CHP'li Bülent Tezcan, siyasi yasak iddialarını KARAR TV'ye değerlendirdi: Yasak getirseler de adayımız belli

KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu olan CHP Aydın milletvekili Tezcan, İmamoğlu'na yönelik diploma tartışmaları, CHP'de 23 Mart tarihinde gerçekleştirelecek ön seçimler ve ittifak tartışmalarına dair konuştu. Tezcan, siyasi yasak iddialarıyla ilgili "Buyursunlar getirsinler. Bizim adayımız Ekrem İmamoğlu. Seçim gününe kadar cumhurbaşkanı adayımızla kampanyamızı yürüteceğiz. Bakacağız. Halk mı üstün, yoksa yargıyı sopa gibi kötüye kullananlar mı?" diye konuştu.

ERCAN ÇANKAYA

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, KARAR TV'de yayınlanan Bi' Karar Ver programında Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu olarak gündemdeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik diploma tartışmaları, CHP'de 23 Mart tarihinde gerçekleştirelecek ön seçimler ve ittifak tartışmalarına dair konuştu.

KARAR yazarı Yıldıray Oğur'un, “2028 seçimleri için bir uzlaşma ve ‘ateşkes’ çağrısı” başlıklı bugünkü yazasında dile getirdiği Anayasa'nın 101'inci maddesini değiştirme formülünün sorulduğu Tezcan, böyle bir anlaşmaya onay vermeyeceklerini söyledi.

'BİZ NİYE ONAY VERELİM?'

Programda, Anayasa'nın “Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” şeklindeki 101. maddesinin kaldırılmasının hem Erdoğan'ın 3. dönem adaylığıyla hem İmamoğlu'nun diplomasıyla ilgili tartışmaları boşa düşüreceğinden bahsedilirken “Erdoğan böyle anlaşmaya onay verir mi?” şeklindeki soruya Tezcan, "Biz niye onay verelim" diye cevap verdi.

'HİÇBİR RESMİ BELGEYLE İLGİLİ GÜVENCE KALMAZ'

Tezcan sözlerine şöyle devam etti:

“Önümüzde bir Anayasa var. Bir hukuk devleti var. Hukuku çalıştırmak, demokratik hukuk kuralları içinde yarışmak konusunda Türkiye'de bir hukuk açığı yok. Sistem açığı yok. Ama birinin ihtiyacını, arzularını karşılama adına sistemde gedikler açıyoruz, sistemi işlemez hale getiriyoruz, felç ediyoruz. Niye yok sistem açığı. Şimdi diploma meselesinde. Birincisi 35 sene önce olmuş bir şey. Hangi olay olursa olsun üzerinden 35 yıl geçtikten sonra hukuki istikrar, idarede istikrar ilkeleri gereği bu meselelerde geriye dönük işlem yapamazsın. Bir hukuki güvenlik meselesi var. Bu kapıyı açarsanız, ülkede hiç kimsenin hiçbir resmi belgesiyle ilgili güvenceden bahsedemezsiniz. Hani Sayın İmamoğlu diyor ya, tapunuzu iptal ederler, nüfus kaydınızı iptal ederler, bu çocuk sizin değil derlerse ne yapacaksınız?"

'İMAMOĞLU'NA MI SORULUR ONUN HESABI?'

YÖK'ün diplomayla ilgili raporuna değinen Tezcan, Kıbrıs'taki üniversiteden geçişte bir sorun olsa bile sınava girenlerin bunları bilemeyeceğini söyleyerek şöyle konuştu:

"YÖK'ün de raporu çıktı. Fakülte geçiş uygundur diyor. Üniversite rektörünün ilgili makama diye hazırladığı 9 sayfalık bir rapor var, o raporda tek tek saymış. Diyor ki 1990 yılındaki geçiş 1982 yılındaki yatay geçiş yönetmeliğine göre yapılır. Bu yatay geçiş yönetmeliğinde denklik ya da tanıma şartları aranmaz. Üçüncüsü bu dönem içerisinde yüzde 60'ın üzerinde not ortalaması olacak, alttan dersi olmayacak. Şartları var. Bu şartları karşılayanlar geçer diyor. Ayrıca tanıma ve denklikle ilgili meseleler 2000 yılından itibaren yönetmeliğe girdi diyor. Geçiş uygunsuz değildir diyor.

