Yerel seçim için geri sayım sürerken siyaset dilinde ölçü iyice kaçtı. Vaatlerin, projelerin konuşulması beklenirken siyasetçiler birbirlerine yönelik tehditlerle, hakaretlerle ve seviye alarmı veren ifadelerle öne çıktı. Sandık yarışını demokratik zeminden koparabilecek kutuplaştırıcı söylemler kaygı uyandırıyor.
Türkiye 18 gün sonra sandık başına gidecek ve her kent yeni belediye başkanını seçecek. Ancak zaten yüksek gerilim hattında başlayan 31 Mart Yerel Seçimlerine doğru vakit daraldıkça politikacıların söylemlerini kontrol etmeleri bir yana kullandıkları ifadeler zaten gergin olan ortamda tansiyonun daha da yükselmesine neden oluyor. Bazı adaylar ise siyaset tarihine geçecek derecede büyük skandallara imza atan konuşmalara imza atıyor. Oy karşılığında ‘cennet’ vaad edenler, ‘oy yoksa hizmet yok’ diyenler, vatandaşlara küfür edenler ve sokağa çıkarmamakla tehdit edenler... 31 Mart seçimleri bu açıdan da siyaset tarihinin en kötü, en sert ve en etik dışı kampanya seçimi olarak da tarihe geçecek. İşte kampanya döneminde öne çıkan skandal açıklamalardan bazıları:
RABBİMİN İZNİYLE BUNLARI...: Cumhur İttifakı üyesi Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) Kozan Belediye Başkan Adayı Nihat Atlı, vatandaşlara yönelik yaptığı bir konuşmada tartışma yaratacak sözler söyledi.
Seçim konuşması için sahneye gelen Atlı’nın, kendini tutamayıp “İki parti tek parti oldu. Tek partinin adına da Cumhur İttifakı dedik arkadaşlar. Rabbimin izniyle, bu Cumhur İttifakı’yla pazara kadar değil mezara kadar gideceğiz inşallah. Bu düşmanları da bu memlekette yok edene kadar, kanımızın son damlasına kadar mücadele verip Rabbimin izniyle bunların içte ve dışta, yurtta da anasını belleyeceğiz arkadaşlar” ifadelerini kullandığı görüldü. Atlı’nın bu konuşmasını yaptığı yerde çok sayıda kadın dinleyicinin olması da dikkat çekti.
OY VERMEYEN YANIMIZA GELMESİN: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı Rize’nin, Çayeli ilçesinde yaptığı konuşmasında “İttifak partisi ha buna ver ha ona ver. Öyle bir şey yok. Ha bu ha bu yok.” ifadelerini kullanarak yanlış yapanların ise sorunlarının çözümünde yarın kendilerine gelmemesini söyledi. Hür iradesiyle oy vermesi gereken seçmeni adeta tehdit edercesine “Çayeli’nde sakın fanteziye gitmeyin” şeklinde uyaran Yazıcı, “AK Parti’nin adayı varsa AK Partililer adaylarına oy verecektir. Yanlış yaptıktan sonra her hangi sorunu çözmek için bizim yanımıza gelmeyin” ifadelerini kullandı.
MAHŞERDEKİ BERAAT BELGENİZ: AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, Sivas Belediye Başkan Adayı Hilmi Bilgin’e oy isterken şu ilginç ifadeleri kullandı: “Hilmi Bilgin’e desteğinizi bekliyorum. Hilmi Bilgin’e vereceğiniz destek, ruzi mahşerde (kıyamet günü) beraat belgeniz (kurtuluş) olacak.”
ALLAH’IN HESABINDAN OYLA KURTULUN: Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar, ‘Erdoğan’ı desteklemenin imanın gereği’ olduğunu söyledi ve “Yarın mahşerde Allah’ın karşısına çıktığınız zaman, Allah o emaneti bize verdiğinizden dolayı size inşallah hiçbir hesap sormayacak” dedi. İlçe Meclis Üyesi Adayı Celal Akıl’ın seçim bürosu açılışına katılan Gülpınar, oy isterken, bunun Allah’ın emri olduğunu söyledi.
SOKAKLARDA GEZME ŞANSLARI OLMAZ: AK Parti Kütahya İl Başkanı Ali Çetinbaş, “31 Mart’ta milletin değerlerine karşı siyaset yapan 4’lü çete, illet ittifakı ve kim bir araya gelirse gelsin bu sokaklarda gezme şansı olmayacak.” dedi.
HİZMETE MECBUR DEĞİLİM: CHP Hatay Belediye Başkanı ve başkan adalı Lütfü Savaş mahallelerinde hizmet yapılmadığı için belediye başkanından istekte bulunan mahalle sakinlerine “Siz bizi adam yerine koymazsanız, biz sizi adam yerine koymayız. Bu kadar net. Ne okutursanız okutun. Oy vermiyorsunuz, konuşuyorsunuz” dedi. Savaş daha önce de “Hizmet etmeye mecbur değilim, oy verin hizmet veririz” sözleriyle vatandaşlara hakaret etmişti. Hatay’daki köylerde seçim çalışmaları kapsamında gezen Savaş, aynı tavrını köylerde de sürdürdü. Köy sakinlerini “Oy vermezseniz bu köye bir daha gelmem” diyerek tehdit etti.
PKK’LI DA OLSA OLUR: CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, emeklilerin, taşeron işçilerin oylarını istedikten sonra PKK’lıların da oylarına talip olduklarını söyledi. Bankoğlu, “Biz 31 Mart seçimlerine giderken de bu kardeşlerimizin oyuna talibiz. PKK’lıdırlar, Zillet İttifakı üyesidirler hiç fark etmez. Biz kimin hakkını savunduysak, şimdiye kadar kimin yanında yer aldıysak hepsi bellidir” dedi.
