Tarımda kendi kendine yetebilen ülke olarak biliniyorduk. İflasın hazin sonu tarımı da vurdu. İran'dan biber Ukrayna'dan yağ Türkiye tarımda düşüşe geçiyor. Üretim kapasitesi herkesi korkuttu. İşte tüm detaylar…
Türkiye, yıllarca tarımda kendi kendine yetebilen nadir ülkeler arasında gösterilirken, bugün geldiği noktada dışa bağımlılık kaçınılmaz hale geldi. Artan işçilik maliyetleri, yükselen akaryakıt ve nakliye giderleri, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehdit ederken, artık milli lezzetler bile ithal girdilere bağımlı hale geldi. 250 TL'ye satın aldığımız çiğ köftenin biberi İran’dan gelirken marulu Mısır’dan, yağı ise Ukrayna’dan ithal ediliyor.
ET FİYATLARINA RAMAZAN AYARI
Ramazan ayı öncesinde et fiyatlarının yükselmemesi için Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından 40 bin büyükbaş hayvanın ithal edileceği duyuruldu. İthal edilen hayvanlar, toptan ve perakende et üreticilerine dağıtılacak. Ancak yerli üretici, yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretimini sürdüremediğinden pazara ulaşamadan ürünleri tarlada, serada çürümeye terk ediliyor. Devletin tarımsal desteklemeye ayırdığı bütçe ise ithalata harcanan milyarlar karşısında giderek anlamını yitiriyor.
ZAM BASKISI GIDA SEKTÖRÜNÜ ZORLUYOR
Ramazan ayı öncesinde fiyat artışlarını önlemek amacıyla gıda sanayicileri ve üreticileri üzerinde yoğun baskı uygulanıyor. Hazine ve Maliye, Ticaret, Tarım ve Orman Bakanlarının katıldığı Gıda Komitesi toplantılarında, ürün fiyatlarının en az 12 ay sabitlenmesi yönünde telkinler yapılırken, ağır para cezası tehditleri de gündeme geliyor. Fahiş Fiyat Komitesi (FFK) ve Fiyat Kontrol Komitesi (FKK) toplantılarında ise gıda üreticileri zam yapmamaları konusunda uyarılıyor. Valilikler ve ilgili bakanlıkların il müdürlüklerine denetimlerin sıkılaştırılması talimatı verildiği belirtiliyor.
Merkez Bankası’nın 2025 yılı 1. Enflasyon Raporu’nda ise yıl sonu enflasyon tahmini üç puan artırılarak yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltildi. Raporda, enflasyondaki bu artışın en büyük nedenlerinden birinin gıda fiyatlarındaki yükseliş olduğu vurgulandı.
TARIMSAL DESTEK 135 MİLYAR, İTHALATA 812 MİLYAR TL
2024 yılında tarımsal ürün ithalatına 23,2 milyar dolar harcanırken, bunun TL karşılığı 812 milyar olarak hesaplandı. Buna karşın, 2025 bütçesinde tarımsal desteklemeye ayrılan ödenek yalnızca 135 milyar TL ile sınırlı kaldı. İthalata ayrılan bütçe, yerli çiftçiye sağlanan desteklerin neredeyse altı katı büyüklüğünde.
Çiftçiler Sendikası’nın (Çiftçi-Sen) 2024 Tarım Raporu’na göre, Türkiye buğday, mısır, soya ve ayçiçeği gibi temel tarımsal ürünlerde ithalata bağımlı hale gelirken, ürün bazında kendine yetebilme oranı yüzde 5 ila 90 arasında değişiyor. Artan maliyetler nedeniyle sahte, taklit ve tağşiş gıdalar giderek yaygınlaşırken, tarımda kullanılan pestisit miktarındaki artış halk sağlığını tehdit ediyor. 2023 yılında pestisit kullanımı 58 bin tona ulaşırken, bu kimyasalların yüksek seviyede tespit edilmesi nedeniyle ihraç edilen binlerce ton sebze ve meyve sınır kapılarından geri çevrildi.