Üniversiteden bu kararı alamadılar. Bu sefer, ısrarla bir heyet oluşturuyorlar YÖK'te.YÖK de bu sefer şunları tespit ediyor: Ekrem İmamoğlu'nun müraacatında bir problem yoktur diyor: Evrakları sahte değil, müraacatı usulsüz değil, geçiş işleminde hiçbir problem yok. Ekrem İmamoğlu'nun geçişiyle ilgili hiçbir problem yok. Üniversitenin raporunda da bu tespit ediliyor. Ne diyor? 51 kişi geçmiş o zaman. Bu 51 kişi geçerken üniversite 60 kişilik kontenjan demiş, sonra 80'e çıkarmış. Bunu niye çıkardığını anlayamadık diyor, raporda. 35 sene sonra... İkincisi, 14'ünde bitecekti müraacaat, 12'sinde bitirip değerlendirmeye almışlar diyor. Halbuki 14'ü için de ek karar almışlar sonradan. Bunu da anlayamadık diyor. Üçüncüsü de denklikle ilgili, uygulamada o zaman yönetmelik aranıyordu diyor. Yönetmelikte vardı demiyor. Uygulamada aranıyormuş. 93 tarihli yazılar buluyorlar, başka yerlerle ilgili. Dolayısıyla bu 51 kişinin geçişiyle ilgili bir problem var diyor. Söylediği bu. Peki diyelim ki bunlar böyle. 60'dan 80'e İmamoğlu mu çıkardı? 2 gün önce bu işi toparlayın, bitirin diyen o muydu? Hangimiz nerelere müracaat ettik, hangimiz biliyoruz? Devlet memurluğuna müracaat ediyorsunuz. Mülakata giriyorsunuz, yazılıya giriyorsunuz. Hangi tarihte başlayacak, hangi tarihte bitecek yazılı sınava girenin bileceği bir şey mi, müdahale edebileceği bir şey mi? Ona mı sorulur onun hesabı?Beni nereden sorumlu tutarsınız. Sahte diploma verdiysem sorumlu tutarsınız, sahte nüfus cüzdanı verirsem sorumlu tutarsınız, sahte transkript veririm sorumlu tutarsınız."

'ERDOĞAN MERTÇE YARIŞMAK İSTEMİYOR'

Sözlerine "bu kadar teknik ayrıntıya gerek yok" diye devam eden Tezcan, meselenin ne olduğunu "milletin bildiğini" söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Meselenin ne olduğunu millet biliyor. Erdoğan mertçe yarışmak istemiyor. Sayın Cumhurbaşkanı mertçe yarışmak istemiyor. Bu diploma tartışması yeni bir tartışma değil. Bz Erdoğan'la yarışırken yıllarca bize gidin bunun diplomasını iptal ettirin diye çağrılar oldu. CHP'nin kurumsal olarak bu diploma tartışmasına girdiğini gördünüz mü? Niye girmedi? Biz Erdoğan'ı sandıkta yeneceğiz.

Erdoğan'ı sandıkta yine yeneceğiz. Ama Erdoğan'ı yeneceğiz diye Türkiye'nin sistemini Erdoğan'ın keyfine ve ihtiyaçlarına göre değiştirmek olur mu? Zaten bu sistem problemli bir sistem. 3. dönem ver, dönem sınırını kaldır, daha problemli bir sistem yaratır. Anayasayı değiştireceksek daha düzgün, kuvvetler ayrılığına dayalı, denge denetleme mekanizmalarının olduğu bir sisteme dönüştürmemiz lazım."

'ERDOĞAN 2027 KASIMINDA GELİRSE ERKEN SEÇİME DESTEK VERMEYİZ'

"Erdoğan bir dönem daha cumhurbaşkanlığı istiyorsa önünde 2 tane anayasal yol var. Bir, bugünden der ki hadi erken seçim. Biz bunu söyledik. Biz de tamam deriz. Kendisi seçimi yenilerse aday olabiliyor, anayasa gereği. Fakat Erdoğan ne zaman yapmak istiyor seçimi. 2027'nin kasımında yapmak istiyor, kendine en uygun zaman ya şey anlamında. Yönetebildiği kadar yönetecek, ondan sonra bir kez daha yönetmek isteyecek. O zaman 2027'nin kasımında bulur kendine destek parlamentoda, biz vermeyiz. O güne kadar gittikten sonra zamanında yaparız biz seçimi.

