Rusya’nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna’ya yönelik saldırısının başladığı günlerde, doğu Ukrayna’daki cephe hattı Dnipropetrovsk Oblastı’nda yaklaşık 3 bin 500 çocuk bulunuyordu. Ukraynalı iş insanı ve Shostak Vakfı’nın kurucusu Ruslan Shostak, ülkedeki kurumlarda yaşayan 510 yetim çocuğun tahliyesiyle görevlendirildi.
Bu çocukların bir kısmının geçici barınma noktası Antalya oldu. Aralarında 15 yaşındaki N. ve 16 yaşındaki I.’nın da bulunduğu onlarca yetim, Türkiye’ye getirildi.
Agos’ta Burcu Karakaş, Anna Babinets ve Yanina Kornienko imzasıyla yayımlanan habere göre, Shostak’ın “Savaşsız Çocukluk Projesi” kapsamında 2022’den itibaren yüzlerce çocuk Türkiye’deki otellere ve yerel çocuk koruma kurumlarına yerleştirildi.
2024’TE YAPILAN DENETİM: 253 ÇOCUK, 85 REFAKATÇİ VE ORTAYA ÇIKAN BÜYÜK İHMAL ZİNCİRİ
Mart 2024’te, Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komiseri, Dnipropetrovsk Bölgesel Askeri İdaresi, Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu ve UNICEF temsilcilerinden oluşan heyet Antalya Beldibi’ndeki oteli denetledi.
Ziyarette otelde 253 çocuk ve 85 Ukraynalı görevli refakatçi bulunuyordu. Denetim sırasında ciddi ihmal, psikolojik ve cinsel istismar iddiaları tespit edildi.
CİNSEL İSTİSMAR İDDİALARI: İKİ ÇOCUK HAMİLE KALDI
Uluslararası araştırmacı gazetecilik ağı OCCRP, ziyaretten sonra hazırlanan ve 11 Ukraynalı yetkilinin imzasını taşıyan rapora ulaştı. Raporda çocuklara yönelik ağır ihlaller belgeleniyor:
15 yaşındaki N., otelde aşçı olarak çalışan 23 yaşındaki M. ile ilişki kurmaya zorlandı.
16 yaşındaki I., yine otelde çalışan 21 yaşındaki S. ile yakınlaşmaya yönlendirildi.
Ukraynalı refakatçilerin bu görüşmeleri engellemek yerine kolaylaştırdığı kaydedildi.
Olaylara karıştığı iddia edilen Türk aşçı S., Ukrayna merkezli slidstvo.info ekibine konuşarak şunları söyledi:
“Çocukların yanına gitmek yasaktı. I.’ya ‘Odanıza gelmek istiyorum. Yasakları çiğnerim, sıkıntı yok’ diyordum. Kimse beni görmeden odasına giderdim. Bir tane hoca vardı. Allah ondan razı olsun, o yardım etti bize. Halimizden anladığı için bir şey demiyordu.”
HAMİLE KALAN İKİ KIZ ÇOCUĞU APAR TOPAR UKRAYNA’YA GÖNDERİLDİ
N. ve I., hamile oldukları anlaşılınca olayın örtbas edilmesi amacıyla Ukrayna’ya gönderildi. Her iki çocuk da sosyal hizmet desteği olmaksızın doğum yaptı.
16 yaşındaki I., oğlunu dünyaya getirdikten sadece üç ay sonra intihar girişiminde bulundu. Genç kız yaşadıklarını “O zamanlar hiçbir çıkış yolu göremiyordum. Yaşamak istemiyordum” sözleriyle anlattı.
SORUŞTURMALAR: HEM UKRAYNA’DA HEM TÜRKİYE’DE KAPATILDI
Ukrayna’daki ve Türkiye’deki adli süreçler sonuçsuz kaldı; Ukrayna’da Ukraynalı eğitmenlerin çocuklara “Türk erkeklerle ilişkilerin rızaya dayalı olduğunu söyleyen belgeleri imzalattığı” iddia edilirken, Mayıs 2024’te açılan soruşturma Haziran 2025’te delil yetersizliğinden kapatıldı ve hiçbir kişi cezalandırılmadı. Türkiye’de ise Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, hamile kalan iki kız çocuğunun durumuyla ilgili suç duyurusunda bulundu ancak başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.
