Patara Antik Kenti, yaz sıcaklarının bunalttığı gündüz saatleri yerine, artık gecenin serinliğinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında yürütülen kazı çalışmalarıyla her geçen gün yeni bir sırrı açığa çıkan Patara, benzersiz bir deneyim sunuyor. Tarihin görkemli yapıları, ışıklandırmalarla adeta canlanarak ziyaretçilere görsel bir şölen yaşatıyor.

PATARA'DA GECE MÜZECİLİĞİ BAŞLADI
Türkiye'nin en önemli antik kentlerinden biri olan Patara, sadece doğal güzellikleriyle değil, tarihi derinliğiyle de yerli ve yabancı turistlerin gözdesi konumunda. Likya Birliği'nin başkenti olarak bilinen bu görkemli şehir, meclis binası, deniz feneri, antik tiyatrosu ve su kemerleri gibi birçok etkileyici yapısıyla dikkat çekiyor. "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında tüm yıl boyunca sürdürülen kazı çalışmaları, kentin zengin tarihini gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor.
Son dönemde hayata geçirilen "gece müzeciliği" uygulamasıyla Patara, ziyaret saatlerini akşam serinliğine taşıdı. Işıklandırılan antik yapılar, gece saatlerinde ziyaretçilere farklı bir atmosfer sunuyor. Bu yeni uygulama, özellikle yaz aylarında artan sıcaklıklar nedeniyle gündüz gezi zorluğu çekenler için büyük bir kolaylık sağladı. Tarihin ve ışığın birleştiği bu büyüleyici ortam, ziyaretçi sayısını da artırarak kentin turizm potansiyelini güçlendiriyor.

GECE KAZILARI VE GÖRKEMLİ YAPILAR
Patara Antik Kenti'nde 12 ay boyunca devam eden kazı çalışmaları, her geçen gün yeni keşiflere kapı aralıyor. Kente giriş kapısı olan 19 metre uzunluğundaki tak, 10 metre yüksekliğiyle kentin ihtişamını yansıtan en önemli simgelerden biri. Meclis Binası, Zafer Takı, Deniz Feneri ve Antik Tiyatro gibi yapılar, gece ışıklandırmalarıyla daha da belirgin hale geliyor. Bu özel aydınlatma, mimari detayları ve dönemin estetiğini gözler önüne sererek ziyaretçileri büyülüyor.
Amasya'dan Patara'yı görmek için gelen Selin Altınok, antik kentteki atmosferden çok etkilendiğini belirtiyor: "Işıklandırmayla buradaki yapılar büyüleyici görünüyor. Antik Tiyatro'daki akustik ortam bizi çok etkiledi. Buraya tekrar gelmeyi çok isteriz." diye konuştu.

Gece müzeciliği uygulamasını duyup gelen Eren Koçak ise, "Gündüzleri hava şartlarından dolayı gezmek zordu. Gece yapılan ışıklandırma sayesinde rahatça gezebiliyoruz. Işıkların yarattığı ambiyans büyüleyici. Herkese bu ortamı görmelerini tavsiye ediyorum." dedi. Koçak, bu çalışmalarla ziyaretçi sayısının da arttığına dikkat çekti.