'B PLANINI KONUŞMAK A PLANINI NORMALLEŞTİRİR'

Tezcan, “İmamoğlu aday olamazsa CHP'nin bir B Planı var mı?” sorusuna “Siyasetin B planını siyasetçinin konuşması A planını normalleştirmek demektir” diye cevap verdi. Tezcan, sözlerine şöyle devam etti:

"Normal yürümen gereken hattaki adaletsizlikleri ve hukuksuzlukları konuşmamak demektir. Mutlaka siyaset kendi planlarını yapacaktır. Ama bizim odaklandığımız şey şu. Bir, bu diplomayı iptal edemezsiniz. Hulusi Akar'ın kızının eczacılık olarak girip Türkiye'ye gelerek tıp okuduğu bir yerde; hukuka aykırılığını tespit ettiğin halde bunun dönüp de hukuki istikrar gereği geçmişe dönüp iptal edemeyiz kazanılmış bir hak vardır dediğin yerde, benden olana bütün usulsüzlükler serbest, benim karşımda olanın hakkıyla, alnının teriyle helal olan kazandıklarını zindan ederim gibi bir dünya yaratmaya çalışıyorlar. Bunu biz kabul etmiyoruz. Buna rağmen iptal eder mi? Ederse bunun idari hukuku var. İdari hukuka gideriz. Başka bir mesele var. Yapmaya çalıştıkları şey, 23 Mart'tan önce bunu iptal edin kardeşim demişler. Fakültenin dekanı istifa etti. Adam namuslu adam. Vicdanlı adam, ahlaklı adam. Niye istifa etti. Kendi söyledi. Üstümde baskı var diyor. Samsun'a gönderdikleri hakim, hakimin ailesi AK Partili, ama hakim. Bu kararı vereceksin diyorlar, o da buradan bu karar çıkmaz diyor."

'ERDOĞAN'IN KENDİ DİPLOMASI BELLİ DEĞİL'

Erdoğan'ın İmamoğlu'ndan çok korktuğunu belirten Tezcan, 'Ahmak Davası'nın istinafta bozulma ihtimaline karşı “birkaç yerden bağlamak" istediğini söyledi.

"Diploma Davası, Erdoğan'ın en son sarılacağı şey. Çünkü kendi diploması belli değil. Erdoğan'ın diploması belli değil" diye konuşan Tezcan, "Ama biz bunu siyasetin meselesi yapmadık. Erdoğan'ı biz sandıkta yeneceğiz. Diplomasını YSK kabul etmiş, bugüne kadar 2 sefer cumhurbaşkanı seçilmiş. 3. sefer bir diploma tartışması üzerine gidip de senin diploman da sahte, bizimki de sahte 2 sahte diploma üzerinde yarışalım. Biz böyle bir şey demiyoruz. Bizim diplomamız sahih, sahte değil. Hiçbir problem yok. Amerikan Üniversitesi'nin şubesi olarak kurulmuş, 1990'ta geçiş yapılmış, geçişten sonraki YÖK kararlarına dayanarak tanıma işlemi yoktur diyor. 90'larda iş bitmiş. Bu da çürük bir pozisyon. Biliyor bu çürük pozisyonu. Bu sefer başka düzmece iddialar" ifadelerini kullandı.

'BUNDAN DAHA BÜYÜK BİR BÖLÜCÜLÜK MÜ VAR'

CHP'li belediye başkanlarının görevden alınması, DEM Partili ve CHP'li bazı belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili de konuşan Tezcan şunları söyledi:

"Kent uzlaşısıyla ilgili savcılığın tutuklamaya sevk yazısına bakın. Ne diyor o yazıda? Ya da Ahmet Özer'in iddianamesinde. Kürtler diyor, Batı'da seçilemiyorlardı diyor. Özeti bu. Belediye meclis üyesi olamıyorlardı, yetmiyor oyları. Onun için diyor, Kürtler belediye meclis üyesi olabilmek için CHP'yle uzlaştılar, belediye meclis üyesi oldular. Olmuşlar, olmasınlar mı? Düşünebiliyor musunuz? Bundan daha büyük bir bölücülük var mı? Kent uzlaşısı terör uzlaşısı diyorsun. Kim bunun bir ayağı DEM. Peki sen DEM'le terörü bitirme uzlaşı yapıyorsun. Bununla ilgili görüşmeler yapıyorsun. Yani buradaki aktör, başka bir yerde terörü bitirmek için senin ortağın."

'SANDIK MEŞRUİYETİN TEMELİDİR'

İmamoğlu tek aday olduğu halde neden ön seçim uygulandığına yönelik soruya da cevap veren Tezcan, cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir aday çıktığında seçim yapmıyoruz denemiyorsa CHP içinde de aday belirlenirken meşruiyetin zemini olarak sandıktan vazgeçilmeyeceğini söyledi. “Sandık meşruiyetin zeminidir” diyen Tezcan, "ister 1 kişi olsun ister 2 ister 3 aday olsun millet sandığa gidecek” dedi. “Bir partinin en meşru karar mekanizması üyesine sormasıdır” değerlendirmesini yapan Tezcan, 2023 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde farklı dinamikler olduğuna dikkat çekti. Tezcan şunları söyledi:

“O dönemde bir 6'lı Masa vardı, 6'lı Masa'nın kendi dinamikleri vardı. Kendimiz tek başına üyeye sorup ya da başka bir yere sorup da aday çıkardığımızda oradaki diğer 5 partiye saygısızlık olurdu.”