ÇOCUKLARIN ANLATIMLARI CİDDİ KÖTÜ MUAMELE İDDİALARINI ORTAYA ÇIKARDI
Rapora göre:
- Kız çocukları odaları temizlemeye, daha büyük çocuklar ise engelli ve küçük çocuklara bakmaya zorlandı.
- Bir çocuk otelden kayboldu, helikopterle yapılan aramada sahilde bulundu.
- Otelde acil durum ve tıbbi bakım imkânı yoktu.
- 2016 doğumlu bir çocuk ciddi psikolojik belirtiler göstermesine rağmen teşhis ve tedavi sağlanmadı.
120 çocuk özel diyet gerektirmesine rağmen uygun yemek verilmedi. Rapordaki diğer bulgular:
- İçme suyunun koktuğu, suya erişimin kısıtlı olduğu.
- Temiz nevresim olmadığı için çocukların kirli battaniyelerle uyuduğu.
- Otelde yeterli yangın söndürücü bulunmadığı.
ÇOCUKLARIN BAĞIŞ KAMPANYALARINDA KULLANILMASI
Vakıf temsilcilerinin çocukları bağış toplama etkinliklerinde kullandığı, şiir okumaya, şarkı söylemeye ve dans etmeye zorladığı kaydedildi.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Vakıf, çocukları fotoğraf ve video çekimlerine dahil eden özel etkinlikler düzenledi. Bu tür kampanyalara katılan çocuklara ek yiyecek, giyecek gibi ayrıcalıklar tanındı. Katılmayı reddeden çocuklar ise cezalandırıldı ve eğlenceye erişimleri kısıtlandı.”
Vakıf başkanı ise iddiaları reddederek çekimlerin Türkiye’deki Ukrayna Büyükelçiliği’nin onayıyla yapıldığını savundu.
PROJE SONLANDIRILDI: ÇOCUKLAR UKRAYNA’YA GERİ GÖNDERİLDİ
Denetim heyetinin ziyaretinin ardından “Savaşsız Çocukluk Projesi” Aralık 2024’te sona erdirildi. Ukraynalı çocuklar ülkelerine iade edildi. Ruslan Shostak’ın bu süreçte devlet ödülü aldığı aktarıldı.
Agos’a konuşan Avukat Dr. Selmin Cansu Demir, devletlerin uluslararası sözleşmelere göre korunmasız durumdaki çocukları koruma yükümlülüğü olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Türkiye’nin yükümlülükleri kendi toprakları üzerinde bulunan her bir çocuk açısından aynen ve eksiksiz biçimde geçerlidir. Türkiye, çocukların maruz kaldığı hak ihlallerinin bildirilmesini, denetlenmesini, etkili şekilde soruşturulmasını ve caydırıcı şekilde cezalandırılmasını kapsayan yükümlülüklerin sahibidir.”
“İDDİALAR MANİPÜLATİF BİR DEZENFORMASYON ÖRNEĞİDİR”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) yayımladığı açıklamada haberlerde yer alan iddiaları reddetti.
Açıklamada:
- Çocukların Ukrayna makamlarının yönlendirmesiyle Ukrayna menşeli bir vakıf tarafından belirlenen otellere yerleştirildiği,
- Temel ihtiyaçlar için Türkiye’deki kurumlarla koordinasyon kurulduğu,
- Çocukların Aile Bakanlığına bağlı kuruluşlara yerleştirilmesine yönelik teklifin Ukrayna tarafından reddedildiği belirtildi.
DMM açıklamasında şu ifadeler de yer aldı:
“Haberde, Türkiye'nin çocukların korunmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği yönünde oluşturulmaya çalışılan algı, gerçeği yansıtmamakta ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik manipülatif bir dezenformasyon örneği teşkil etmektedir.”
