Duygusal dengemizi bozan meğer karnımızın aç olmasıymış!

Duygusal dengemizi bozan meğer karnımızın aç olmasıymış!

Beyindeki enerji dengesi bozulduğunda salgılanan kortizol ve adrenalin hormonları, duygusal merkezleri hassaslaştırarak insanlarda öfke ve sinirliliğe yol açar. Bilim dünyasında 'hangry' (hunger-induced irritability) olarak tanımlanan durum, kan şekeri düşüşüyle tetiklenir ve kişinin stresli durumlara tepkisini artırır. İşte detaylar...

Açken neden sinirleniriz sorusu, bilim dünyasının son yıllarda yoğunlaştığı bir konu.

Bu duruma nörolojik açıdan hangry nedir tanımıyla açıklık getiriliyor.

Halk arasında bilinen adıyla 'hangry' (hunger-induced irritability), yani açlığın tetiklediği sinirlilik, yalnızca psikolojik bir tepki değil, beynin enerji dengesini koruma mekanizmasının bir yan etkisi olarak fizyolojik süreçlerle açıklanıyor.

Bu durum, açlık süresi uzadıkça duygusal tepkilerin şiddetini artırıyor.

ACIKINCA NEDEN DAHA SİNİRLİ OLURUZ?

Beyin, vücudun enerji durumunu sürekli olarak izler ve bu süreçte hipotalamus ile prefrontal korteks kilit rol oynar.

Kandaki glikoz (şeker) seviyesi düşmeye başladığında, hipotalamus bu düşük enerji seviyesini anlık olarak tespit eder.

Beyin, temel enerji kaynağı olan glikozun azalmasıyla alarm durumuna geçer ve vücuda enerji takviyesi yapması için hormonlar salgılanmasını emreder.

Kandaki glikoz seviyesinin düşmesi, konsantrasyon problemlerine ve yorgunluk hissine de neden olur.

HORMONLAR DUYGUSAL TEPKİLERİ NASIL ARTIRIYOR?

Kan şekeri düşüşüyle birlikte vücut, enerji sağlamak amacıyla kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarını hızla salgılar.

Bu hormonlar, bedeni uyarırken aynı zamanda duygusal işlem merkezimiz olan limbik sistemi de etkiler.

Özellikle amigdala, düşük enerji durumunda daha hassas hale gelir.

Amigdala, öfke, huzursuzluk veya sinirlilik gibi tepkilerin ortaya çıkmasını kolaylaştırır.

Ayrıca, beynin muhakeme ve dürtü kontrolünden sorumlu olan prefrontal korteksin inhibe edici kontrolü zayıflar.

Bu durumun sonucunda kişi, normalde kolayca tolere edebileceği stresli olaylara karşı dahi daha tepkisel ve saldırgan davranışlar sergiler.

Beyne salgılanan nöropeptid Y (NPY) adlı kimyasal da açlık ve öfke durumlarının düzenlenmesinde görev alır.

GÜNCEL ARAŞTIRMALAR, HANGRY'İ KANITLADI

Bu fizyolojik sürecin bilimsel dayanağı güncel araştırmalarla kanıtlandı.

Örneğin, İngiltere'deki Anglia Ruskin Üniversitesi'nden Prof. Dr. Viren Swami liderliğinde yapılan bir çalışma, açlık ve öfke arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu.

2022 Temmuz ayında yayınlanan bu araştırmada, 64 katılımcı 21 gün boyunca günlük yaşamlarında izlendi.

Katılımcılardan günde 5 kez acıkma düzeylerini ve duygusal durumlarını bir uygulama aracılığıyla kaydetmeleri istendi.

Çalışmanın sonuçları, açlığın öfke, sinirlilik ve zevk düzeyleriyle ilişkili olduğunu bilimsel olarak doğruladı.

Prof. Dr. Viren Swami, bu araştırmayla hangry teriminin gerçek bir durum olduğunu kanıtlayarak, insanların bu duyguyu etiketleyebilmesinin onu düzenlemesine yardımcı olabileceğini belirtiyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN