle yapıyor" diyemeyeceğine göre...
