CHP'nin MYK toplantısı Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında saat 13:55'te başlarken, Yücel toplantı gündeminde yapılan değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaştı. Yücel, "Yücel: Baskıcı anlayışla yazılmış bir anayasa, topluma dayatılamaz" dedi.
Yücel, iktidarın toplumun geniş kesimleri tarafından 'kabul edilebilir' bulunacak düzenlemeler vaat ettiğini ancak bunu yaparken itiraz edenleri düşman gibi göstermeye çalıştığını vurguladı. Ayrıca, asıl niyetin özgürlüklerin ve demokratik hakların genişletilmesi ya da gerçekten sivil bir anayasa yapılması olmadığını belirtti. Yücel, sadece "yeni" etiketi taşıyan ancak baskıcı bir anlayışla yazılmış bir anayasanın 86 milyon vatandaş için yapılamayacağını ifade etti.
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yürütme Kurulu, Genel Başkan Özgür Özel’in liderliğinde saat 13.55'te toplandı. Toplantı devam ederken parti sözcüsü Deniz Yücel toplantının ana gündem maddeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Yücel, iki gün önce yapılan altıncı dalga operasyonda gözaltına alınan belediye başkanları ve yardımcılarının isimlerini sıralayarak operasyonların sistematik bir şekilde devam ettiğini ifade etti.
"ÇAMUR AT İZİ KALSIN" TAKTİĞİ UYGULANIYOR
Yasal süreçler tamamlanmadan yandaş medya tarafından kamuoyuna yönlendirilen suçlamalara dikkat çeken Yücel, belediye başkanları ve bürokratlarının itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını belirtti. "Kasalardan milyonlar çıktı", "mermiler bulundu", "MASAK raporu var" gibi iddiaların asılsız olduğunu dile getiren Yücel, bunları "çamur at izi kalsın" taktiği olarak niteledi. Traktörleriyle direnişe geçen çiftçilerin ve vatandaşların tepkisinden korkulduğunu belirten Yücel, AKP'nin kendisine yöneltilen her türlü eleştiriden çekindiğini söyledi.
Mezuniyet töreninde keplerini atan gençlerden, düşük maaşla hayatını sürdüremeyen emeklilerden, atanamayan öğretmenlerden ve hukuksuzlukları eleştiren iş insanlarından dahi iktidarın korktuğunu öne sürdü. Siyasi operasyonlarla gerçeklerin üstünü kapatmaya çalıştıklarını belirten Yücel, bunu çaresizliğin ve tükenmişliğin göstergesi olarak değerlendirdi.
Yücel ayrıca Ekrem İmamoğlu üzerinden yürütülen baskılara dikkat çekti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun 75 gündür adeta rehin tutulduğunu söyleyen Yücel, 2019 seçimlerinden bu yana İmamoğlu’na yönelik engelleyici politikaların devam ettiğini hatırlattı. Seçimlerin iptal edilmesi, siyasi soruşturmalar ve yasaklar aracılığıyla İmamoğlu'nun halkla bağını koparma girişimlerinin sürdüğünü ifade etti. Bu durumun AKP’nin İmamoğlu ile yüzleşmekten duyduğu korkunun açık bir göstergesi olduğunu belirtti. Yücel, sıkıntıların yalnızca İmamoğlu'yla sınırlı olmadığını, bu mücadelenin özgürlüklerin ve hakların onurlu bir savunusu olduğunu söyledi.
Ekrem İmamoğlu’nun baskıcı zihniyete karşı hak, hukuk ve adalet taleplerinin sembolü haline geldiğini vurgulayan Yücel, iktidarın halkın taleplerini susturamayacağını dile getirdi. Son olarak, AKP'nin ekonomik sıkıntıların yaratıcısı olduğunu ve sokaktaki "geçinemiyoruz" feryadının CHP'nin öncelikli gündemi olmaya devam edeceğini belirtti. 23 yıl önce yoksullukla mücadele sözü verenlerin bugün halkı yolsuzluk ve sıkıntılar içinde bıraktığını ifade ederek konuşmasını bitirdi.
