Yaşanan zirai don felaketi, çok sayıda meyve ve sebze ürününde rekolteyi düşürürken, yaşananlardan olumsuz etkilenen ürünlerden biri de bal oldu. Uzmanlar, balın bozulmayan yapısına dikkat çekerek, fiyatlar artmadan tüketeceğiniz kadarını şimdiden stok yapın tavsiyesinde bulundu. İşte detaylar...
Geçtiğimiz aylarda tarım deposu şehirlerinde etkili olan olumsuz hava koşulları, Türkiye tarihinin en büyük zirai don felaketlerinden birinin yaşanmasına neden oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı, söz konusu doğa olaylarından 16 meyve ve sebze türünün olumsuz etkilendiğini belirtirken, yaz aylarında meyve fiyatlarında ciddi bir enflasyon görülebileceği belirtildi.
"FİYATLAR ARTMADAN SATIN ALMAYA BAŞLAYIN"
Ekonomim'den Veysel Ağdar'ın haberine göre, zirai donun etkisi yalnızca meyve ve sebzeler ile sınırlı kalmadı. Yaşananlardan en çok etkilenen sektörlerden biri de arıcılık oldu. Çok sayıda bal üreticisi bu yıl için, "Erken satın alan kazanır" çağrısında bulunan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, şunları söyledi:
"Sadece meyve üreticisi değil, biz de mağduruz. Bazı üreticilerimiz kovan başına verimin yarı yarıya düştüğünü bildiriyor. Bu da sezon sonu bal üretiminde düşüş, fiyatlarda artış demek."
VERİM KAYBI YÜZDE 50'YE ULAŞTI
Geçen yıl Türkiye genelinde üretilen 95 bin 492 ton balın 31 bin 777 tonunun zirai dondan etkilenen illerdeki arıcılar tarafından üretildiğini kaydeden Ziya Şahin, şöyle konuştu:
"Özellikle İç Anadolu'nun kuzey kesimleri ile Doğu Karadeniz ve yüksek yaylalarda bu etki yoğun hissedildi. Pek çok bölgede verim kaybı yüzde 40 ila 50 arasında."
KOVAN SAYISI ARTIYOR AMA ALINAN BAL DÜŞÜŞTE
Ziya Şahin, arıcıların yaşadığı bir diğer sorunun ise son yıllarda artan kovan sayılarının olduğunu söyleyerek şu bilgileri paylaştı:
"Türkiye'de yaklaşık 100 bin aile arıcılık yapmakta. Kovan sayısı ise 9 milyon. 2000'li yılların başında bu sayı 3,5 milyondu. Son 20 yılda 3 katına çıktı. Kovan sayısı artıyor ama verimlilik düşüyor. 2003 yılında kovan başına verimlilik 22-25 kilo iken şimdi 16-17 kilo. Kovan sayımızı değil üretim alanlarını meralarımızı artırmalıyız."