'ÖN SEÇİME KATILIM 1 MİLYONU GEÇECEK'

Değişim Kurultayı olarak andığı, CHP 38. Olağan Kurultayı'nda Özgür Özel'in söz verdiğini söyleyen Tezcan, ilk defa partinin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bütün üyelerin harekete geçeceğini belirtti. Ön seçimde katılımın az olacağı yolundaki eleştirilere de cevap veren Tezcan, “çok ciddi bir katılım olacağını şimdiden gördüğünü” belirtti. Katılımın 1 milyonu geçeceğini tahmin ettiğini söyledi.

'ERKEN SEÇİMİN ADAYI ERKEN BELİRLENİR'

Mansur Yavaş'ın ön seçimlere katılmamasıyla ilgili yorumlara da değinen Tezcan, “Mansur Bey'in yaklaşımı da kıymetli” diyerek şunları söyledi:

“Mansur Bey girmedi. Girmediği gibi de duruşunu net ifade etti. Bu çok kıymetli bir şey. Hala diyor ben erken buluyorum.”

CHP'nin “şu anda bir tane aday adayı olduğunu” belirten Tezcan, “23 Mart'ta da partisinin cumhurbaşkanı olacak. Güçlü bir destekle olacak. O da görülüyor. Bundan sonra ne olacak? Bundan sonra aday olarak konuşmaya başlayacak.”

Adayın neden erken açıklandığına dair eleştirilere yanıt veren Tezcan, “Erken seçimin adayı erken belirlenir” diye konuştu. “Adayımızla, politikalarımızla erken seçime hazır olacağız” diyen Tezcan, “2023'te biz bu hatayı yaptık. O dönemde masanın bir an önce adayınıbelirlenmesi gerektiğini söylüyorduk. Aday bir sene önce belirlense başka bir tablo olurdu. Ben buna hala inanıyorum” dedi.

TEK ADAMIN KARŞISINA TEK ADAY

“Türkiye'de sistemin değiştiğini” söyleyen Tezcan, parlamenter sistemin verilerine, argümanlarına göre karar vermeyi hatalı bulduğunu söyledi. “Parlamenter sistemde partiler rekabet ediyordu. O partilerin liderleri olsa bile rekabetin tarafları partilerdi. Yürütme parlamento içinden seçiliyordu” diyen Tezcan, “Bu sistemde, liderler, cumhurbaşkanı adayları yürütmenin liderleri arasında rekabet var” dedi.

Tezcan sözlerine şöyle devam etti:

“Rekabet partilerden ziyade kişiler arasında. Cumhur İttifakı'nda, iktidar kanadında aday belli. Anayasal olarak aday olması mümkün değil, erken seçim olmadığı sürece. Ama böyle bir sorun hiç yokmuş gibi oranın adayı belli. Bizim bunun karşısına rekabeti dengeleyecek bir isim koymamız lazım. 2 isim, 3 isim ya da daha fazla değil. 2 isim koyduğunuzda ister istemez televizyoncular da, gazeteciler de, siyasetçiler de, seçmen de Mansur Bey mi Ekrem Bey mi olacak? Hangisi daha uygun? Acaba başka aday çıkar mı? Burada siz güçlü bir rekabet kurabilir misiniz?"

'BUYURSUNLAR GELSİNLER, BİZİM ADAYIMIZ İMAMOĞLU'

Siyasi yasak iddialarına ilişkin de değerlendirme yapan Tezcan, “Buyursunlar getirsinler. Bizim adayımız Ekrem İmamoğlu. Seçim gününe kadar cumhurbaşkanı adayımızla kampanyamızı yürüteceğiz. Bakacağız. Halk mı üstün, yoksa yargıyı sopa gibi, araç gibi kullanan, milletten aldığı güç ve imkanı milletin geleceğine, hakkına tecavüz etme adına kötüye kullananlar mı kuvvetli? Ben şuna inanıyorum siyasette. Halkın gücünün önüne geçmek mümkün değildir" şeklinde konuştu.

“Erdoğan, siyaset dışı alanlarla siyasi galibiyet elde etmek istiyor” diyen Tezcan, AK Parti'nin iktidara geliş sürecinde kendisine uygulanan vesayetçi yöntemlerden çok daha fazlasını şimdi uyguladığını söyledi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN