TÜSİAD tarafından yayımlanan 2025 yılı 2. çeyrek Rekabet Gücü Endeksi (TÜSİAD-RGE), ihracatçı sektörlerin maliyet bazlı rekabet gücünde kalıcı bir iyileşmenin hâlâ sağlanamadığını ortaya koydu. Endeks, bir önceki çeyreğe göre %3’lük artışla 88,7 puana yükselse de, hâlâ 2015 yılındaki seviyenin altında bulunuyor.
Kur etkisiyle rakip ülkelerdeki dolar bazlı maliyetlerin artması, Türkiye lehine geçici bir avantaj yaratırken; yapısal sorunların sürdüğü rapora yansıdı. Son bir yılda işgücü ve finansman maliyetlerindeki artış, endeksteki yıllık %1,4’lük düşüşte belirleyici oldu.
İŞGÜCÜ MALİYETİ EN ZAYIF HALKA
İşgücü maliyetleri, endekste tek başına 1,5 puanlık düşüş yönlü etki yarattı. Son üç yıldır dolar bazında artış eğilimi gösteren ücretlerin, 2025’in ikinci çeyreğinde de bu eğilimi sürdürdüğü vurgulandı. Rakip ülkelerde de ücretler artmasına rağmen, Türkiye’nin toplam maliyet üzerindeki baskısı azalmadı.
FİNANSMANDA İYİLEŞME SINIRLI
Yurt içi finansman maliyeti çeyreklik bazda %1,9 gerilemiş olsa da, bu düşüş endeksi yukarı çekmeye yetmedi. Yıllık bazda hâlâ yüksek seyreden kredi maliyetleri, rekabet gücünü baskılamaya devam etti. Finansman kaleminin endekse etkisi -0,3 puan oldu.
VERİMLİLİK REKABETİ DESTEKLEMİYOR
Endekse işgücü verimliliği etkisi dahil edildiğinde sonuçlar daha da zayıflıyor. Verimlilik düzeltilmiş TÜSİAD-RGEV endeksi 87,7 puan ile RGE’nin de altında kaldı. Bu durum, Türkiye’nin ihracatçı sektörlerinde verimlilik artışının yetersiz kaldığını ve maliyet avantajını telafi edemediğini gösteriyor.
GEÇİCİ AVANTAJLAR KALICI SORUNLARI ÖRTMÜYOR
Ara malı ve enerji kalemlerinde Türkiye’nin görece avantajlı olduğu gözlense de, bu avantaj büyük ölçüde dış kaynaklı. Özellikle ara malı maliyetlerinde Türkiye’de sınırlı bir artış yaşanırken, rakip ülkelerde döviz kaynaklı artışlar daha belirgin oldu. Ancak bu fark, endeks üzerinde yalnızca sınırlı bir toparlanma etkisi yaratabildi.
